Ortadoğu’dafeodalite çözülmeden

Haberleri —

Kapitalist üretim ilişkilerine geçen batı, rönesansla birlikte, aydınlanma felsefesinin etkisi ile feodalizmin çözülmesi ve kapitalizmin ilk evresindeki ilerici fırtına dönüşümü hızlandırmıştı. Fakat henüz bir rönesans yaşayamayan doğu hala kapitalist üretim ilişkilerine geçemediği için sancı çekmekte. Her ne kadar doğunun geri kalmışlığı İslam dininin etkisi imiş gibi benimsense de, aslında Müslümanlıkta Hıristiyanlık gibi bir din. -Orta çağda Hıristiyanlığın bağnazlığını da unutmayarak- Din etkisinden çok, hala Doğuda çözülemeyen feodalizmin sancıları çekilmekte. Batı gelişimini ne kadar kendi iç dinamikleri ile yaptıysa, doğu genellikle dış dinamiklerin müdahalesi ile kendi iç dinamiklerini geliştirememiş ve emperyalizmin elinin altındaki daima kullanılacak ham madde gibi muamele görmüştür. Ne zaman emperyalizm bunalıma girse Doğuya dalıp oraları yıkıp yeniden böl paylaş politikalarını hayata geçirmektedir.

Ortadoğu ülkelerine gittiğiniz zaman pratikte kapitalizmin işlemediğini görüsünüz. 2013-15 yılları arasında zaman zaman Mısır, Libya, Tunus gibi bulunduğum ülkelerde kredi kartı ile alışveriş yapamama sıkıntısı yaşanıyordu. Düşününki tüketimin en önemli aygıtlarından banka ve kredi kartlarının kullanılamadığı yerlerde tüketim eksiktir. Ve oralara giremeyen kapitalizm iştahı iyice kabarmıştır. Zira zaten yeterince kar edemediği bir bunalım döneminden de çıkması için doğudaki feodalitenin çözülmesine ve kapitalizmin doğmasına eski ve tecrübeli batı kapitalizmi ebelik yapmak istemektedir. Ve fakat gene iç dinamiklerden yoksun bir dış müdahaleden beklenen bir çözülme olması beklenir.

Tam da Ortadoğu'da bu sancılar yaşanırken, radikal İslam, siyasi İslam, ılımlı İslam gibi terimler ile aslında var olan katı islami politikaların ılımlılaştırılması gibi planların ortaya atılması ve Ortadoğu’da yeni bir İslami anlayış rejimi getirileceği beklentileri de ne kadar tutar göreceğiz. Fakat ok yaydan çıkınca bunun ılımlısı, radikali olmaz artık hedefe yönelmiştir. Her halükarda din'cilik tehlikeli potansiyeldir. Ancak gene batının parmağı ile çiviye çiviyi söktürme politikaları ile İslam'ın en radikalleri Ortadoğu'da sahalara sürerek bir kıyım ve kargaşa politikaları gütmekteler. Göreceğiz, bu politikayı nereye kadar sürdürecekler ve yarattıkları bu vahşi unsurları ne kadar zaman sürecinde temizleyecekler. Sancılı bir süreç olacak/olduğunu da an be an izliyoruz zaten

Ortadoğu'dan muaf olamayan Türkiye'de ise din'in yükselen atmosferini iyi kullanan ya da tersi, dini atmosferi güçlendiren akp iktidarının iç politikada olsun bölge politikalarında olsun hep iktidarını sağlamlaştıracak faydalar peşinde koşması ve hatta 15 yıldır iktidarın müzmin partisi olma sürecini da da uzatma arzusu, Türkiyeyi de bu çalkantı içine çekmektedir. Bildiğimiz üzre Suriye'ye girerek savaşın bir ucundan tuttular. İçerdeki yarattıkları ekonomik çöküntü ve demokratik hakların neredeyse tamamen yok edilmeye doğru götürülmesi, ayrımcılığın körüklenerek iç barışın bozulup neredeyse iç savaş kışkırtmalarının dahi yaşanacağı tereddüdü yaşayan mutsuz bir ülke yarattılar.

Ne diyelim İslam coğrafyası bir an kendi iç dinamikleri ile kendi rönesansını yapar ve o coğrafyanın asırlık sancısı önümüzdeki yıllarda değişir. Fakat krizden aç kalmış paylaşımcıların müdahalesi ile ne doğru dürüst ulus geleneği, ne de sürekli sürüklendikleri savaşlardan dolayı kalıcı kültürleri olmuş. Ortadoğu bölgelerinin yeniden büyük çalkantılar dönemine girdiği bu zamanlardan çıkışının yolları radikal İslami ideolojilerinin de çözülmesi ile, en önemlisi de feodalitenin çözülmesi ile olacaktır. Toplumlar değişimin diyalektiği gereği, değişim süreci önündeki engelleri tasfiye edecektir, er ama geç, mutlaka değişimin sürecine girmek zorunda...



paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.