Öcalan’la barışı inşa etmek istiyorum

Dünya Haberleri —

 ‘I Want to Visit Öcalan/Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmek istiyorum” kampanyası

‘I Want to Visit Öcalan/Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmek istiyorum” kampanyası

  • “Abdullah Öcalan, insan onurunu ve halkların iradesini esas alan yeni bir toplumsal sözleşmenin zeminini oluşturdu. O hem barışın kilit bir figürü hem de 21. yüzyılda öz-yönetim anlayışını demokratik konfederalizm temelinde savunan önemli bir rol modelidir. Onunla tanışmak ve birlikte barışı inşa etmek istiyorum.”

NEJLA ARİ/LONDRA

Avrupa Barış ve Özgürlük Forumu’nun öncülük ettiği ve uluslararası alanda tanınmış isimlerin de destek verdiği ‘I Want to Visit Öcalan/Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmek istiyorum” kampanyası devam ediyor. Kampanya çerçevesinde aralarında akademisyenler, yazarlar, milletvekilleri ve insan hakları savunucularının yer aldığı isimler, Kürt Halk Önderi Abduulah Öcalan’ın fikirlerinin yalnız Kürt sorununun değil, Ortadoğu’daki tüm çatışmaların çözümünde anahtar rol oynadığını belirtti. Kampanyanın destekçilerinden Prof. Felix Padel, yazar Stephen Hunt,  sosyal ekoloji araştırmacısı Federico Venturini, gazeteci-aktivist Rahila Gupta, İngiltere İşçi Partisi Milletvekili Jeremy Corbyn, siyaset teorisyeni Maurice Glasman, akademisyen Dr. Thomas Jeffrey Miley ve sosyolog Beatriz de Tullio P. Ramos gazetemize konuştu.  

 

 

'Onunla tanışmak istiyorum’

İngiltere İşçi Partisi Milletvekili Jeremy Corbyn, Kürt halkının kendi dilini konuşma ve kültürünü yaşatma hakkı için verdiği mücadeleye uzun yıllardır destek verdiğini belirtti. Corbyn, “Barış sürecinde gerçek bir gelecek için Öcalan serbest bırakılmalı. O olmadan barış görüşmeleri eksik kalır. Onunla tanışmak, konuşmak ve birlikte barışı inşa etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

 

 

'Kürt halkının meşru temsilcisidir’

İngiliz Lordlar Kamarası üyesi ve siyaset teorisyeni Maurice Glasman ise Öcalan’ın düşüncelerini gençlik yıllarından beri takip ettiğine dikkat çekerek, “Onun yalnızlığının sona ermesini, gerçek bir halk lideri ve barış figürü olarak tanınmasını istiyorum. Öcalan, Kürt halkının meşru temsilcisidir ve onun sesini duyulmadan barış olmaz” dedi.

 

 

'Barış yolunu birlikte açmak istiyorum'

Kolonyalizmin etkileri, yerli halkların direnişleri ve kültürel soykırım üzerine çalışmalarıyla tanınan antropolog ve sosyolog Prof. Felix Padel, Öcalan’ın demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmasının günümüz krizlerine güçlü bir alternatif sunduğunu vurguladı. Öcalan’ın düşüncesinin insan onurunu ve halkların iradesini esas alan yeni bir toplumsal sözleşmenin zeminini oluşturduğunu ifade eden Padel, ''İmralı’daki tecrit hem sembolik hem de siyasal olarak kırılmalı. Onunla yüz yüze konuşmak, öğrenmek ve barışa giden yolu birlikte açmak istiyorum. Bu sadece kişisel bir istek değil, aynı zamanda ahlaki ve siyasal bir tutumdur” dedi.

 

 

'Kendisini ziyaret etmeyi arzuluyorum'

İngiltere’nin önde gelen fantastik kurgu yazarlarından biri olan Stephen Hunt da barış sürecinde yer alabilmesi için Öcalan’ın serbest bırakılması gerektiğini söyledi ve ekledi: ''26 yıldır süren tutukluluğun sona erdirilmesini destekliyorum ve kendisini ziyaret etmeyi arzuluyorum.”

 

 

'Onunla konuşmalı, sesini duymalıyız'

Uluslararası İmralı Barış Delegasyonu üyesi ve sosyal ekoloji araştırmacısı Federico Venturini ise PKK’nin kısa süre önce silahlı mücadeleyi sonlandırma yönündeki açıklamasının barış için önemli bir fırsat sunduğunu vurguladı. Federico Venturini şu şekilde konuştu: “Barış süreci ancak Öcalan’ın özgürlüğüyle başlayabilir. Onunla konuşmalı, sesini duymalıyız. Öcalan bu sürecin anahtar aktörüdür. Artık savaşın sesini susturup barışın sessizliğini dinleme zamanı gelmiştir”.

