Sağlıksız bir yıl geçti

TTB 2. Başkanı Ali İhsan Ökten

TTB 2. Başkanı Ali İhsan Ökten

  • Kovid-19 ve ekonomik krizin etkisiyle yıl içinde 2 bin 417 doktor yurt dışına gitti, 650 ilaca temin zorlaştı ve en az 398 şiddet vakası yaşandı. TTB 2. Başkanı Ali İhsan Ökten, "Sağlıklı bir toplum için yeni bir sisteme geçilmesi gerekir" dedi.

S.TURAN / H.Y.KESEN - MA / İZMİR / ADANA

Dünya genelinde 100 bini aşkın insanın yaşamını yitirmesine neden olan koronavirüsü (Kovid-19) salgınının etkilerinin sürdüğü bir yılı daha geride bıraktık. Salgının etkisiyle sağlık alanındaki sorunlar bu yıl da devam etti. Sağlık hizmetlerinde nitelik düştü, hastanelerde yetersiz personel nedeniyle tedavi hizmetleri aksadı, sağlıkçılara dönük şiddet ve mobbing arttı. Yine sağlık personellerinin maruz kaldığı aşırı ve düzensiz çalışma koşulları sağlık sorunu ve iş güvenliği başta olmak üzere birçok sorunla yol açtı. Salgın etkisinin yanı sıra ekonomik krizin de derinleşmesiyle birlikte ayrıca hastaneler malzemesiz kaldı, birçok ilaca ulaşım zorlaştı ve acil ameliyatlar dahi yapılamadı.

650 ilaca ulaşılamıyor

Yıl içinde sağlık alanında yaşanan sorunların başında ilaç ve ekipman yetersizliği geldi. Türk Lirası'nın değer kaybı ve hammaddede dışa bağımlı olunması nedeniyle yaşanan ilaç sıkıntısı gündemden düşmedi. Ağrı kesici, ateş düşürücü, antibiyotik, kan sulandırıcı ile tansiyon ve kanser gibi hastalıkların dahil 650'den fazla ilacın temininde sıkıntı yaşandı. Bakanlık, buna karşı sadece "eczane ve depoları denetleme" adımı attı. Eczacıların yüzde 99,6’sı ilaç tedarikinde güçlük çektiğini; yüzde 26,3’ü ise ilacın yanı sıra tıbbi ekipman bulmada da sıkıntı yaşıyor. Yıl içerisinde tıbbi malzeme yetersizliği sebebiyle bazı ameliyatlar yapılamadı. Kadın doğumdan onkolojiye, genel cerrahiden KBB'ye, çocuk yan daldan erişkin iç hastalıklara kadar birçok branşta ekipman eksikliği nedeniyle ciddi sorunlar yaşandı. 

2 bin 417 doktor terk etti

Ağır çalışma koşullarına maruz kalan sağlıkçılar ya istifa yolunu seçti ya da özel hastanelerde iş bulma arayışına girdi. İstifa eden sağlıkçıların büyük bir bölümü de yurt dışına gitmeyi tercih etti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın 11 Kasım'da yaptığı açıklamaya göre; 2022'de 2 bin 239 uzman hekim ve bin 955 hekim istifa etti. Türk Tabipler Birliği (TTB) verilerine göre ise 2022’nin ilk 11 ayında yurt dışına giden doktor sayısı 2 bin 417 oldu. Yaşanan istifalar, yetersiz olan personel sayısını daha da düşürdü. Buna bağlı olarak birçok hastanede kimi bölümler kapanma noktasına geldi. 

Reform adı altında mağduriyet

Sağlık Bakanlığı, yaşanan sorunların önüne geçmek amacıyla "Beyaz Reform" adı altında kimi değişiklik ve düzenlemelere gitti, ancak sağlık emekçilerini bölen ve mağduriyeti arttıran bir durumu beraberinde getirdi. Reform kapsamında yayımlanan "Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği"nin kapsamı dışında bırakılan kurum doktorları için Sağlık Bakanlığı tarafından hâlâ bir düzenleme yapılmadı.

Bakanlığın 25 Ağustos’ta yayımladığı "Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği" ile aile hekimlerinin hak kayıpları daha da arttı. Yönetmelikle performansa dayalı sözleşmeli çalışma düzenlemesi yapılırken, sağlık çalışanlarına sözleşme feshi tehdidi devam ediyor. Günde 46 ile 76 hasta bakma şartıyla teşvik ödemesi yapılacak olan yönetmelik, sağlık emekçileri tarafından “Müşteri memnuniyeti” anlayışı olarak nitelendiriliyor. 

