Ölümden önce kavuşma umudu

Azize Tuneli
- Tahliyesi dört kez ertelenen tutsak Ahmet Tuneli'nin 92 yaşındaki hasta annesi Azize Tuneli, "Ben onu görmek istiyorum, ölmeden onu görecek miyim görmeyecek miyim?" diye sordu.
Siverek 2 No'lu T Tipi Kapalı Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, müebbet hapis cezasının infaz süresi olan 30 yılı tamamlamasına rağmen Ahmet Tuneli'nin tahliyesini 4. kez "iyi halli" olmadığı gerekçesiyle 6 ay erteledi. Kararda, Tuneli'nin "suç farkındalığının oluşmadığı, eylemini suç olarak kabul etmediği, eylemini pişman olacak bir suç olarak görmediği", "PKK'yi terör örgütü olarak nitelendirmediği" belirtildi.
Son bir kez
Oğlu tutsak düştüğünde 60 yaşında, şimdi 92 yaşında olan Azize Tuneli, oğlunun fotoğraflarıyla donattığı odasındaki hasta yatağında son bir kez oğlunu görmek istediğini söyledi. Yatalak halde yaşamını sürdüren anne Azize Tuneli, "Bu vicdan mıdır? Ben hastayım, yerdeyim. Ahmet'im tahliye olacak, evim misafirlerle dolacak, ben de biraz nefes alacağım diye düşündüm. Ben onu görmek istiyorum, ölmeden onu görecek miyim görmeyecek miyim? Ben hastayım, oğlumu görmek, ona kavuşmak istiyorum" dedi.
Gelmedi diye ağladım
Oğlunun tahliyesinin ertelendiği haberini avukatlardan aldıktan sonra oğluyla dün yaptığı telefon görüşmesini anlatan anne Azize Tuneli, "Oğlumla kavuşmamıza izin vermiyorlar. Oğlumu en son koronadan önce gördüm. Sonra bir daha görmedim. Ayağım sakat olduğu için onu görmeye gidemiyorum. Hepimizin gözü oğlumun yollarında kaldı ama yine oğluma ceza verdiler.Sabaha kadar, Ahmet oğlum gelmedi diye ağladım" diye konuştu.
Umutla geliyorlar
Ağabeyinin tahliye olacağını bekleyen ve onu karşılamak için Mersin'den Amed'e gelen kardeşi Zümrüt Demir ise her mahkemesinde tahliye olur umuduyla eşi ve çocuklarıyla beraber Amed'e geldiğini dile getirdi. Zümrüt Demir, şunları söyledi: "Her defasında umutla gelip hüzünle dönüyoruz. Tahliyesi ertelendiğinden bu yana annem ağlıyor, biz ağlıyoruz. Artık bu hasretin bitmesini; annem ile kardeşimin ve birbirinden uzak herkesin kavuşmasını istiyoruz."AMED
* * *
Hasta tutsaklar bırakılsın
Hasta tutsakların yaşadıkları sağlık hakkı ihlallerine işaret eden hak savunucuları, "Ölümlerin yaşanmaması için hasta tutsakların acil bir şekilde tahliye olmaları gerekir" dedi.
Wan Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) üyesi Nedim Şipal, Wan ve bölge cezaevlerinde 100'e yakın hasta tutsağın olduğunu ifade ederek, "Bu hastaların içerisinde zihinsel engelli, kanser, verem ve bunlara benzer ağır hastalıklarla mücadele eden onlarca tutuklu var. Cezaevi koşulları kötü; enfeksiyon kapma riskleri çok fazla, özelikle de bu ağır hastaların hastaneye getirilmeleri zaman alıyor, getirildikleri zaman ise ters kelepçeyle tedavi edilmeleri gibi insanlık dışı muamelelere de maruz kalıyorlar. Kendilerine bakacak durumda olmayan yaşlı hasta tutsaklar var ve diğer arkadaşları bakmak zorunda. Bu insanlar hemen edilmeli ve tedavilerini dışarıda sürdürmeleri lazım" diye konuştu.
İHD Wan Şubesi Hukuk Komisyonu üyesi Kemal Tibelik, tutuklunun tahliyesine yönelik rapor tekelinin Adli Tıp Kurumu'ndan (ATK) alınması gerektiğini belirterek, "Raporları çok geç geldiği zaman hastalık ilerlemiş oluyor. Bu ciddi bir sorun ve bu sorun biran önce giderilmeli" dedi. Hasta tutsaklar konusunun önemini tekrarlayan Tibelik, şunları ekledi: "Ölümlerin yaşanmaması için hasta tutsakların acil bir şekilde tahliye olmaları herkesin ana gündemi olmalıdır."
* * *
Saldırgan korucular serbest
Korucuların, Qoser’de 9 Kasım’da saldırdığı dört kişinin tedavileri devam ediyor. Saldırgan korucular ise kısa bir gözaltının ardından serbest bırakıldı.
Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesi Ersoy Mahallesi’nde 9 Kasım’da akşam saatlerinde bir iş yerinin önüne bir aracın park edilmesi sonucu başlayan tartışma sonrası iş yeri sahiplerine silahlı saldırı gerçekleştirildi. Edinilen bilgilere göre; iş yeri sahipleri iş yeri önüne park eden aracın ileride bulunan park alanına çekilmesini istedi. Bunun üzerine aynı aileden olan korucular K.T., V.T., İ.T., M.A.T. ve M.N.T., iş yeri sahipleri ile tartıştı. Kısa sürede kavgaya dönen tartışma, çevredekilerin araya girmesiyle sona erdi. Ancak olaydan kısa süre sonra tetikçi oldukları belirtilen L.Ç., K.Ç. ve B.Ç. silahla gelerek, iş yeri önünde bekleyenleri taradı, ardından ise sopalarla darp etti. Hasan Sercan, Muharrem Sercan, Rıfat Sercan ve Sedat Sercan isabet eden kurşunlar ve sopalarla darp edilmeleri sonucu yaralandı. Yaralılardan ikisinin tedavisi Mêrdîn’de devam ederken, iki kişi ise sakat kalma riskiyle Adana’ya sevk edildi. Yaralıların tedavisi devam ediyor.
Başlatılan soruşturma kapsamında çok sayıda kişi gözaltına alındı, ancak ifadelerinin alınması ardından serbest bırakıldığı öğrenildi. Yaralılardan Rıfat Sercan, “Aynı gün serbest bırakıldılar. Korucu oldukları için bırakıldılar. Akşama kadar savcı ve kaymakam ile oturuyorlar. Hepsi AKP'de görevler alıyor. Bu yüzden bırakıldıklarını düşünüyoruz. Dosyayı nasıl hazırladılar bilmiyoruz” dedi. MÊRDÎN









