Özgür Basın zapturapt altına alınamaz

DİSK Basın- İş açıklama

DİSK Basın- İş açıklama

  • DİSK Basın- İş, “Hiçbir güç halkın haber alma hakkını engelleyemez, Özgür Basın'ı zapturapt altına alamaz. Gazeteci arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır” dedi. 

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın- İş), Belçika’da 22 Nisan gece saatlerinde Stêrk TV ve Medya Haber TV'nin stüdyolarına polis baskını gerçekleştirilmesine; İstanbul, Ankara ve Riha’da düzenlenen ev baskınlarında 9 gazetecinin gözaltına alınmasına dair basın toplantısı gerçekleştirdi. Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) üyeleri, Dicle Fırat Gazeteciler (DFG) üyeleri ve çok sayıda gazetecinin katıldığı toplantıda “Özgür Basın susturulamaz” pankartı asılırken gözaltına alınan gazetecilerin fotoğrafları taşındı.

İlk olarak DFG ve MKG adına konuşan Nezahat Doğan, “Hakikatlerin gün yüzüne çıkarılmasını engellemek için ilk gazeteciler ve hakikati dile getirenlere yönelik baskılar gerçekleşmiştir. Her zaman söyledik; gazetecilik suç değildir, suç olamaz. Her zaman hukuksuzluğa sessiz kalamayacağımızı ve güç birliğini göstermemiz gerektiğini vurguladık. 126 yıldır Kürt basınına yönelik yürütülen bu saldırılara karşı Apê Musalardan bugüne geldiğimiz yerde ne kalemler yere düştü ne de kameralarımız karartıldı. Biz olmaya, gerçekleri gün yüzüne çıkarmaya devam edeceğiz. Özgür Basın’a yönelik yapılan saldırıları kınıyoruz. Arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi.

Önce gerçekler öldürülür

Açıklamayı DİSK Basın- İş Yönetim Kurulu Üyesi İzel Sezer okudu. “Gazetecilik değil, gazeteciliği engellemek suçtur” diyen İzel, hem Türkiye'de hem de Avrupa'da basın kurumları ve gazetecilere yönelik baskınların Türkiye'nin Irak ve Suriye'ye yönelik olası askeri operasyona ilişkin diplomatik temasların yoğunlaştığı bir dönemde yaşanmasına dikkat çekti. İzel, şunları söyledi: “Bu ‘savaşta önce gerçekler öldürülür’ politikasına işaret etmektedir. Avrupa'da da Kürt basın kurumlarını hedef alan baskınlar yeni bir tehlikeyi de beraberinde getirmektedir. Şimdiye kadar Türkiye'de gazetecilere yönelik baskı ve tutuklamalar karşısında basın özgürlüğüne ilişkin endişelerini belirtmekle yetinen Avrupa Birliği ülkelerinin, tıpkı Türkiye'de olduğu gibi ‘terör’ bahanesiyle medya kurumlarına yönelik baskınları, baskıları artıran bir rol oynayacaktır. Basın ve gazetecilik faaliyetlerine yönelik kısıtlamaların devletler arası pazarlık konusu yapıldığının da bariz bir işaretidir. Bu, Türkiye'de halihazırda zor koşullarda yürütülen gazetecilik faaliyetine yeni bir darbedir. 

Zapturapt altına alamazlar

DİSK Basın İş ve meslek örgütleri olarak bir kez daha ifade etmek isteriz ki; gazetecilik değil, gazeteciliğin engellenmesi suçtur. Halkın haber alma hakkı, haber üretim süreci suç konusu yapılamaz. Anayasa, yasa ve Avrupa normları, gazetecilik faaliyetlerini değil, engellenmesini suç saymaktadır. Yine ifade etmek isteriz ki; hiçbir güç, halkın haber alma hakkını engelleyemez, Özgür Basın'ı zapturapt altına alamaz. Gazeteci arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.” İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.