Onur kırma merkezi: Stammheim Cezaevi

Yurt Dışı Haberleri —

Veysel S.

Veysel S.

  • Stammheim’da iki yıldır beş Kürdistanlının yargılandığı davada sona doğru geliniyor. Avukatlar, tutukluluk süreci boyunca siyasi faaliyetlerinden dolayı yargılanan Kürdistanlıların bilinçli olarak ’çok tehlikeli, terörist’ olarak gösterilmeye çalışıldığını belirtti.

 

DENİZ BABİR

Almanya’nın Stuttgart kentinde 16 Nisan 2019 ayında 5 Kürdistanlı’nın yargılanmaya başladığı davada sona geliniyor. Kürdistanlılar 20 Haziran 2018’de tutuklanmıştı. Kürdistanlılardan Veysel S., Agit K. ve Özkan T. yaklaşık 3 yıldır tutuklu. Evrim A. ise 17 ay tutukluluk ardından 19 Aralık 2019’da tahliye edilmişti. Geçen hafta görülen duruşmada Savcılık, “PKK üyesi ve yöneticisi” olarak tanımladığı Veysel S. hakkında 2014 ve 2018 yıllarındaki faaliyetlerini gerekçe göstererek 5 yıl 4 ay, “PKK’ye destek verdikleri” gerekçesiyle yargılanan diğer tutuklu sanıklardan Özkan T. hakkında 3 yıl 9 ay, Agit K. hakkında 3 yıl 10 ay; tutuksuz sanıklardan Cihan A. hakkında 1 yıl 10 ay ve Evrim A. için 2 yıl 6 ay hapis cezası istemişti.

Stammheim’da 2 yıldır devam eden, 3’ü tutuklu 2’si tutuksuz 5 Kürdistanlı’nın yargılandığı davanın 88. ve 89. duruşması Perşembe-Cuma günü görüldü. Duruşmaya Veysel S. Özkan T. Agit K. Cihan A. Evrim A. ve avukatları hazır bulundu.

Yargılananlar, faşizmin mağdurları

Stammheim’de devam eden davanın 88-89. duruşmasında ilk olarak Avukat Martin Heiming müvekkili Veysel S.,’nin 26 sayfadan oluşan savunmasını okudu. Veysel S. savunmasında Kürtlerin Cumhuriyet tarihi boyunca Türk devletinin baskıları sonucu katliam ve tutuklama ile yüz yüze kaldığını belirtti. Savunmanın devamında şunlar yer aldı: ”Bugün burada yargılanması gerekenler Kürtler olmamalıydı. Binlerce Kürt baskı ve katliamlardan kaçarak diasporada yaşamak zorunda bırakıldı. Türkiye’de giderek artan baskılardan dolayı çok sayıda Kürt ve demokrat, aydın tutuklandı. Bunun en somut örneklerinden birisi AİHM kararına rağmen Selahattin Demirtaş bırakılmaması ve HDP milletvekili Gergerlioğlu’nun geçtiğimiz günlerde tutuklanarak cezaevine konulmasıdır. İstanbul sözleşmesi Erdoğan’ın isteği üzerine feshedildi ve böylelikle kadınlara yönelik şiddetin, katliamların önü açıldı. Erdoğan’ın kendisine muhalif kesimlere verdiği mesaj şudur: ‘Ya başınızı verirsiniz, ya da başınızı eğersiniz’. Şimdi bu terörizm değil de nedir? Bugün burada yargılanan insanlar bu gibi süreçlerin mağdurlarıdır.”

Heiming savunmayı okumayı bitirdikten sonra Federal savcılar tarafından alınan kararın doğru olmadığını belirterek, "Bu karar; Alman hukuku ya da Alman halkı adına değil, Almanya ve Erdoğan işbirliği sonucu alınmıştır” dedi.

Amaç, Veysel’i tehlikeli göstermek

Daha sonra Veysel S.’nin savunma avukatı Av. Johannes Murman söz alarak “Savunmaya ek olarak terörizm kimlere denilir ve ne amaçla denilir?" diye sorarak şunları belirtti: "Siz itirafçıyı dinleyerek burada çok farklı bir izlenim yaratarak, Veysel S.’yi çok tehlikeli biri olarak gösterdiniz. Bu yüzden 1030 gündür cezaevinde tecrit ediliyor. Havalandırmaya çıkarılırken ayağına pranga takılıyor ve diğer tutuklularla yan yana gelmesi engelleniyor. Veysel S.’yi cezaevi ve mahkeme arası sürekli 8 polis eşliğinde getirerek adeta mahkemeyi izlemeye gelen ziyaretçilerin gözlerinin içine sokarcasına terörize ediyorsunuz. Bunlar kabul edilir gibi değil."

Hukuksuzluk yapıyorsunuz!

Mahkeme salonun inşası ve ziyaretçilere yönelik uygulamalara dikkat çeken Avukat Murman, "Bu uygulamalarla insanlarda korku psikolojisi oluşturmaya çalışıyorsunuz. Adeta bu davayı sahiplenmelerini engellemek istiyorsunuz. Bu salonlarda yargıladığınız insanları tehlikeli birer ‘katil, terörist’ gibi yansıtmaya çalışıyorsunuz. Bu kocaman salona insanlar girdiğinde adeta tüyleri ürperiyor. Burada amaçlanan ve yaratılmak istenilen algı şudur; kim bunları sahiplenirse burada yargılananlar gibi olur. Böylece gelen insanları terörize ediyorsunuz. Bu büyük bir hukuksuzluktur. Veysel S. Kürt bir aktivisttir ve terörist değildir” diye konuştu.

Daha sonra Evrim A.’nın avukatı Franziska Nedelmann söz alarak hazırlanan 47 sayfalık savunmasını okumaya başladı. Cuma günü görülen duruşmaya daha önce Münih’te yargılanan Müslüm Elma da katılarak destek verdi. Duruşmada Evrim A.’nın savunmasına devam edildi. Kürdistanlılardan Cihan A., Agit K. ve Özkan T.’nın savunmalarına devam edilecek.

Duruşma 22-23 Nisan’a ertelendi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.