Sakat mantıkla mücadele yürütülemez

Forum Haberleri —

.

.

  • Ciddi eleştirmekten çekinerek, iktidarın hatalı, saldırgan dış politikalarına destek veren bir muhalefet var.

RAUF KARAKOÇAN

Türkiye’nin uzun süreden beri muhalefetten muzdarip bir ülke olduğu bilinmektedir. 18 yıldır iktidarda bulunan faşist bir hükümet, her geçen gün kredisini biraz daha tüketmesine rağmen anketlerde yine de muhalefetten ilerde görünmektedir. Türkiye tarihinin en anti demokratik uygulamaları yürürlüğe girmiş, baskı ve işkence artmış, askeri darbe dönemlerini aratır hale gelmiştir. Eğitimden, sağlığa, ekonomiden, dış politikaya kadar sorunlu bir ülke olmuştur. AKP kliği, Türkiye’nin temel kurumlarını yörüngesine alarak rejim krizi yaratmıştır. Barolara, Anayasa Mahkemesine, Türk Tabipler Birliğine müdahale ediyor. Adı henüz zikredilmeyen kurumlara da zamanı geldiğinde el atılacaktır. Kısacası müdahale edilmedik kurum bırakılmayacak.
Siyasi partilere müdahale de yoldadır. Partileri muhalefet yapamaz duruma getirmek için kollar sıvanmıştır. İktidar karşıtı muhalefeti bölmek de dahil, parti içlerine müdahale ederek bu cepheyi zayıflatacaklar. HDP’ye yönelik siyasi soykırım operasyonları uzun süredir devam ediyor. Belediyelerin çoğu gasp edildiği gibi kalanların gaspı da yakındır. HDP, parti olarak kapatılmasa da iş yapamaz duruma getirilecek. Sıra diğer partilere de geliyor. AKP’den kopmuş GELECEK ve DEVA partileri henüz emekleme aşamasında ve toplumda karşılığı pek görünmüyor. Gelecek vizyonundan uzak bu partiler geldikleri yer itibarı ile AKP’yi aşacak perspektiften uzaktırlar. CHP, ana muhalefet partisi olarak kendi rol ve misyonunu oynamaktan uzak hastalıklı bir mantığa sahiptir. İYİ parti, millet ittifakının ortağı olarak Kürtlere mesafeli duruşu ve taşıdığı HDP hassasiyeti yüzünden aynı hastalığa yakalanmıştır. Meral Akşener’e iyi bir konum tahsis edilmesi halinde Cumhur İttifakına kayacağı da akılda tutulmalıdır.
Kamuoyu araştırmalarında iktidarın oyları düşerken muhalefetin oylarında artış olmuyorsa bunun nedeni, muhalefetin hiçleşmesindendir. Faşist iktidara karşı mücadele etmekten ziyade eleştirilerle sınırlı kalan muhalefet mantığı doğru bir mantık değildir. Hatta ciddi eleştirmekten çekinerek, iktidarın hatalı, saldırgan dış politikalarına destek veren bir muhalefet var. İçerde de bunca haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı sağlam bir tutum takınmamaları iktidarı destekler konumdadır. HDP ye yönelik baskılara karşı tek kelime etmeyerek iktidarın Kürtlere zulmünü onaylamaktadır. Böyle bir muhalefet, muhalefet yapmaktan ziyade iktidara güç vermekte ve yedek lastik görevi görmektedir.
Muhalefetin sahip olduğu mantık ileriyi gören, siyasi ufku geniş, demokrasiyi savunan bir mantık olmaktan uzaktır. Kamuoyu yoklamalarında ortaya çıkan sonuçlar değerlendirildiğinde, muhalefetin yerinde saymasının nedeni AKP’den farklı bir gelecek çizememesinden kaynaklanıyor. Muhalefetin eleştiri yaptığı bütün konularda kendisinin sebep olduğunu görmelidir. Askıda ekmek uygulaması da dahil kötü gidişatın bir nedeni de çapsız muhalefettir. Ekonomik çöküş kapıya dayanmışken, toplum açlığa mahkum olmuşken, kitleler halen iktidarın peşinden gidiyorsa muhalefet bu durumu eleştireceğine topluma özeleştiri vermelidir. Türkiye’de olup biten bütün kötü icraatlar da sağlam bir muhalif duruş sergilenmediği için Türkiye yaşanmaz duruma gelmiştir.
Kürt meselesinin çözümünü askere havale eden sakat mantıkla muhalefet mücadelesi verilemez. Kürtler demokrasinin öznesidir. Demokrasinin geleceği Kürt sorununa endekslenmiştir. İstense de istenmese de Türkiye’nin düzlüğe çıkması, ekonominin düzelmesi, siyasetin istikrarlı hale gelmesi ve diğer temel sorunların çözümü Kürt meselesinin çözümüne bağlıdır. Şimdiye kadarki yaklaşım “önce tanır sonra zulümle bitirir” yaklaşımıdır. Sıkışma yaşandığında Kürtleri tanırlar sonradan da Kürtçe harflerini bile tabeladan kazırlar. Muhalefetin kafası bu konuda çok karışık. Aslında her konuda kafa karışıklığı var, muğlak bir görüntü sergiliyor. Bu durumu sadece kararsız oyların artmasına yarıyor. Memleketin bekası, milli çıkarlar adı altında iktidarın peşine takılmış yuvarlanan muhalefet, iktidarın alternatifi olmaktan ziyade onun ömrünü uzatıyor.AKP’nin Diktatör şefi Erdoğan muhalefetin çapsızlığından aldığı güçle, her geçen gün Türkiye’yi daha fazla dibe çekmekle meşgul. “Fikri iktidar olamadık” derken gerici düşüncelerini iktidarda perçinlemek istiyor. Dinci ve kinci bir taban yaratamadığına hayıflanıyor. Yüzlerce görsel ve yazılı basın emrinde olmasına rağmen “sesimizi ve nefesimizi yansıtmıyor” diyerek yakınıyor. Maymun iştahlı beyefendi de Ejderha nefesi var. Her şeyi yalayıp yutmak istiyor. Bu nefese dünya medyası bile az gelir. Faşist iktidarın önü alınmazsa “Türkiye’nin karanlık çağına hoş geldiniz” demektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.