Özgür gazetecilik bedel istiyor

  • Türkiye’de ifade ve medya özgürlüğü savunucuları, son dönemde iktidarın basın kartı ayrımcılığı, cezasız kalan polis şiddeti ve keyfi ilan kesme cezaları gibi pek çok duruma karşı mücadele veriyor.

BİA Haber Merkezi’nden Erol Önderoğlu ve Sinem Aydınlı, Nisan - Mayıs - Haziran 2021 dönemini kapsayan BİA Medya Gözlem Raporu’nu haberleştirdi. Rapor, en az 222 gazetecinin bu dönemde görülen 68 dava çerçevesinde “örgüt propagandası” ve “örgüt üyeliği” başta olmak üzere 19  farklı suç kapsamında (Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, vs) yargılandığını gösteriyor.

Kocaeli, Samsun, Antep, Osmaniye ve İstanbul’da en az 9 gazeteci fiziksel saldırılarla karşı karşıya kaldığı, 5 gazetecinin gözaltına alındığı, 14 gazeteci ve dört karikatüristin “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten sanık olduğu bu dönem, zorlu hak mücadelesinin doğurduğu kazanımlar ve olumlu gelişmeleri de beraberinde getirdi: Gazeteciler Mustafa Sönmez ve Cem Bahtiyar’ın “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasından beraat etmesi, bianet eski muhabiri Beyza Kural’ın ters kelepçeli gözaltı girişimini beş yıl sonra yargılatması, Danıştay’ın basın kartı keyfiyetine dur demesi, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) pek çok televizyonun KHK ile kapatılmasına zemin oluşturan maddeyi iptal etmesi, onlarca gazetecilik örgütünün polis şiddetini “Nefes Alamıyoruz” sloganıyla kitlesel şekilde protesto etmesi ile Ahmet Altan ve Van’da “örgüt üyeliği” ile suçlanan dört gazetecinin tahliyesi örnekler arasında.

Cumhurbaşkanına hakaret

Nisan- Mayıs-Haziran 2021 döneminde “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla ve toplam 84 yıl hapis istemiyle haklarında işlem yapılan gazetecilerin sayısı 18 oldu. Cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014’ten 1 Temmuz 2021’e kadar en az 65 gazeteci “Cumhurbaşkanı’na hakaret” başlıklı Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesi temelinde hapis, ertelemeli hapis ve para cezasına mahkum edilmiş oldu.

Polis şiddetine karşı isyan

Son üç aylık dönemde Kocaeli, Samsun, Antep, Osmaniye ve İstanbul’da en az 9 gazeteci fiziksel saldırılarla karşı karşıya kaldı. Ankara’da iki medya temsilcisi trans kadınlara yönelik saldırılara ilişkin davayı izlerken polis engelleri ve müdahalesiyle karşılaştı. Birçok gazetecilik meslek örgütü, AFP foto muhabiri Bülent Kılıç’ın elleri arkadan kelepçeli halde boğazı ve sırtına basılarak gözaltına alınmasından sonra artan polis şiddetini ve cezasızlığı İstanbul, Ankara ve İzmir’de “Nefes Alamıyoruz” sloganıyla kitlesel eylemlerle protesto etti.

5 gözaltıdan biri “nefessiz” bıraktı

Nisan-Mayıs-Haziran 2021 döneminde en az 5 gazeteci evlerine yapılan baskınlar ve haber takibi sırasında gözaltına alındı. Bir gazeteci de evi basılarak gözaltı girişimi yaşadı.

Bir gazeteci Taksim’de Onur Haftası yürüyüşünde haber takibi yaptığı sırada polisin fiziksel saldırısıyla, bir gazeteci, hakkında yakalama kararı gerekçe gösterilerek, iki gazeteci HDP İstanbul İl Örgütü’nün Kobani Davası’na ilişkin 26 Nisan’da gerçekleştirdiği basın açıklamasını takip ederken, bir gazeteci de evi basılarak gözaltına alındı. Osmaniye Belediyesi’nde yaşanan usulsüzlük iddialarını gündeme getirdiği için bir gazetecinin evi basıldı.

Cezasızlıkta ısrar sürüyor

Nisan- Mayıs-Haziran 2021 dönemi, haksız şekilde tutuklanan, darp edilen gazetecilerin haksızlığa karşı yoğun mücadeleleriyle geçti: 6 yıl önce bianet sitesi eski muhabiri Beyza Kural’a şiddet uygulayan üç güvenlik şube polisine ancak Anayasa Mahkemesi mahkumiyeti sonrası dava açılması, 2019 Yerel Seçimleri’nden sonra Yeni Çağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ’a sokak ortasında saldıranlara üç yıl sonra dava açılması Türkiye’de hak aramanın zorluklarına ve engellerine işaret ediyor. Son olarak, İstanbul Taksim’de 19. Onur Yürüyüşü’nü izlemek isteyen AFP foto muhabiri Bülent Kılıç, sırtına ve boğazına basılarak, ters kelepçeyle gözaltına alındığı için sorumlu polis hakkında suç duyurusunda bulundu.

