Recep Erdoğan’ın Türklüğü!..
Günümüz dünyasında bir tek, Osmanlı ordusunu yöneten Alman subaylarının tohumunu ekip, yeşerttiği daha sonra Kemalizm adıyla, değişik kılık ve söylemlere bürünen, Türk ırkçılığı yaşıyor.
Türk ırkçılığı, esinlenip, örnek aldıklarının yanında, kendisine yakışanıyla aşağılık kompleksi içerikli, eşi, benzeri görülmemiş bir garip vak’adır. Çünkü, Alman ırkçıları Alman, siyahlar ve Latinlere saldıran Klu Klux Klan beyaz adam örgütü, Baasçılar Araptı. Türk ırkçıları ise insanlık suçlusu olmanın yanında, ikinci bir ayıpla, başlangıç liderleri Enver, Talat ve Camal Paşalar dahil, hiç biri Türk değildi. Bugünküler de Türk değildir.
Eğer Recep Erdoğan, ırkçı kafa yapısıyla haddini aşıp, „dini Zerdüştlük olanların baş örtüsü gibi bir derdi olamaz“ demeseydi, yüz yıldan beri ırkçılığın en aşağılayıcı darbeleri altında kan kusan Kürdistan kurtuluş mücadelesini bir kere daha aşağılamasaydı, onun kökleri konusuna girmeyecek, Türk olmayanın Türk ırkçılığına değinmeyecektim. Ama artık, haddini aştığına göre, söz (kabahat) bizden gitti demektir.
Bir yerde tutunup, bir lokma ekmek yeme uğruna dinini, kimliği, kök ve kökenlerini değiştiren, kılıktan kılığa giren, Kürtlerin „vit“ dedikleri topaç gibi dön babam dön olanlar, yerleşik yurdu, kadim tarihiyle bir halk olan Kürtlerin özgürlük mücadelesine anlam veremezler. Çünkü aidiyete dair özgürlük, anlamını bilenlerin peşinden koştuğu bir değerdir. Yurdu olanların…
Recep Erdoğan Türk olmayan bir Türk milliyetçisidir. Erdoğan’ın Milli Selamet Partisi (MSP) gençlik kolu olduğu günden beri yanında olan, İstanbul belediye başkanlığı döneminde danışmanlığını yapan şimdi Milletvekili Mehmet Metiner, onu anlattığı kitabında „Türk değildir“ diye yazıyordu.
Doğrudur. Erdoğan Türk olmayan Türk ırkçıları soyundandır. Dedesi Gürcü bir göçmendir. Gürcistan’da din, Hristiyanlıktır. „Dinime küfreden, bari Müslüman olsa“ derler ya, bunun Türklüğü ve Müslümanlık geçmişi de böyle.
Emin Çölaşan 2 Ekim 2006 tarihinde, Hürriyet gazetesinde yayımlanan yazısında şunları söylüyor:
„Elimde, Recep Tayyip Erdoğan’ın aile nüfus kütüğü var. Belgede, baba tarafından anneleri olarak şöyle isimler geçiyor: Havuli, Farfuli, Fatuli…“
Havuli, Fartuli, Fatuli Gürcü Hristiyan isimleridir. Nitekim, 2004 yılında, Gürcistan devlet başkanına „ben Gürcüyüm, ailemiz Batum’dan Rize’ye göçmüş“ diyordu.
Dönmüş, dönekleşmiş bütün ırkçılar, kendilerini inkar edip, başka kisveye bürünmeyen, başkasının kimliğini, özüymüş gibi bonundan aşağıya dökmeyenlere kızar, kinlenirler. Kendisi bir asılsız, kimliksiz ya, herkes öyle olsun isterler.
Oysa Kürtler, özerk (yarı bağımsız, muhtar) sonarını kaybedip, son yüz yıllık savrulmalarına rağmen, kendileri olarak kaldılar. Geçtikleri soykırım nehirlerini geçme pahasına, dini değerler dahil, eski kültürlerine bağlı, onun senteziyle yaşayan Kürt ve Kürdistanlı...
Bugün, yer yüzündeki bütün yerli halklar, eskiyle yeninin sentezi bir kültürü yaşamaktadır. Avrupa böyledir. Hristiyan, ama eski dinlerinin izini de diri tutan…
Çünkü, bütün halklar, değişik inançlardan geçerek günümüzün din durağına gelmişlerdir. Kürtler, yer yüzünün kadim, bingeh bütün halkları gibi eski inançlarına tükürüp, sövme yerine, yeniyle harmanlayarak bir senteze varmış, bunu kültürlerine zenginlik yapmışlardır. Ateş’in, ay, güneş aydınlığı, yer, gök, su ve toprak nimetlerinin kutsallığı, bu sentezin sonucu, İslam’ın değil Zerdüştlük kültürünün zenginliğidir.
Ama, en son dönek, geçmişine küfretmede en hızlısıdır. Bunu en iyi bilenlerden biridir, Recep Erdoğan’ın iktidar ortağı Fethullah Gülen...
Gülen, bir zamanlar Ermenilerin din ve kimlikleriyle yerleşik oldukları Erzurum topraklarının adamıdır. Dönek Hristiyan Ermenilerin, öne geçip, kendilerini göstermek ve ırkçıların gözüne girmek için, nasıl herkesten hızlı dindar ve saf kan Türk görünme taklaları attıklarını, fanatik kesildiklerini iyi bilir.
Kardeniz şeridindeki son dönekler böyledir. Onlardan „din ve ırk uğruna katiller“ de yarattılar. Erdoğan’ın doğum yeri Güneysu’dan katiller çıktı.
Erdoğan ve Fethullah Gülen, Kürtleri kendilerine benzetmek için, Türk ırkçılığına „Türk-İslam sentezi“ bileşkesiyle kılıf geçirendir. Din dışılıktır, yaptıkları. Kur’an’ı çiğneyip, bilgi fukarası yığınları dolandırarak dünyalık edinen, zenginleşendir.
Kürtler, bunlara kanmadıkları için saldırıya uğruyor ki, bu da örnekleriyle ayrı bir yazı konusu…
