Heidelberg’de Kürt film günleri

• Heidelberg bu yıl ilk kez Kürt Film Günleri’ne ev sahipliği yapıyor. 12-14 Aralık tarihlerinde yapılacak etkinliğin teması “Rojava ve Kürt kadınlarının direnişi” olacak.

ENVER ENLİ/HEIDELBERG

Heidelberg bu yıl ilk kez Kürt Film Günleri’ne ev sahipliği yapıyor. 12-14 Aralık tarihlerinde yapılacak etkinliğin teması “Rojava ve Kürt kadınlarının direnişi” olacak. Mezopotamya Kültür Merkezi ve Karlstorkino’nun dayanışmasıyla organize edilen Kürt Film Günleri’nden elde edilecek bağışlar ise “Amûde Yeni Sinema Projesi” için kullanılacak.

* Festival kapsamında ilk gün yönetmenliğini Binevşa Berivan’ın üstlendiği Êzîdî genç kadın Avesta’nın DAİŞ tarafından yaşadığı travmalarla yüzleşmesi ve adalet arayışını konu alan “The Virgin and Child” filmi gösterilecek.

* 13 Aralık’ta yönetmen Alexis Daloumis’in “Belkî Sibê” isimli Rojava’daki savaş, direniş ve toplumsal değişimi konu alan belgesel filmi gösterilecek. Ardından da yönetmenle söyleşi düzenlenecek. Aynı gün Mehmet Ömer Biçer’in Öğüt ailesinin yaşadıklarına, hafıza, kayıp ve adalet mücadelesine odaklanan “Vartinis” filmi gösterilecek. Sanatçı Mikail Aslan da müzik dinletisi verecek.

* Son gün ise yönetmen Mano Khalil’in Türkiye-Suriye sınırında küçük bir köyde geçen, toplumsal baskıları mizahi bir dille anlatan “Nachbarn” filmi ile yönetmen Dêrsîm Zêrevan’ın DAİŞ’e karşı kadın öncülüğündeki gerilla grubunun verdiği tarihi mücadeleyi anlatan “Suwariyên Şengalê” filmi gösterilecek. 14 Aralık’ta ayrıca Almanya’da Kürtlere yönelik ırkçı saldırıların ele alınacağı Ciwan Akbulut’un konuşmacı olarak katılacağı bir panel de organize edilecek.

Karlstorkino’da gerçekleşecek etkinlikte girişler çoğunlukla ücretsiz. Etkinlik boyunca toplanacak bağışlar, “Amûde Yeni Sinema Projesi” için kullanılacak.

Bu hikayeler hepimizin

Festival komitesinden Deniz Yıldız ve Mutlu Bingöl, “Amacımız yalnızca film göstermek değil; Kürt halkının yaşadığı zorlukları, direnişi ve tarihsel kültürel zenginliği sinema aracılığıyla görünür kılmak. Özellikle Rojava ve Kürt kadınlarının direnişi teması festivalin odağında yer alıyor” dedi. Komite üyeleri, “Bu hikâyeler hepimizin. Adalet, özgürlük ve onur mücadelesi evrenseldir ve sinema aracılığıyla daha geniş bir kitleye ulaştırılabilir” dedi. Organizatörler, festivalin, farklı topluluklar arasında diyalog köprüsü kurmasına vesile olacağını ifade ederek, “Beklentimiz, Kürt hikayelerini hissettirecek bir ortam yaratmak ve bu etkinliği ilerleyen yıllarda kalıcı bir festivale dönüştürmek için sağlam bir temel atmaktır. Her yıl daha geniş bir program, farklı temalar ve uluslararası iş birlikleri ile etkinliği büyütmeyi planlıyoruz” diye belirtti.