Rojava ve Başur yine hedefte

• Erdoğan ve faşist Bahçeli’nin Kürtleri soykırıma uğratmak için nasıl fırsat kolladıkları biliniyor. Şimdi Rusya zorda, ABD ve Avrupa’da Ukrayna’yla meşgul.

ZEKİ AKIL
Türkiye, Ukrayna savaşından ve yayılan krizden nasıl yararlanırım hesabında. Erdoğan sözde “ne Ukrayna’dan ne de Rusya’dan vazgeçeriz’’ diyor. Ama NATO’ya da bir şey yapmıyorsunuz diye kızıyor. Bu nasıl tarafsızlık veya vazgeçmeme! Rusya bu basit numaraları yutar mı? Yutmayacağı kesin. Kaldı ki, Erdoğan yönetimi Ukrayna’ya SİHA’ları sattı. Sürekli Ukrayna’yla ilişkilerini geliştirmek ve ortak askeri yatırımlarda bulunmak için uğraştı. Rusya’nın rahatsızlıklarına rağmen SİHA satışlarından vazgeçmedi.
Erdoğan ve Bahçeli ikilisi Türkiye’yi gırtlağına kadar Kürtlerle savaşa soktu. Yıllardır ölüm ve yıkım saçtılar. Saldırılarını Irak ve Suriye’ye yaydılar. Bir tek direnen Kürt kalana kadar saldırıya ve imhaya devam edeceklerini söyleyip durdular. Kürtlere karşı herkesle görüşüp işbirliği yapmayı iş edindiler. DAİŞ ve El Nusra dahil bütün çeteleri ve artıklarını desteklediler, koruması altına aldılar. Bu çeteleri Kürtler üzerine saldırttılar ve yeni saldırılar için hazırlıyorlar.

Açık ki, her savaşın bir bedeli var. Bugün Ukrayna savaşında yaşandığı gibi. Ukrayna yıkıma uğruyor. Milyonlarca insan göç yollarına düştü. Rusya ağır bir ekonomik faturayla yüzleşti. Savaş tırmandıkça fatura daha da ağırlaşacak. Rusya üzerinde denen ekonomik, siyasi ve diplomatik ambargo, karşı propagandalar kendisine çok pahalıya mal olacak. Rusya savaşı başlatan taraf oldu ama nasıl duracak veya durdurulacak bilinmiyor. ABD ve Avrupa ülkeleri Rusya’yı zorlamayı ve yıpratmayı sürdürecekler. Kriz daha derinleşirse kayıplar ve yıkım daha da büyüyecek. Şimdiden petrol fiyatları yükseldi ve bütün dünyayı etkiledi. Ambargo uygulayan ülkeler de bundan zarar görüyor. Çok sayıda şirket zarar edecek, devletlerin ticareti darbe yiyecek. ABD ve İngiltere şimdi de Rusya’nın gelir kaynağı olan gaz ve petrolüne de ambargo uygulayalım diye çağrılar yapıyorlar.

Türkiye ambargoya uymam, diyor. Ambargo en fazla Türkiye’yi vuracak. Erdoğan, İsrail cumhurbaşkanını Ankara’da ağırlıyor. Aynı Erdoğan, BAE İsrail’le resmi ilişki kurduğunda kendilerini tehdit etmişti. BAE, İsrail’le ilişki kurarsa büyükelçimizi çekeriz, diyordu. Fazla zaman geçmeden Erdoğan, BAE yöneticilerinin ayağına gitti. Afrika ülkelerinde turlar atmaya başladı. Bütün bu yaltaklanma ve tavizler Erdoğan’ın ne kadar sıkıştığını gösteriyor. Kürt düşmanlığı yüzünde ülkenin bütün kaynaklarını tüketti. İçeride ve dışarıda artık çalacakları ve savaşa akıtacakları bir şey kalmadı. 

Türkiye, Rusya’ya ambargo kararlarına katılmasa da ekonomik olarak en fazla etkilenen ülke olacak. Şimdiden bunun sonuçları görülüyor. Savaşan ülkelerden Türkiye’ye turist gelmeyecek. Ticaret eskisi gibi yürümeyecek. Türkiye halkları zamlar altında ezildikçe eziliyor. Benzin ve motorin sürekli zamlanıyor. Savaşın ve soygunun faturası halka yükleniyor. Baskılara ve yüksek enflasyona, halkın soyulmasına rağmen krizden çıkmak bir yana durum daha da kötüleşiyor. Bunun için Erdoğan dengesini yitirmiş durumda, ortalıkta fır dönüyor. Sözde krizin çözümü için girişimlerde bulunuyor, diplomasi yürütüyor! Ukrayna ve Rusya arasında arabulucu olacakmış! NATO üyesi, taraf olan bir devleti kim aracı olarak kabul eder ki. 

Faşist Erdoğan hükümetinin gücü ancak Kürtlere yeter. Kürtler dünyada hak ettikleri desteği görmüyorlar. Türk devleti NATO üyeliğini de kullanarak ABD’yle birlikte Kürtlerin etkili örgütlerini terör listesine aldırdılar. Terör adı altında bir halk sürekli teröre ve inkara maruz kalıyor. Ortadoğu’nun en eski ve en büyük halklarından biri olan Kürt halkının varlığı hedeflenmiş durumda. Kürtlerin kendi dilleriyle eğitim görmelerine bile izin verilmiyor. Her hak arayışları bölücülük olarak damgalanıyor ve paylarına ya ölüm ya da hapis düşüyor.

Erdoğan, ABD ve Rusya arasındaki çelişkilerden yararlanarak Suriye’de Kürtlere saldırdı. Önemli şehirlerini işgal etti. Etnik temizlik uyguladı. Irak’ı günü birlik bombalıyor. ABD ve NATO buna onay ve destek veriyor. Irak ve Suriye bütün uluslararası hukuk kuralları ayaklar altına alınarak Türk saldırılarına ve işgaline uğruyor. Bugün Ukrayna için dünyayı ayağa kaldırmaya çalışan güçlerden herhangi bir itiraz ve ses çıkmıyor. Tabi ki, bu sessizlik ve işbirliği Türk faşizmini teşvik ediyor, cesaretlendiriyor. Erdoğan gibi tipler de Kürt avına çıkarlar. 

Erdoğan ve faşist Bahçeli’nin Kürtleri soykırıma uğratmak için nasıl fırsat kolladıkları biliniyor. Şimdi Rusya zorda, ABD ve Avrupa’da Ukrayna’yla meşgul. Erdoğan bu fırsattan yararlanıp Kürtlere nasıl saldırırım hesabı içinde. Başta Güney Kürdistan olmak üzere Rojava da saldırıların hedefinde. Kürt halkının ve dostlarının bu gerçeğe göre kendilerini hazırlamaları gerekiyor. Suriye halkları yeni işgal girişimlerini etkili bir tarzda karşılamaları zorunlu. Türk devleti bölge halklarının bütün demokratik kazanımlarını ortadan kaldırmak istiyor.