Öcalan’a özgürlük

Haberleri —

Bütün alanlardaki Kürtlerin sesleri artık tek noktada odaklanıyor: Öcalan’a Özgürlük! Herkesin bunu görmesi ve kendi payına sonuç çıkarması gerekiyor. Nitekim Kürt halkının öfkesi gittikçe büyüyor. Dolayısıyla mevcut sabrın daha uzun süre devam edeceği sanılmamalı. Biriken öfkenin patlamasının ise nelere yol açacağı bilinmez.
Çünkü Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tam beşbuçuk aydır avukatlarıyla görüştürülmüyor. Yani altı ay dolmak üzere. Yarım yıldır halk Önderinden bilgi alamıyor. Sağlığı ve güvenliği ne durumda bilemiyor. Peki bir halk buna daha ne kadar sabredebilir?
Böyle bir durum, her şeyden önce Kürt Halk Önderi için vahşi bir zulümdür. Bir insana bu kadar baskı dayatılır mı? Hem de “İleri demokrasi” denilerek bu yapılabilir mi? Zaten onüç yıldır deniz ortasındaki bir adada tek kişilik bir odaya koymak bir insana yapılabilecek en ağır bir zulümdü. Şimdi altı aydır hiç kimseyle görüştürmemek zulmün katmerlisi oluyor.
Peki bütün bunlar niçin yapılıyor? Sen niye bizim dediğimiz gibi düşünmüyor, bizim istediğimiz gibi yaşamıyorsun diye! Sen niye Kürtlerden söz ediyor ve demokratik haklarını istiyorsun diye! Sen niye Kürt sorunu çözülsün, Kürtler özgür ve Türkiye demokratik olsun diyorsun diye!
İşte bütün bu baskı, tecrit, işkence bunlar için yapılıyor. Baskı ve zulümle bunlardan vazgeçmesi isteniyor. 12 Eylül faşist rejimi tarafından 1981-82 yıllarında Diyarbakır zindanındaki tutuklulara dayatılanlar dayatılıyor. Dolayısıyla bütün bunlar Kürt halkına da dayatılan bir faşist baskı ve zulüm oluyor. Çünkü tüm bu dayatmalar Kürt halkı nedeniyle yapılıyor.
Elbette bütün bunları Kürt halkı da çok iyi biliyor. Önder Abdullah Öcalan’a yönelik her türlü baskı ve zulmün kendi varlığı ve özgürlüğü nedeniyle yapıldığını artık çok iyi anlıyor. Nitekim yıllardır “Önder Apo’ya yaklaşım barış ve savaş gerekçemizdir” dedi. “Barışın Elçisi İmralı’da” diyerek Önder Abdullah Öcalan’ın kendi barış temsilcisi olduğunu vurguladı. Kürtleri artık bilinçsiz ve olup biteni anlamaz sanmak çok büyük bir yanılgıdır.
Kürtler Önder Abdullah Öcalan’dan altı aydır bilgi alamıyorlar. Ancak üzerinde nasıl bir baskı uygulandığını anlamıyorlar da değil. Kendine yapılanlara bakarak İmralı’da nelerin yapıldığını ayrıntılarıyla hissediyorlar. Çünkü geçen bu altı aylık süre içinde faşist AKP hükümeti Kürtlere yapmadık baskı bırakmadı. Dağa çıkmış olan Kürt gençlerini, kimyasal silah da dahil her türlü silahı kullanarak katletti. Kürt aydını, siyasetçisi, avukatı, sanatçısı, yazarı üzerinde siyasal soykırım operasyonlarını kat kat artırdı. Kürt kadın ve gençlerine yönelik faşist polis terörünü zirveye çıkardı.
Şimdi bu saldırılarını silahsız Kürt insanlarını katletmeye kadar vardırmış bulunuyor. Mardin’de katledilen insanlar buna örnek. Roboski katliamı buna örnek. Hem de bu katliam MGK kararı ile yapılmış bulunuyor. Savaş uçaklarının bile bile her türlü yakıcı bombaları kullanması ile gerçekleşmiş durumda. Bir tane şahit bile bırakmamak üzere yapılmış halde.
Peki dışarıdaki halka, siyasetçiye, dağdaki gerillaya bunları yapanlar, İmralı’da siyasal rehine olarak tuttukları Kürt Halk Önderi’ne neler yapmazlar? Kürt halkı bu durumu anlayacak ve bilecek bir durumdadır. Nitekim Önder Abdullah Öcalan’ın nasıl bir baskı ve işkence altında olduğunu hissediyor ve biliyor. Bu durumdur ki, Kürt halkının öfkesini büyütüyor ve patlama noktasına getiriyor.
