Säpo kanunun da üstünde

Yurt Dışı Haberleri —

Ferit Çelik, Berîtan Muhammed ve ailesi

Ferit Çelik, Berîtan Muhammed ve ailesi

  • NATO üyeliği için vermedik taviz bırakmayan İsveç’te istihbarat örgütü Säpo, kolay lokma sandığı Kürt halkını kriminalize ediyor. 13 Nisan’da bugün Stockholm’de protesto mitingi yapılacak. Berîtan Muhammed ve Ferit Çelik’in avukatı Terfa Nisebînî, 18 Nisan’da parlamento’da milletvekilleriyle görüşecek.
  • Kürt dostu Başbakan Olof Palme suikastında Türk MİT’i ile cinayete ortaklık yaptığı şaibeleri ile anılan Säpo, Solna’daki polis ofisine çağırdığı Ferit Çelik’i ofiste gözaltına almadı. Ancak Çelik’i mafyavari bir şekilde, avukatının da bulunduğu aracı sokakta üç sivil araçla sıkıştırıp gözaltına aldı.
  • Berîtan Muhammed ve Ferit Çelik’in avukatı Terfa Nisebînî: “Son 3 yılda İsveç’te yaşayan Kürtlere karşı Säpo öncülüğünde kirli bir politika yürütülüyor. Yeni çıkan terör yasası baz alınarak Kürtlere karşı kriminalizasyon politikası yürütülüyor. Säpo’nun yaptığı legal değil kanun dışıdır”    

ARJÎN NUJÎN

NATO’ya katılım süreciyle Kürtlere yönelik kriminalizasyonun arttığı İsveç’te Bêritan Muhammed ve ailesi Suriye’ye; Ferit Çelik ise Almanya’ya sınır dışı edilmek isteniyor. Her iki Kürt’ün avukatlığını yapan, Terfa Nisebînî, “Son 3 yılda İsveç’te yaşayan Kürtlere karşı Säpo öncülüğünde kirli bir politika yürütülüyor. Yeni çıkan terör yasası baz alınarak Kürtlere karşı kriminalizasyon politikası yürütülüyor. Säpo’nun yaptığı legal değil kanun dışıdır. İsveç hukuk kuralları çerçevesinde hareket etmiyor” dedi. Ailesi ile birlikte hakkında sınırdışı kararı alınan Berîtan Muhammed ise hukuk mücadelesini devam ettiriyor. 13 Nisan’da Stockholm’de miting yapılacak, 18 Nisan’da da avukatları ile milletvekilleri parlamentoda görüşecek.

İsveç’te yaşayan Kürtler ülkenin yasalarında belirlenen bütün şartları yerine getirmiş olmalarına rağmen, istihbarat örgütünün devreye girmesiyle basit bir oturum uzatma işlemi bile çetrefilli ve zorlu bir mücadeleye dönüşür. Bunun en göz önündeki örneği Säpo. İstihbarat örgütü, Berîtan Muhammed olayında görüldüğü gibi göçmen dairesi üzerinde baskı kurup, manipüle ederek, oturumun uzatılmasına engel oldu ve sınır dışı kararı aldırdı. Ortada ne bir mahkeme kararı var ne de Göç Dairesinin kendi inisiyatifi bulunmuyor. Yaşanan olay Kürtler ile istihbarat örgütü arasındaki mücadeleye bir örnek. 2019’dan beri İsveç’te yaşayan ve o ülkede kalabilmek için bütün şartları yerine getirmiş Bêrîtan Muhammed de bu durumdan muzdarip ve demokratik kamuoyunun desteğiyle  İsveç Güvenlik Servisi’ne karşı mücadele ediyor.    

Säpo’nun perde arkasındaki oyunları

Rojava’nın Amûde kentinde dünyaya gelen 29 yaşındaki Bêrîtan Muhammed, 2018 yılında İstanbul’daki İsveç konsolosluğunda oturum işlerini hallettikten sonra İsveç’e yerleşir ve eşi Raman ile birlikte yaşamaya başlar. Berîtan gazetecilik yapmaya başlar. 2019’da Bêrîtan ve eşi İsveç’te oturumlarını uzatmak için Göçmen Dairesi’ne (Migraitonsverket) gittiklerinde süresiz oturum almak için bütün şartları yetine getirdikleri kendilerine söylenir. Göçmen Dairesi de onlara süresiz oturum vermek yönünde düşünceleri olduğunu belirtir. Tam bu aşamada İsveç Güvenlik Servisi (Säpo) devreye girer. Berîtan Muhammed ve ailesine oturum verilmemesi gerektiğine dair Göçmen Dairesi’ne bir raporla baskı yapar ve sınır dışı edilmelerini ister.

