O sustu, sesi bütün dünyada

Kültür/Sanat Haberleri —

Fatma İsa

Fatma İsa

  • Fatma İsa, bu dünyadan 13 yıl önce göç etti. Sürgünde doğmuş, sürgünde yaşamış, sürgünde ölmüştü. Tek bir kez söyledi, bir kez geçti mikrofonun karşısına, o kadar... Ama bütün Kürtleri bir asır boyunca aşık etti sesine... 

Kürtlerin en büyük ve en trajik sürgününün eli kulağındayken dünyaya geldi. Yıl 1934’tü. Azerbaycan’ın Arazdahanê köyünde açtı gözlerini dünyaya. Üç yıl sonra da büyük sürgüne katıldı tekmil Kürtlerle... Sürgün sonrasında Ermenistan’ın Hamzali köyünde yaşamaya başladı. Sadece sürgünlük, baskı ve şiddet değil, ama aynı zamanda katı bir feodal geleneğin içine doğmuştu Fatma İsa.

At sırtında gelin gittim

Okul okuyamadı. On dört yaşına geldiğinde de diğer Kürt kızları gibi ailesinin baskısıyla evlendirildi. Yıllar sonra Roj Tv’ye konuştuğunda Fatma İsa, “At sırtında duvağıyla Ermenistan'ın bir köyüne gelin gittim’’ diyecekti. Kötü talih burada da  peşini bırakmaz. Uzun süre geçmesine rağmen çocuk sahibi olmaz. İsa geleneksel bir Kürt kadınıydı, ona göre bir ailenin çocuksuz kalması kabul edilemezdi. Eşiyle konuşarak kendi isteğiyle ikinci bir eş (kuma) getirmesini söyler.

Kendisi bilmese de, daha çocukluğunda mucizevi bir sese ve müzik kulağına sahip olduğu söyleniyordu.

Yakınlarında Kürt klasiklerinin taşıyıcıları dengbêjler vardı. O da çok severdi dengbêjler gibi söylemeyi. Böyle böyle girmişti müziğin içine. Bir stranı ya da kilamı bir kez dinlemesi yeterliydi; sözlerini ve melodisini ezberliyordu hemen...

Kadınların şarkı söylemesi

Ancak o zamanlar Müslüman Kürtler içerisinde kadınların müzikle uzaktan yakından ilişki kurması neredeyse günah sayılıyordu. Değil mi ki Meryemxan büyük baskılara uğramıştı... O da korkudan stranlarını, kilamlarını sadece kadınlar meclisinde, düğünlerde kadınların toplandığı divanlarda, yaylalarda kadınlar arasında söylemekle yetiniyordu. Gün geldi ki Erivan Radyosu, Müslüman Kürt kadın sesi için arayışa çıktı...

Kürtlerin sevgi üzerine söylediği eski kilamlardan biri olan “De Miho”yu seslendirerek Kürt müziğinde unutulmaz bir iz bıraktı...

O zamanlar Erivan Radyosu özellikle Müslüman Kürtler arasında sesi güzel kadınların varlığından haberdardı, ancak onlara radyoda şarkı söyletmek zordu. Radyo 1972’lerde bölgenin ileri gelenleri ile birlikte, halk arasında güzel sesli olanların tespiti için bir çalışma başlatır. Artık yaş olarak ilerlediği için stran söylemesinde bir sakınca bulunmayan Fatma İsa radyo çalışanlarına yönelir. İsa bu dönemi şöyle özetliyor:

Beni dinlediler ve etkilendiler

“Erivan radyosunda stran söyleyen Susika Simo, Zadina Şekir ve diğer bazı Kürt kadınları, Ezîdî Kürtlerdendi. Ama Erivan Radyosu Müslüman Kürt kadınlarının seslerinin de tanınması için bir çalışma başlattı. Erivan radyosundan yetkililer bu amaçla bizim bölgeye de geldiler. Benim de artık yaşım ilerlemişti. Eşimin kardeşi radyo çalışanlarına beni dinlemelerini önermişti. Ben de birkaç Kürt klasiği söyledim. Erivan radyosunun çalışanları beni dinledi ve çok etkilendiler. Hemen sonraki günlerde beni radyoya götürdüler.”

