Paech: Yasak baskıyı meşrulaştırıyor

• Almanya’nın ısrarla PKK yasağını kaldırmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Norman Paech, "Kaldırmıyorlar çünkü baskıyı sürdürmek için yasağa ihtiyaçları var" dedi.

 

REWŞAN DENİZ

Prof. Dr. Norman Paech, PKK yasağının bir parçası olan 129. maddeyle Almanya’da Kürtlerin bir halk olarak tümden 'şüpheli' durumuna düşürüldüğüne dikkat çekti.

Almanya’da Kürtler ve kurumlarını kriminalize eden PKK yasağı 28. yılına giriyor. 26 Kasım 1993’te dönemin Kohl hükümeti tarafından ilan edilen yasak, 2017’de çıkarılan genelgeyle genişletildi. Kürtleri ve kurumlarını kriminalize eden yasak, beraberinde Almanya’da binlerce mağdur da yarattı. Uluslararası hukuk uzmanı ve siyasetçi Prof. Dr. Norman Paech ile 28 yıllık yasağın yarattığı tablo ve buna karşı verilen hukuk mücadelesini konuştuk.

Kürtler topyekun 'şüpheli'

Kürtlerin PKK yasağı ve Alman Ceza Kanunu’nun 129. maddesiyle kriminalize edildiğini belirten Paech, 1960’larda RAF için çıkarılan yasaya daha sonra Kürtlerin dahil edildiğini hatırlattı. Bu madde uyarınca Kürtlerin yasal olan eylem, etkinlik ve siyasi faaliyetlerinden dolayı kriminalize edildiğini ve yargılandığını belirten Paech, şunları söyledi: "Kürt toplumu için çalışma yürütmek, eylem organize etmek gibi yasal faaliyetler, 'PKK ile bağlantılı olduğu' gerekçesiyle yargı konusu olup, en az 2-3 yıl hapis cezası verilebiliyor. Yasa, Almanya’da yaşayan Kürtleri tedirgin ediyor; dernek çalışmalarından uzaklaşmasına da neden oluyor. Sadece 'PKK ile bağlantısı olan' biriyle görüştüğü şüphesi dahi, bir kişinin telefonlarının dinlenmesine gerekçe sayılabiliyor. Aslında pratikte Kürtler 'şüpheli' durumuna düşürülüyor ve izleniyor."

Bakanlık yasağın önünü açtı

Adalet Bakanlığı’nın talimatı olmasaydı, PKK’nin 129b (yabancı bir ülkede terörist yapılanmaya üye olmak) kapsamına alınamayacağını ve Kürtlere yönelik soruşturmaların rahatça açılamayacağına dikkat çeken Paech, "Bir toplumun bu şekilde şüpheli duruma düşürülmesi ve dışlanmasını kınıyorum" dedi.

Yasaya da ihtiyaç duyulmuyor

93’te ilan edilen yasak, Mart 2017’de İçişleri Bakanlığı’nın eyalet güvenlik birimlerine gönderdiği genelgeyle genişletildi, Kürt Halk Önderi Öcalan’ın posterleri de dahil çok sayıda kurum ve kuruluşun sembolleri yasaklandı. Kürt sembollerinin yasaklanmasının Kuzey Suriye/Rojava’ya kadar uzandığının altını çizen Paech, "Burada pek bilinmeyen YPG’nin bayrakları da yasaklandı; bayraklara polis tarafından el konuluyor, taşıyanlara soruşturma açılıyor" diyerek ciddi bir hukuksuzluk olduğunun altını çizdi: "Bu şekilde sıkılaştırılan bu yasak için ayrıca bir yasaya da ihtiyaç duyulmuyor. Polis, Anayasayı Koruma Teşkilatı ve istihbaratın kurallarına göre hareket ediyor. Ayrıca bir yasaya da ihtiyaç duymuyor. Bu da işin korkunç tarafı."

Tek bir adım atmadılar

Aynı zamanda Uluslararası Hukuk ve Demokrasi Derneği MAF-DAD’ın yönetiminde yer alan Norman Paech, PKK yasağına karşı verilen hukuki mücadelenin de başından itibaren içinde yer alıyor. PKK’nin özgürlük mücadelesi sürdürdüğünü ortaya koyacak birçok argümanın olduğunun altını çizen Paech, "O dönem Federal İdare Mahkemesi argümanlarımı ciddiye almayarak PKK’yi yasakladı. Ve o günden bu yana da PKK yasağına karşı bir adım atılmadı. Baskı politikalarını sürdürebilmek için buna ihtiyaçları var" dedi.

Belçika kararı görmezden geliniyor

"Defalarca kez PKK davalarına şahit olarak katıldım, katılmaya devam ediyorum. Ancak mahkemeler şahitliğimizi önemsemiyor" diyen akademisyen, Belçika Mahkemesi’nin PKK’nin "terör örgütü değil, savaşın tarafı olduğuna" dair verdiği kararın da Alman yargısı tarafından dikkate alınmadığının altını çizdi: "Her davada bu elzem kararı hatırlatıyoruz ancak bugüne kadar bir etkisi olmadı."

Liste yasağa zemin oluyor

PKK 2002 yılından bu yana Avrupa Birliği’nin 'terör örgütleri listesi’nde yer alıyor. Bu liste gerekçe edilerek Kürtlere yönelik baskı ve ihlallerin meşrulaştırıldığının altını çizen Paech, "PKK’nin 'terör listesi’nde olması; Avrupa ülkelerinin -yasalarında yer almasa da- uygulamak istedikleri yasaklara zemin oluşturuyor" dedi.

PKK listeden çıkarılmalı

PKK’nin AB’nin 'terör örgütleri listesi’nden çıkarılması için geçtiğimiz günlerde imza kampanyası başlatan Uluslararası Kürtlere Adalet İnisiyatifi içerisinde de yer alan Paech, "Geldiğimiz süreç ve objektif gerçeklikler PKK’nin listeden çıkarılmasını gerekli ve zorunlu hale getiriyor" diye konuştu.

Öcalan’a özgürlük talebi önemli

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için  özgürlük talebini de kampanyalarının merkezine oturttuklarını vurgulayan Paech, "Öcalan’ın özgürlük talebi her zaman gündemde olmalı ve unutulmamalı. Kürt Hareketi’nin liderinin İmralı Adası’ndaki tecritten çıkıp siyasette aktif rol olması sağlanmalı. Bu çok önemli ve taleplerimizin de merkezinde yer alıyor" dedi.