En az 398 saldırı

Sağlık çalışanlarına dönük şiddet arttı. Hastalar ve hasta yakınları tarafından saldırıya uğrayan birçok sağlık emekçisi ya yaralandı ya da hayatını kaybetti. Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) verilerine göre 2022'in 11 ayında en az 398 sağlık emekçisine fiziki saldırı gerçekleşti. Saldırıları gerçekleştiren 464 saldırgandan 198'i hakkında hiçbir işlem yapılmadı. 

Sağlık örgütleri hedefte

Sağlık örgütleri ise yıl boyu iktidarın hedefindeydi. İktidar, yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine, sorunları gündeme getiren meslek örgütlerini hedef aldı. İktidar, TTB'nin ismindeki "Türk" kelimesinin çıkarılması için hazırlık başlattı. Seçildikten bugüne kadar hükümet yanlısı medya tarafından hedef alınan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, kimyasal silah kullanımına dair yaptığı değerlendirme nedeniyle tutuklandı. SES Eşbaşkanı Selma Atabey ile 7 sendika yöneticisi, 22 Temmuz'da "Örgüt üyeliği, örgüt yönetmek ve örgüt propagandası yapmak" suçlaması kapsamında yargılandıkları davada tutuklandı. SES önceki dönem Eşbaşkanı Gönül Erden de aynı dava kapsamında Mayıs 2021'den beri tutuklu bulunuyor.

Sağlık emekçileri direndi

Sağlık emekçiler, yaşananlara karşı yıl boyunca direndi. TTB ve SES başta olmak üzere birçok sağlık örgütü sokaklarda yüzlerce eylem ve etkinlik düzenledi. Aile hekimleri, bakanlığın çıkardığı yönetmeliğe karşı 17-18 Şubat tarihlerinde iki gün iş bıraktı. TTB, 8 Şubat ve 14-15 Mart günlerinde iş bıraktı. Sağlık emekçileri, 30 Haziran-1 Temmuz, 7 Temmuz, 15 Aralık'ta kitlesel iş bırakma eylemleriyle sağlıkta yaşanan şiddet, ek ödeme sorunu, personel yetersizliği ve sağlığın ticarileştirilmesine dikkat çekti.  

Ökten: Tükenme noktasına geldik

Yıl için sağlık alanında yaşananları değerlendiren TTB 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, hem hastalar hem de sağlık emekçileri açısından sıkıntılı bir yıl geçtiğini söyledi. Sağlıkçıların bu sorunlara karşı alanlarda olduğuna dikkat çeken Ökten, "Yükselen bir hareketlilik vardı. Bu hareketliliğin nedeni yaşadığımız sorunlardır" dedi. Ökten, ekonomik ve özlük şartların düzeltilmemesi, çalışma koşullarının kötüye gitmesi, şiddetin artması, Kovid-19'un dünyada meslek hastalığı sayılmasına rağmen Türkiye'de bu şekilde sayılmaması, sağlıkçıları koruyacak yasaların olmaması ve hastanelerdeki çalışma koşullarının yoğunluğunun başlıca sorunlardan olduğunu aktardı. Ökten, söz konusu nedenlerden kaynaklı sağlıkçıların "tükenme noktasına" geldiğini belirtti. Sorunların çözümü için Sağlık Bakanlığı ile görüşmek istediklerini, ancak bu çağrılarına yanıt verilmediğini aktaran Ökten, "Bu nedenle sahaya indik. Yıl içerisinde yüksek katılımlı iş bırakma, beyaz yürüyüş, forum gibi eylemler yaptık. İktidar bizimle görüşmek istemese de bu uyarıları dikkate almak zorunda. Kendince 'beyaz reform' açıkladı. Ancak bu reform da 'sağlıkta dönüşüm programı'nın devamıdır" dedi. 

 Ökten, sorunlar çözülmedikçe iyi hizmetin verilemeyeceğini belirterek, şunları ekledi: "Önemli olan koruyucu sağlık hizmetini artırarak, yurttaşları hastalıklardan korumak. Birinci basamağı güçlendirmek. Ancak bu şekilde sağlıklı bir toplum yaratabiliriz. Yeni bir sağlık sistemine geçilmesi gerekir. Şiddete karşı da yeni ve etkin bir yasa istiyoruz. Bu çıkarılmadığı sürece bu sorunlar artarak devam edecektir. 2023'te öncelikli olarak sağlık alanında yaşadığımız sorunların çözülmesini istiyoruz. Eğer bu sorunlar çözülmezse önümüzdeki yıl daha sıkıntılı bir yıl olacaktır. İktidar bu sorunların çözümü için sağlık alanındaki tüm birimlerle görüşüp çözüm bulmalıdır."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.