Xarabetê Xaco, Şeroyê Biro, Efoyê Eset, Paşîke Efo, Memoye Pîr, Keremê Anqosî, Ahmedê Tecîr, Mecîdê Sileman, Arame Tîgran gibi güçlü Kürt sesleri bu dönemde tanınmaya başladılar. 

Erivan Radyosu’nun redaksiyonunu yürüten Xelil Muratov, Fatma İsa’nın sesini dinler çok beğenir. İsa’yı radyoda söylemesi için teşvik eder. İsa, redaksiyonda “De Miho” “Dînamin”, “Şerê Reya Beşer”, “Gedê Mirzo” ve “Dervêşê Evdî” gibi klamları seslendirdi. Özellikle “De Miho” adlı parça ile Fatma İsa’nın adı Kürt toplumunun zihnine ve yüreğine kazındı.

Aşkın şarkısı: De Miho

Kürt anonim müziğinin eşsiz parçalarından olan “De Miho”, kaynağını bir Kürt derebeyinin kızı Telli ile yoksul bir aşiret köylüsü olan Miho’nun dillere destan aşkından alır. Bu parçada, katı feodal toplumlarda pek az rastlanan kadının erkeğe duyduğu aşkını dile getirmesi ve methiyeler dizmesi vardır, parçayı klasik hale getiren özelliklerden biri de budur. Parça, Telli’nin Miho’ya duyduğu sevgiyi ve ona methiyelerini uzun ve trajik bir havayla anlatır.

Sadece bir defa söyledi

Fatma İsa’nın Erivan Radyosu’nda sadece bir defa söylediği bu şarkı, uzun yıllar Kürtlerin en çok dinlediği klasikler arasında yer aldı. Kürtlerde kökenini Zerdüşti söylencelerinden alan Kürt anonim müziğinin kilam olarak adlandırılan klasiklerini özgün sesleri ve eşsiz kadınca duygularıyla söyleyen az sayıda kadın dengbêj çıkmıştı. Ve bunların bir çoğu da toplumsal baskılardan dolayı ancak belli bir yaşa geldiklerinde söyleyebilmişlerdi. Mesela bunlardan biri olan Meryemxan, stran söylediği için ağır baskılara uğramıştı. Aynı yaklaşımdan dolayı sesini yeterince değerlendirmeyen Fatma İsa da, sadece bir defa söylediği bu şarkılarla Kürt toplumunu sesiyle büyülemeyi başarmıştı.

Bir daha söylemedi

Fatma İsa daha sonra gerek Erivan Radyosu redaktörü ve çalışanları, gerekse yakınlarının tüm ısrarlarına rağmen bir daha radyoda söylemedi. İsa, bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Ben bir defa gittim ve radyoda bu kilamları söyledim. Daha sonra Xelil Muratov, Heciyi Cindî, Mehemedê Slo (Babayev) tekrar söylemem için çok ısrar ettiler. Yine Erivan Radyosu’nun yaşlı dengbêjleri, onlarla birlikte söylemem için çok ısrar etti. Ama ben, toplumsal geleneğin baskılarından dolayı bir daha gitmek istemedim. Ayrıca benim için önemli olan söylemekti. Bir grup kadın içinde ya da yaylalarda telli duvaklı bir gelinin yanında söylemek de çok hoşuma gidiyordu. Ama radyoda söylemekten utanır sıkılırdım.”

Fatma İsa, sadece bir dengbêj değildi, aynı zamanda bir masal anlatıcısıydı.

Bir ayin gibi 

Fatma İsa'nın yaşamı kadar ölümü için yapılan geleneksel tören de bir ayin gibiydi. Yaşamını yitirdiği 15 Ocak 2010 günü, kendisi gibi kofi takan kadınlar naaşın başında oturarak bir gün boyunca Kürtçe ağıtlar yaktılar. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.