PKK, Kürt'ü muhatap kıldı
Forum Haberleri —

- Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca ilk defa, tutsaklık koşullarında olsa bile Kürtler adına siyasi bir irade muhatap alındı. Bu, PKK'nin 47 yıllık mücadelesinin sonucudur.
ZİLAR STERK
PKK’nin 47. kuruluş yıl dönümüne giriyoruz. PKK öncesinin Kürdistan koşullarını herkes bildiği için hatırlatmaya fazla gerek yok. PKK, yarattığı aydınlanma sayesinde sosyal, siyasal, kültürel ve iktisadi tüm gerçeklerin görülmesini sağladı. Kürdistan ve Türkiye toplumunda yıllarca manipüle edilmiş bir çok çevre bile, artık bu gerçeği kabul ediyor. Dolayısıyla eskisi gibi Kürt varlığı artık inkar edilemiyor; imha edilemeyeceği yeterince anlaşılıyor. Geriye, varlığını kabul etmek ve birlikte yaşama seçeneği kaldı.
PKK, 47 yıllık kesintisiz mücadele süreci boyunca büyük bir anlam savaşıyla Kürdistan’da yaşamı, kaybettiği anlamıyla yeniden kavuşturdu. İnsan, birey, kadın, çocuk, genç ve yaşlı yaşamı, tüm boyutlarıyla yeniden değer ve kıymet kazandı. PKK’li mücadele yılları; Kürt'ün duygu, düşünce ve zihniyet dünyasında büyük bir alt üst oluşa yol açtı, büyük bir değişim ve dönüşüm düzeyi ortaya çıkardı. Kürt'ün yeni moral değerleri ve ahlak anlayışı ile yeni bir mücadele kültürü oluşturdu. Yepyeni bir politika ve siyaset anlayışı geliştirdi. Kürtleri, demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü değerlerle donattı. İnkar ve imha siyaseti yürüten Türk devletinin yanı sıra uluslararası kapitalist sisteme karşı da demokratik komünal toplum çizgiyi temsil etti.
PKK, kurulduğu günden itibaren 'kadın sorunu'nu, temel bir sorun olarak mücadele programının öncelikli gündemleri arasına aldı. Kürt kadınları da PKK saflarını kendileri için büyük bir özgürlük zemini olarak gördü. Kendi partilerini ve ordularını kuracak düzeye geldiler. Mücadelenin tüm alanlarında kendi özgün özerk iradi sistemlerini geliştirdiler. Bugün mücadelenin temel öznesidirler. Kürdistan Özgürlük Mücadelesine her alanda öncülük ediyorlar.
Yeni mücadele zeminine giriş
Geride bıraktığı 47 yıllık süre zarfında sayısız gelişmeye imza atıp paha biçilmez değerler yaratan PKK, şimdi imkan sunulması halinde yepyeni bir mücadele zeminine giriş yapmaya hazırlanıyor. PKK, Önder Apo’nun 27 Şubat çağrısı ardından topladığı 12. Kongresinde silahlı mücadele stratejisine son verdi ve örgütsel varlığını sona erdirdi. Dolayısıyla şu anda PKK’nin kendini, kendi iradesiyle feshettiği ilk yılı yaşıyoruz. Bunun duygu ve düşüncesine henüz tam alışamamış olsak da yeni bir mücadele dönemine girdiğimizin farkındayız. Bu, tarihsel ve toplumsal açıdan yeni bir başlangıçtır.
Çok büyük ve değerli bir miras bırakan PKK'nin, kuşkusuz 47 yıllık mücadele pratiği içerisinde bazı yanlış ve yetersiz yanlar da açığa çıktı; bunlardan önemli dersler çıkarılıyor. İçine girdiğimiz yeni mücadele dönemi; büyük bedellerle yaratılan bu tarihsel mirası, yeni paradigma doğrultusunda demokratik siyaset ve hukuk zeminine taşıma dönemidir.
Sürecin önü açılsın diye
Devlet tarafının buna imkan tanıması lazım. İmkan sunulmaması halinde, kurbanlık koyun olmayan Kürtler için farklı çözüm seçenekleri olasıdır. Zaten Türk devleti, bu gerçeği gördüğü için Önder Apo ile bu sürece devam ediyor. Kürt Özgürlük Hareketi, şimdiye kadar tek taraflı adımlar attı. Hatta devlet hiç adım atmamışken, Kürt tarafının yeni adımlar atması eleştiriliyor. Ancak Önder Apo ve Hareketi, süreç tıkanmasın ve sürecin önü açılsın diye bu cömertlikten imtina etmiyor. Devlet ve hükümetin, bu kadar tarihi bir sürece daha çok konjonktürel yaklaştığını; sürecin kendi içinde ivme kazandığı ve ivmeden düştüğü dönemlerin olduğunu görüyoruz.
Şimdiye kadar iki adım atıldı
Süreç başladığından beri devlet tarafının elle tutulur düzeyde attığı iki adım oldu;
* Türkiye Meclisi'nde büyük çoğunluğun katılımıyla Meclis Başkanlığı başkanlığından bir Komisyon'un kurulması.
* Komisyon'un İmralı’ya gidip Önder Apo ile yüzyüze görüşmesi.
Komisyon'un resmi düzeyde İmralı’ya gidip Önder Apo ile yüzyüze görüşmüş olması, sürecin bundan sonraki gidişatı açısından önemsenmesi gereken bir gelişmedir. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca ilk defa, tutsaklık koşullarında olsa bile Kürtler adına siyasi bir irade muhatap alındı. O yüzden Komisyon'un bu görüşmesiyle beraber sürecin yeni bir aşamaya evrilebileceğini düşünüyoruz. Henüz görüşmenin içeriğini bilmemekle beraber, bu resmi muhataplığın kendisi böyle bir nitelik taşıyor.
Gitmeyenler siyasi yanlışta
CHP ve Yeni Yol Grubu, Komisyon'un İmralı’ya gidecek heyetine üye vermeyerek hem ayıp ettiler hem de siyasi bir yanlış yaptılar. Özellikle de CHP açısından büyük bir siyasi yanlış tır. Aslında CHP, AKP iktidarının oyununa geldi. AKP, başından beri devlet aklının yürüttüğü bu sürece, kendi pragmatik ve konjonktürel çıkarları doğrultusunda ayar vermeye çalışıyor; üstelik bunu, sıkıştırdığı CHP üzerinden yapıyor. Bir de bu sürecin kendi lehine bir kazanımı olarak, CHP ve Kürt siyasi iradesini birbirinden uzaklaştırmak ve kopartmak istiyor. İşte şimdi CHP, heyete üye vermeyerek, tam da AKP’nin bu hesabına alet oldu. Umarız bunun telafisini erken yapar.