 

 

'Geliştirdiği fikirler dikkate alınmalı’ 

Southall Black Sisters (Siyah Kadınlarla Dayanışma) Başkanı, gazeteci-aktivist Rahila Gupta da Kürt halkının özgürlük arayışında büyük bedeller ödediğine işaret etti. Rahila Gupta her ne kadar İmralı’da Öcalan’ı ziyaret etmek isteyenlerden biri olsa da asıl arzusunun onu mahkum olarak değil, özgür bir insan olarak ziyaret etmek olduğunu belirterek şunları söyledi: ’’Öcalan’ın Ortadoğu’daki çatışmaların çözümü için geliştirdiği fikirler dikkate alınmalı. Rojava bize başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösteriyor. Öcalan’ın özgürleşmesi, barışçıl ve demokratik çözümün önünü açacaktır”.

 

 

'Geçerli ve arzu edilebilir bir alternatif sunmaktadır’

Cambridge Üniversitesi’nde siyasal sosyoloji alanında öğretim görevlisi olan Dr. Thomas Jeffrey Miley de Öcalan’ın çağımızın en önemli siyasal düşünürlerinden biri olduğuna işaret etti:

''Uzun yıllardır Kürt özgürlük hareketini etkileyen bir figür olmuş, aynı zamanda özellikle son on yılda, sol ve anti-kapitalist çevrelerde geniş bir ilham kaynağı haline gelmiştir. Demokratik konfederalizm çağrısıyla, öz-yönetim fikrini yeniden tanımlamış; devlete karşı radikal doğrudan demokrasi, toplumsal cinsiyet özgürlüğü ve ekolojik sürdürülebilirlik olmak üzere üç temel ilkeyi savunmuştur. Hapishanede kaleme aldığı beş ciltlik 'Demokratik Uygarlık Manifestosu' adlı kapsamlı eseriyle, eşitsizliğin ve baskın uygarlık modelinin tarihsel yükselişini; buna karşılık olarak gelişen direniş hareketleriyle yürütülen diyalektik mücadeleyi derinlemesine analiz etmektedir. Bu çalışmalarıyla, solun Marksist-Leninist geleneklere olan bağımlılığını aşma çabalarına büyük katkı sunmuş ve demokratik moderniteye, yani demokratik konfederalizme dayanan yeni bir alternatifin önünü açmıştır. Kapitalist modernitenin karşısına konulabilecek geçerli ve arzu edilebilir bir alternatif sunmaktadır.”

'Barışın kilit figürü'

1990’lardan bu yana barış çağrısını ısrarla sürdüren Öcalan’ın, 26 yıldır insanlık dışı koşullarda cezaevinde tutulmasına rağmen bu çağrısını kararlılıkla sürdürdüğüne işaret eden Miley devamında şunları söyledi: ''Bugün süren barış süreci çerçevesinde, Öcalan’ın özgürlüğü yönünde büyük bir umut söz konusudur. Onun özgürleşmesiyle sadece Türkiye’de demokratik konfederalizmin inşası değil, aynı zamanda Ortadoğu genelinde demokratik dönüşümün mümkün olabileceğine inanıyoruz. Bu durum genel olarak Kürt birliği açısından, özelde ise Suriye’deki Kürt hareketi açısından hayati önemdedir. Öcalan hem barışın kilit bir figürü hem de 21. yüzyılda öz-yönetim anlayışını demokratik konfederalizm temelinde savunan önemli bir rol modelidir. Bu nedenle özgürlüğü savunan herkesin Abdullah Öcalan ile tanışmayı ve ondan öğrenmeyi istemesi gerekir. Umarım ben de bu fırsata sahip olurum''.

 

 

'Onunla Jineoloji konuşmak istiyorum’

Brezilyalı sosyolog Beatriz de Tullio P. Ramos da Kürt kadın hareketi, onların politik hayal gücü ve Jineoloji üzerine araştırmalar yaptığını ifade ederek, şunları ekledi: “Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmeyi çok istiyorum. Onunla Jineoloji, ekoloji ve demokratik konfederalizm üzerine konuşmak ve Türk devleti tarafından uygulanan tecridi kırmak istiyorum''.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.