Ankara 12. İdare Mahkemesi, sürekli basın kartı yenilenmeyip geçiştirilen 32 yıllık sürekli basın kartı sahibi iktisatçı-gazeteci Mustafa Sönmez’e hak verdi. Nadire Mater, Aydın Engin ve Kazım Güleçyüz gibi gazeteciler de sürekli basın kartlarını tekrar alabilmek için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na karşı yargı mücadelesi veriyor.

Organize suç örgütü liderliği suçlamasıyla aranan Sedat Peker’in Mayıs başından itibaren video üzerinden yaptığı açıklamalar, 1993’te bombalı saldırıda öldürülen Uğur Mumcu ve 1996’da Kuzey Kıbrıs’ta öldürülen Kutlu Adalı dosyalarında devletin rolü ve cezasızlığı bir kez daha gündeme getirdi.

İlan kesme ve müfettiş cezaları

İktidarın, ulusal medya kuruluşlarının yüzde 90’ını kontrol altında tutması yetmezmiş gibi, kamu bankalarının 2020’de medyanın yüzde 10’luk kısmını temsil eden ve iktidara eleştirel yaklaşan Korkusuz, BirGün, Evrensel, Karar, Cumhuriyet, Millî Gazete, Sözcü, Yeniçağ, Yeni Asya ve Yeni Mesaj gazetelerine tek bir santim reklam vermediği ortaya çıktı.

Erişim engeli iktidarın hizmetinde

Nisan-Mayıs-Haziran 2021 döneminde Sulh Ceza Hakimlikleri, online gazetecilik mecralarında yayımlanan en az 24 haber ve gazeteci Erk Acarer’in birçok tweetine erişim engeli getirdi. Sansür, bu dönemde, erişim yasakları konusunda kamuoyunu bilgilendirmek için faaliyet yürüten İfade Özgürlüğü Derneği’nin sitesi Engelli Web’in tweetlerini de hedef aldı.

Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a ilişkin 2014’ten beri yayınlanan çeşitli haberler; Erdoğan’ın eski başdanışmanı, emekli general Adnan Tanrıverdi’nin kurduğu SADAT Şirketi; Peker’in iddialarına da yansıyan İHH yardımları, Elazığ’da şüpheli şekilde ölen gazeteci Yeldana Kaharman ve AKP İstanbul İl Kadın Kolları yetkilisi Manolya Demirören Tekin’e ilişkin iddialar, kıyıların kirletilmesi ve iktidar çevresinden şirketlerin aldığı kamu ihalelerle ilgili haberler de erişim yasağı ile karşılaştı.

“Medya-siyaset-mafya” krizi

Organize suç örgütü liderliği suçlamasıyla aranan Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir gazeteci aracılığıyla kendisine “Yeni video yayınlama, kapatalım bu işi” mesajı gönderdiği iddialarından sonra, aracılık iddialarına ilişkin “Böyle yapan şerefsizdir” diyen Hadi Özışık ile yaptığı görüşmenin video kaydını yayınladı. Özışık gibi Peker’in beyanlarında adı geçen HaberTürk TV sunucusu Veyis Ateş de TGC üyeliğinden çıkarıldı. 12 basın meslek örgütü, Sedat Peker’in yayınladığı videolarla birlikte bu dönemin en öne çıkan sorunu haline gelen “Medya-siyaset- mafya” ilişkileri konusunda kamuoyuna çağrı yaparak, “Kamu yararı için gazetecilik mücadelesini hep birlikte verelim. Gazeteciliği ve gazeteleri yeri gelince kalkan, yeri gelince silah gibi kullanmalarına hep birlikte engel olalım” mesajı gönderdi.

AYM: Hem “özgürlükçü” hem değil

Anayasa Mahkemesi (AYM), Nisan-Mayıs-Haziran 2021 döneminde gazeteci Hayko Bağdat’ın başvurusunda idareyi 9 bin 150 TL manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Bu dönemde AYM, OHAL döneminde aralarında Hayatın Sesi TV ve İMC TV’nin de bulunduğu pek çok televizyonun 5 yıl önce KHK ile kapatılmasına temel oluşturan maddeyi iptal etti. Ancak AYM, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın kamu kurum ve kuruluşlarından tüm vatandaşların ilgili tüm bilgilerine ulaşma yetkisine onay verdi. AYM, bu kararla, kötüye kullanılması durumunda gazetecilerin güvenliği üzerinde risk oluşturabilecek bir zemin yaratmış oldu.

RTÜK: 47 para cezası, 20 durdurma

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Nisan-Mayıs-Haziran 2021 döneminde haber ve program yayınlarından dolayı TV kuruluşlarına toplam 46 para cezası ve 20 gün yayın durdurma cezası verirken radyo kuruluşlarına 1 idari para cezası verdi. Kurul, televizyon kanallarına toplam 11.300.617 TL ve radyo kuruluşlarına 6.732 TL idari para cezası verdi.

 İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.