Özgürlüğün özgürlüğümüzdür

Forum Haberleri —

Öcalan'a özgürlük

Öcalan'a özgürlük

  • Önder Apo’nun özgürlüğü, halkların kardeşliğini, demokratik bir Ortadoğu’nun umudunu temsil eder. O özgürleştiğinde, yalnız Kürtler değil, vicdanı olan herkes özgürleşecektir. İşte bu yüzden diyoruz ki: Özgürlüğün özgürlüğümüzdür.

RIZGAR ZAG

Bu çağ, sessiz kalmanın değil, ses olmanın çağıdır. Tarih, halkların kaderini belirleyen anları bir kez sunar; o anı yakalayanlar özgürleşir, kaçıranlar zincirlenir. Bugün o anlardan birindeyiz.

8 Kasım 2025’te Köln’de, halkların vicdanı, yürekleri ve yürüyüşleri bir kez daha birleşecek. Bu yürüyüş, yalnızca bir eylem değil; Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik çözümü için yürütülen tarihsel hamlenin üçüncü yılına girerken, insanlığın ortak vicdanının ayağa kalktığı gündür.

Özgürlük koşullarını yaratmanın zamanı

Önder Apo, çeyrek asrı aşkın süredir İmralı’da tutuluyor. Bu durum yalnızca bir kişiyi değil, bir halkın özgür yaşam iradesini hedef alıyor. Oysa bugün, insanlığın en acil görevi, Önder Apo’nun özgür yaşar ve çalışır koşullarının derhal yaratılmasıdır.

Çünkü onun düşünceleri, milyonların umudu haline gelmiştir.

Hiçbir duvar, hiçbir engel bu umudu durduramamıştır.

Önder Apo, bir hücrede değil, halkların yüreğinde, kadınların direnişinde, gençlerin coşkusunda ve insanlığın vicdanında yaşamaktadır. Bugün Kürt halkı, kadınlar, gençler ve dost halklar bu bilinci “Önder Apo’ya Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” şiarıyla somutlaştırıyor.

Üç yıldır süren bu uluslararası kampanya, yalnız Kürt halkının değil, insanlığın onur mücadelesinin adıdır.

Çünkü Önder Apo’nun özgürlüğü, halkların kardeşliğini, demokratik bir Ortadoğu’nun umudunu temsil eder.

O özgürleştiğinde, yalnız Kürtler değil, vicdanı olan herkes özgürleşecektir.

İşte bu yüzden diyoruz ki: Özgürlüğün özgürlüğümüzdür.

Demokratik çözüm: Halkların onurlu geleceği

Kürt sorunu, askeri veya güvenlik politikalarıyla bastırılamayacak kadar derin bir toplumsal meseledir. Bu sorun, ancak demokratik yollarla, halkların eşit temsiliyetiyle, özgür iradeleriyle çözülebilir.

Önder Apo, 27 yılı aşkın süredir bu çözümün yol haritasını İmralı’dan dünyaya yazıyor:

Demokratik konfederalizm, kadın özgürlükçü toplum, ekolojik yaşam ve yerel demokrasi.

Bu paradigmanın özü, bir halkın diğerine tahakküm kurmadığı, iktidarın değil toplumsal katılımın esas alındığı bir yaşam modelidir.

Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Latin Amerika’dan Afrika’ya kadar Önder Apo’nun düşünceleri halkların alternatif yaşam umuduna dönüşmüştür. Köln’de yapılacak yürüyüş, bu umudu somutlaştıran bir çağrıdır:

Kürt sorunu çözülsün, Önder Apo özgür yaşar koşullara kavuşsun, halklar konuşsun, yaşam özgürleşsin!

Köln: Avrupa’nın kalbinde özgürlük sesi

Köln, yalnız bir şehir değil; göçün, direnişin, dayanışmanın merkezlerinden biridir. 8 Kasım’da bu şehir, halkların yürüyüş adımlarını, kadınların özgürlük sloganlarını, gençlerin coşkusunu, yaşlıların onurlu direnişini taşıyacak.

Her adım, İmralı duvarlarını sarsacak; her ses, özgürlük talebini büyütecek.

Bu yürüyüşte yer almak, yalnızca bir etkinliğe katılmak değildir; tarihe taraf olmaktır.

Çünkü Köln’de atılacak her adım, barışa ve özgürlüğe giden yolun taşlarını döşeyecektir.

Bu nedenle çağrımız açıktır:

Kadınlar, gençler, emekçiler, sanatçılar, aydınlar, devrimciler, yurtseverler!

Gelin, Önder Apo’nun özgürlüğü için, halkların geleceği için omuz omuza yürüyelim.

Köln’de buluşalım; milyonların iradesiyle “Artık yeter!” diyelim.

İnsanlığa çağrı: Umut hakkını tanıyın!

Umudu temsil eden bir önderliğin özgür olması, insanlığın onurudur.

Avrupa Konseyi, CPT, Birleşmiş Milletler ve tüm uluslararası güçler, “umut hakkını” tanımalı; Önder Apo’nun hemen özgürleşmesi için sorumluluk almalıdır.

Çünkü O, yalnız 60 milyon Kürt halkının değil, demokrasiden, barıştan, eşitlikten yana olan herkesin umududur.

Bu kadar büyük bir umudun taşıyıcısı, esarette değil, özgürlük içinde olmalıdır.

Kürt halkının talepleri, insanlığın özgürlük talepleridir -kanunlara sığmayacak kadar geniş,

sınırları aşacak kadar derin,

ve adalet kadar evrenseldir.

Bu nedenle diyoruz ki: Önder Apo’nun özgürlüğü, insanlığın geleceğidir.

Uluslararası dayanışma: Vicdanın cephesi

Bu mücadele, sınırları aşan bir çağrıdır.

Latin Amerikalı devrimcilerden Avrupa’daki sendikalara, Afrika’daki halk hareketlerinden Asya’daki özgürlükçü kadın ağlarına kadar yüzlerce yapı bu kampanyanın etrafında birleşti.

Çünkü Önder Apo’nun paradigması yalnız Kürt halkının değil, tüm ezilenlerin umududur.

Bu nedenle 8 Kasım’da Köln’deki yürüyüş, uluslararası dayanışmanın kalbinin attığı gündür.

Burada yükselecek ses, yalnız İmralı’ya değil, tüm dünyaya gidecek bir çağrıdır:

“Özgürlük insanlığın hakkıdır, barış mümkündür, çözüm Önder Apo’dadır!”

Özgürlüğün özgürlüğümüzdür!

Her çağ, bir sınav bırakır ardında. Bizim çağımızın sınavı, özgürlüğü savunmaktır; savaşa karşı barışı, inkâra karşı direnişi, suskunluğa karşı sesi büyütmektir.

Bu sınavın cevabı Köln’dedir.

Bir halkın öncüsüne sahip çıkmak, aslında kendi geleceğine sahip çıkmaktır.

Önder Apo’nun özgürlüğü; Kürtlerin, Türklerin, Arapların, Ermenilerin, Êzîdîlerin, kadınların, gençlerin, işçilerin, kısacası insanlığın özgürlüğüdür.

8 Kasım’da Köln’de buluşalım.

Önder Apo’ya özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm için yürüyelim.

Çünkü biz biliyoruz:

Bir halkın özgürlüğü, tüm halkların özgürlüğüdür.

Ve Özgürlüğün Özgürlüğümüzdür!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.