Amed: TTB'nin yanındayız

Amed Tabip Odası açıklama

Amed Tabip Odası açıklama

  • Amed Tabip Odası Başkanı Elif Turan, TTB Merkez Konseyi üyelerinin görevden alma kararının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Toplumum yaşam ve sağlık hakkını; emek, demokrasi, insan hakları ve hekimlik değerlerini savunan TTB'nin yanındayız” dedi. 

Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına yönelik aldığı karar, Amed’de protesto edildi. Amed Demokrasi Platformu ve Amed Sağlık Platformu, Tabip Odası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "TTB (irade)me dokunma", “Hekimlik yargılanamaz, susturulamaz”  pankartları açılan basın açıklamasına HDP, HEDEP, DBP İl eşbaşkanları, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İHD, Amed Barosu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkanı Şükran Kablan Yeşil, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Nejla Kurul da katıldı. 

Amed Tabip Odası Başkanı Elif Turan, darbe hukukuyla yapılan görevden almaların kabul edilemez olduğunu belirterek, Türkiye’nin uzun süredir evrensel ilke, Anayasa, yasa ve teamüllerini yok sayan bir anlayışla yönetildiğini vurguladı. AKP iktidarı döneminde bir ilkin daha yaşandığını ve TTB Merkez Konsey üyelerinin demokrasiye darbe niteliğinde olan bir kararla görevden alındığını ifade eden Turan, “Belediyelere kayyum atandığı, seçilmiş milletvekillerinin hapiste olduğu ve seçilmiş meslek örgütlerinin yöneticilerinin görevlerinden uzaklaştırıldığı rejimler, demokratik rejim olarak adlandırılamaz. Bu kayyum uygulamaları, darbe dönemlerinin yöntemidir. Bizler bu kararın neden alındığını biliyoruz. TTB'nin susturulmasına, etkisizleştirilmesine yönelik çabaların yeni olmadığını da biliyoruz. ‘TTB kapatılsın, adı değiştirilsin, yöneticileri tutuklansın’ çağrılarının belirli periyotlarla sürekli gündeme getirilmesi de tesadüf değildi” şeklinde konuştu. 

TTB'nin kurulduğu 70 yıllık süreçten bu yana, Darbe dönemlerinde idam cezalarına karşı durması, açlık grevlerinde evrensel hekimlik tutumunu benimsemesi, on yıllardır hekimlik değerleri için mücadelesini büyütmesi, sağlık emekçilerinin yaşadığı şiddete ve mobinge karşı sesini yükseltmesi, hekimlerin emeğini ve sözünü meydanlara taşıyarak, insanca yaşama ve çalışma koşullarını savunması, sağlıkta yaratılan çöküşü gün yüzüne çıkarmasının iktidarları rahatsız ettiğinin altını çizen Turan, şunları  söyledi: “Verilen kararda TTB’nin Kürt sorununun barışçıl-demokratik yollardan çözümünü savunması, ‘nükleer ve kimyasal silahlara, mayınlara, bireysel silahlanmaya’ karşı durması ve dünyanın her yerinde ve tarihin her döneminde ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ demesi bu kararın alınmasına yol açmıştır. Yargının siyasallaştığı, hukukun araçsallaştırıldığı bir dönemde siyasi iktidarın ve ortaklarının uzun süredir hedef gösterdiği TTB ve yöneticileri yalnız değildir. Hukuksuzluğa karşı adaletin, savaşa karşı barışın yanındayız. Toplumum yaşam ve sağlık hakkını; emek, demokrasi, insan hakları ve hekimlik değerlerini savunan TTB'nin yanındayız.” AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.