‘Şalvarlı Ressam’ düşlerinin peşinde

Kadın Haberleri —

.

.

  • 45 yaşından sonra resim yapmaya yönelen Meryem Düzgün Kaya, imzasını attığı 28 tablo ile 3 ayrı sergi açtı. Resmin kendisini sosyalleştirdiğini ve dünyaya açılmasını sağladığını ifade eden Meryem, bedensel engelli bireylerin durumlarını kabullenip bir kenarı çekilmemeleri gerektiğini söylüyor.

İzmir’in Karabağlar ilçesine bağlı Kavacık köyünde “Şalvarlı Ressam” olarak anılan, ortopedik engeli kendisine asla engel olmayan Meryem Düzgün Kaya, bir çocukluk tutkusu olan resim yapmayı tüm zorluklara rağmen sürdürüyor. Dezavantajlı durumunu avantaja çevirmeyi başaran Meryem, 45 yaşından sonra köylerine taşınan ressamın da desteğiyle o gün bugündür resim yapmaya devam ediyor. Hayallerinden asla vazgeçmiyor ve engelli, engelsiz herkesin sanata sarılarak düşlerini gerçekleştirebileceğini söylüyor.

28 tabloda imzası var

Çocukken geçirdiği çocuk felcinden dolayı tekerlekli sandalyeye mahkum. 45 yaşından sonra resim yeteneğini yeniden keşfetti ve 9 yılın sonunda üç ayrı sergi açmayı başardı. Bir sanat atölyesi tarafından “Yılın Sanatçısı” ödülüne layık görüldü.

NuJINHA muhabiri Zeynep Pehlivan’ı evinde ağırlayan Meryem Düzgün Kaya, yaşamını idame ettirebilmek adına evinin bu bölümünü “Ressam Kafe” isimli şirin bir işletmeye dönüştürmüş. Üzüm bağlarının, boyanmış su kabaklarının renk kattığı hoş bahçesinde, 28 ayrı tabloya imza atmış. 

Muhteşem bir deneyim

Açtığı sergiyi ziyarete gelenlerin çoğunun, resimlerin kendisine ait olduğuna inanmadığını, bu yüzden canlı performans yaparak kendini kanıtlama gereği duyduğunu ifade ediyor. Bundan sonra tablolarının satın alındığını anlatan Meryem, “Bu benim için muhteşem bir deneyimdi” diyor. 
Resim yapmaya başladığı ilk dönemlerde çok ciddiye alınmadığını söyleyen Meryem, şimdi takdir edildiğini, hatta bazılarının çocuklarına özel dersler verdiğini anlattı. 

Psikolojiyi sanat düzeltir

Resmin kendisini sosyalleştirdiğini ve dünyaya açılmasını sağladığını ifade eden Meryem, bedensel engelli bireylerin durumlarını kabullenip bir kenarı çekilmemeleri gerektiğini söyledi ve ekledi:

“Engelli arkadaşların üretime dâhil olması gerekiyor. Ben yaptıklarımla köyümü temsil ettiğim için kendimi hep mutlu ve gururlu hissettim. İnsanlar tanısın, görsün istiyorum. Burada engelli bir köy kadını bunca imkânsızlıklara rağmen neleri başarabiliyor, bilinsin. Engelli olan arkadaşlarım da mutlaka bir şeyle ilgilensinler. Özellikle de sanatla ilgilensinler. Psikolojiyi de her şeyi de düzeltecek olan şey sanattır. Ben de zaman zaman bunalıma giriyorum; ama biliyorum ki her gün güneş doğuyor, her gecenin bir sabahı var.”

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.