Kürt halkı, “Barışın elçisi” olarak gösterdiği Önder Abdullah Öcalan’a bunlar yapıldıkça kendisinin özgür olamayacağını çok iyi biliyor. Türkiye’ye barış ve demokrasinin gelemeyeceğini derinden anlıyor. Kürt sorununun çözüme kavuşturulamayacağını netçe görüyor. Bunların hepsinin ancak Önder Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ile gerçekleşeceğine derinden inanıyor. Bu nedenledir ki, her yerde ve her fırsatta “Öcalan’a Özgürlük” mitingleri düzenliyor. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinin merkezine “Öcalan’a Özgürlük” hedefini oturtmuş bulunuyor.
Nitekim Kürt kadınları ve Özgür-Demokratik Kadın Hareketi bir süredir “Önder Abdullah Öcalan’a Özgürlük” kampanyası yürütüyor. Bunun için her yerde kadın yürüyüşleri ve mitingleri oluyor. Gittikçe bu kampanyanın daha da yayılacağı ve Önder Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kadar büyüyerek süreceği anlaşılıyor. Kürt gençliği bu kampanyayı her bakımdan destekliyor ve başarısı için çalışıyor. Kürt halkı ve dostları bu kampanyaya her yerde katılıyor.
Artık Kürt halkı tüm kesimleriyle uyanmış ve özgürlük mücadelesinin rotasını düzeltmiştir. Her alandaki çaba ve mücadelesini “Öcalan’a Özgürlük” hedefi ile birleştirmiştir. Çünkü sadece bu hedef temelinde faşizmi yenebileceğini, Kürt sorununu çözebileceğini, Kürdistan’ı ve kendini özgür hale getirebileceğini, özgür varlığını ve geleceğini güvence altına alabileceğini çok iyi anlamıştır. Bu nedenle de “Öcalan’a Özgürlük” hedefine kilitlenmiştir.
Bundan sonra Kürt halk mücadelesinin bu temelde gelişeceği kesindir. Çünkü olacaksa bir barış ve özgürlük, bu ancak Önder Abdullah Öcalan ile mümkün olabilir. Bunun dışında barışı ve özgürlüğü mümkün kılacak başka bir güç yoktur. Kuşkusuz bu mücadele de öyle kolay ve bedelsiz değildir. Çünkü karşıdaki güç, yani AKP hükümeti faşist ve şovendir. Sömürgeci ve soykırımcıdır. Gerçekler karşısında kör ve sağırdır. Kürt halkına karşı zalim ve katliamcıdır.
Bütün bunlar da elbette “Öcalan’a Özgürlük” mücadelesini zorlu ve amansız kılmaktadır. Çaba ve bedel istemektedir. Cesaret ve fedakârlık gerektirmektedir. Nitekim Kürtler tüm bunların bilincindedir. Başka çarelerinin kalmadığını, topyekûn imha ve tasfiye konsepti karşısında topyekûn direniş ile “Öcalan’a Özgürlük” kampanyasını yürütmek ve başarıya ulaştırmak zorunda olduklarını görmekte ve bilmektedirler.
Kürtlerin böyle bir mücadeleyi başarıyla yürütme bilinçleri, örgütlülükleri ve güçleri vardır. Bunları kendilerine Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan kazandırmıştır. Onlarca yıldır yürüttükleri mücadele ile de önemli bir tecrübeye sahip olmuşlardır. Bu temelde, geçmişteki zorlukları direnerek yenmeyi başarmış olan Kürtlerin şimdi de “Öcalan’a Özgürlük” mücadelesinin önündeki her türlü zorluğu yenerek hedefe ulaşacağı kesindir.
Belliki Kürtler için 2012 yılı “Öcalan’a Özgürlük” mücadelesinin yılı olacaktır. Zaten bu mücadele şimdiden başlamıştır ve amaca ulaşana kadar da sürecektir. Bütün dünya Kürt halkının özgürlük mücadelesinde neleri yaratmaya kadir olduğunu bir kez daha açıkça görecektir!..

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.