Rojava’nın ilk Azeri şehidi


Rojava Devrimi’ne farklı halklardan dünyanın her yerinden özgürlük tutkusuyla katılan onlarca genç yaşamını yitirdi. Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) savaşçısı Mahir Arpaçay da Rojava’nın ilk Azeri şehidi oldu. Mahir (Tamer Arda), anne ve baba Arpaçay’ın ifadesi ile “Birbirine uzak iki halk arasında köprü oldu.”
Arpaçay, kısa bir süre önce hayatını kaybetmiş olsa da şimdiden Caferi gençler üzerinde büyük bir etki yarattı. Geçmişlerini ve yaşadıkları acıları hiç unutmayan Caferiler, Hüseyin’in Kerbela çöllerinde katlinden yüzyıllar sonra Mahir’in şehitliğini ‘Hüseyni bir şehadet’ olarak tanımlıyor. Caferiler, Mahir’in DAİŞ zulmüne karşı verilen savaşta ‘Hüseyinleşerek’ şehit düştüğünü anlatıyor.
Gidişi bir harmandı
Girê Sipî’nin özgürleştirilmesi operasyonunda Nestel Köyü’nde DAİŞ çetesi çıkan çatışmada hayatını kaybeden Arpaçay’ı anne ve babası ile Halkalı’da yaşayan Caferiler ETHA’ya anlattı.
Baba Necef Kulu Arpaçay, oğluna devrimcileri anlatarak büyüttüğünü söylüyor. Bu nedenle MLSBP’nin kurucusu ve 12 Eylül darbesinden sonra katledilen devrimci Tamer Arda’nın adını aldığını belirtiyor.
“Mahir’in gidişine çok şey sığar” diyen baba Arpaçay, oğlunun gidişini şu sözlerle tarif ediyor: “Caferi kültüründen aldığı boyun eğmezlik, Kürt halkının acılarına duyarlılığı, yoldaşlarına duyduğu güven ve sempati. Belki tüm bunların harmanıydı gidişi. Hepsi bir araya gelip ezilen halkların yanında savaşma isteğine dönüşmüş olabilir.”
O kucaklaşmayı unutmayacağım
Mahir’in hayatını kaybetmesinin ardından cenazeyi karşılamak için Kürdistan’a gittiğini söyleyen baba Arpaçay, on binlerce kişinin cenazeyi uğurlamak için yanında olduğunu ve yaşadığı acıyı paylaştığını söyleyerek “O büyük dayanışmayı asla unutmayacağım. Benim öfkemi, babalığımı azaltan bir kucaklaşma oldu. Yoldaşlık duygusu baba olmanın önüne geçti” diye kaydetti.
Azerilerle Kürtler yakınlaştı
Oğlununun şehadetinin ‘aralarında görünmeyen belirsiz bir soğukluk olan’ Kürt ve Azeri halkını birbirine yakınlaştırdığını söyleyen baba Arpaçay, “Birbirine uzak iki toplumduk. Mahir, ezilen iki toplum arasında bir köprü oldu. Bunun en somut örneği buradaki Azeri toplumunun Mahir’i sahiplenmesidir” şeklinde konuştu.
Kokusunu yoldaşlarında duyacağım
DAİŞ ile mücadelenin zaferle sonuçlanacağına inandığını söyleyen baba Arpaçay, “Oraya mutlaka gideceğim” diyor. Mahir’in şehit düştüğü yere onun savaş boyunca kullandığı isim olan ‘Tamer Arda’ adının verileceğini öğrendiğini söyleyen baba Arpaçay, “Ben bir gün o topraklara gidip o topraklarla, yoldaşlarıyla kucaklaşmak istiyorum. Oğlumun kokusunu yoldaşlarında duymak istiyorum” diye kaydetti.
Anlatamayacak kadar özelmiş
Anne Yüksel Arapaçay, yaşadıklarını ifade etmekte zorlandığını söylüyor. Mahir’in 22 yaşında olmasına karşın söylenmesi gereken her şeyi söylediğini ve kendini çok iyi ifade ettiğinin altını özellikle çiziyor. Oğlunun hem bir devrimci olarak hem Caferi kültüründen aldığı başeğmezlikle zulme ve işkenceye karşı mücadeleyi kendine hedef edindiğini söyleyen Yüksel Arpaçay, “Onu artık daha fazla özlüyorum, onunla gurur duyuyorum” diye ekliyor. Duygularını ifade etmekte zorlanan anne Arpaçay, “O, benim anlatamayacağım kadar, duygularımı dökemeyeceğim kadar güzel ve özelmiş, bunu daha iyi anladım” dedi.
Zulme karşı birlik
DAİŞ zulmünün sadece Kürt halkına karşı bir zulüm olmadığını anne Yüksel Arpaçay da dile getiriyor. DAİŞ zulmünün birçok farklı inancı ve halkı yan yana getireceğini söylüyor: “İnanıyorum ki herkes bu zulme karşı birleşecek. Şimdi durmanın değil bu zulme karşı savaşmanın zamanı. Mahircan bunu çok iyi başardı. O bir köprü oldu. Bir Azeri olarak gurur duyuyorum. Gençler benim yüreği pek yavrumu örnek alsınlar, öyle olursa bundan sonra bu mücadele devam eder.”
Mahir Azerilerin gururu
Halkalı’daki Caferi toplumundan Hamza Atam ise Mahir’in şehit düşmesinin kendileri üzerinde çok büyük bir etki yarattığını söylüyor. Halkalı’da yoğun olarak Azeri/Caferi halkın yaşadığını belirten Atam, “Yaşadığımız mahallede herkesin dilinde Mahir var. Şimdi burada herkes, evine Mahir’in resimlerini asıyor. Çünkü Mahir bizim gururumuz oldu. Ellerimizi yukarı doğru kaldırdığımızda aklımızın bir yerinde hep Mahir olacak. Mahir de yoldaşları da takdir edilmeyi hak ediyor” diye konuştu.
EMRAH ERDOÐAN/ETHA/İSTANBUL
Arap savaşçı şehit düştü
MLKP savaşçısı Halil Aksakal (Mazlum Aktaş), Girê Sipî bölgesini özgürleştirme operasyonları sırasında şehit düştü.
MLKP Rojava yaptığı yazılı açıklamada, “Mazlum Aktaş 18 Haziran’da Silûk’un güneyinde şehit düştü. Başta Arap Alevileri olmak üzere, şehidimizin ailesinin ve tüm halklarımızın başı sağolsun” dedi. Antakyalı olan Aksakal’ın Til Hemis’ten Cezaa’ya, Mebruka’dan Hesekê‘ye Til Temir’den Serêkaniyê‘ye kadar birçok cephede DAİŞ’e karşı savaşta en önde yer aldığını kaydeden MLKP Rojava, şunu vurguladı: “Mazlum, günlerdir Araplara zulüm yapıldığını söyleyen sahtekarların yüzünde patlayan bir tokattır aynı zamanda.”
GİRÊ SİPÎ