 

 

İstihbarat da görüşmeye katıldı

2021’de görüşme yapmak için Göçmen Dairesi’nde bir heyetle görüşme yaparlar. Berîtan Muhammed o görüşmeyi şöyle anlatıyor: “Bir kişi Interpol’den gelmişti. Uzman olduğu belli olan biri de vardı. O her ne kadar Göçmen Dairesi’nden olduğunu söylese de istihbarat için çalışan biri olduğu anlaşılıyordu. Eşim ve benimle yaptıkları ayrı ayrı görüşmeler bir buçuk saate yakın sürdü. Bana HDP ve PKK arasında ilişki var mı diye soruyorlardı. Anne tarafım Midyatlı, ben de ondan dolayı Türk vatandaşlığı almıştım. Belki bu yüzden sordular fakat onlar da biliyor benim HDP’yle ilişkim zaten yok. Yaptığım iş hakkında sorular sordular, ne tür haberler yapıyoruz diye. PKK’yi ‘terörist’ olarak gördüklerini bu konuda benim ne düşündüğümü sordular. Bu tür rahatsız edici sorular soruyorlardı.”

Hakları elinden alındı

2024’te ise Bêritan Muhammed’in süresiz oturum talepleri reddedilir ve bütün hakları elinde alınarak sınır dışı edilmesi yönünde bir karar çıkar. Bêritan verilen kararı şu şekilde anlatıyor: “İltica, çalışma ve seyahat etme hakkımız reddedildi. Säpo’ya kalırsa bir an önce İsveç’i terk etmemiz gerekir. Fakat Göçmen Dairesi ise Suriye’ye sınır dışı edilmeye karşı çıktı. Gönderecekleri ülkede savaş devam ettiği için bir yıllık geçici bir oturum verdi. Şimdi Göçmen Dairesi de ülkenin durumuna bakacak iyiye gidecek mi diye.”

Säpo tahribatını sahiplenmedi

Berîtan Muhammed olayında resmi ve ilgili merci olan Göçmen Dairesi’nden çok İsveç Güvenlik Servisi (Säpo) olumsuz bir rol oynadı. Berîtan, Säpo’nun kendisine ve ailesine yapılan düşmanlığın sebebini öğrenmek için email yazdı.  Berîtan durumu şöyle anlatıyor: “Ben Säpo’ya bir email yazdım. Suçumuz nedir, Göçmen Dairesi’nin bizimle ilgili herhangi bir olumsuz bir karar almak niyetinde değil siz neden bu kadar bizimle uğraşıyorsunuz diye. Bir iki satırlık bir cevap yazdılar: Güvenlik sebebiyle nedenlerini açıklayamayız. Kurumlara öneri yapma hakkımız vardır ve sınır dışı etme kararını biz almadık.”

Mitinge katılalım

İsveçli iki gazetecinin Berîtan Muhammed ve ailesinin yaşadığı haksız uygulamaları yazması ile İsveç kamuoyunda bir duyarlılık oluşmaya başladı. Berîtan Muhammed’in üyesi olduğu gazeteciler sendikası da onunla dayanışma gösteren bir açıklama yayınladı. 13 Nisan’da İsveç devletinin kriminalizasyon politikasını protesto etmek amacıyla İsveçlilerin de katılacağı bir miting de yapılacak. Son olarak Bêrîtan bu mitinge katılım çağrısı yaparak şunları söylüyor: “İsveç’te Kürtlere uygulanan bu zulmün son bulmasını istiyorum. İsveç’te 'gizli bilgiler ve nedenler' dolayısıyla çok sayıda insan PKK üyesi ve PKK’yle ilişkisi olduğu için bu zulme maruz kalıyor. Bu insan haklarına ve İsveç’in demokratik prensiplerine uymayan bir durum. Kürtler statüsüz bir halk olduğu için devletlerin ve istihbarat örgütleri için kolay lokma sanılıyor. İsveç, Türkiye ile NATO pazarlığına başladığında ilk olarak Kürtlere yöneldi. Bu tür hukuksuzluğa maruz kalan çok sayıda Kürt var çoğu başının daha fazla ağrımaması için sessiz kalmayı tercih ediyor.” 

 

Avukat Terfa Nisêbînî

 

Säpo legal değil kanun dışı

Berîtan’ın avukatı Terfa Nisêbînî, İsveç’in NATO üyeliğiyle yabancılara özelde de İsveç’te yaşayan Kürtlere karşı çok ciddi bir yönelim olduğunu belirterek, “Son 3 yılda İsveç’te yaşayan Kürtlere karşı Säpo öncülüğünde kirli bir politika yürütülüyor. Yeni çıkan terör yasası baz alınarak Kürtlere karşı kriminalizasyon politikası yürütülüyor. Säpo’nun yaptığı legal değil kanun dışıdır. Hem İsveç yasalarına hem de AB yasalarına ters” diyor. “Berîtan’ın oturumu Säpo’nun isteğiyle uzatılmıyor. İsveç devleti için bir risk oluşturduğu söyleniyor ancak neden risk oluşturduğuna dair de herhangi bir açıklama yapılmıyor. Tam da sorun burada başlıyor. İsveç kanunlarına göre bir karar alınıyorsa gerekçelerinin açıklanması lazım. Bir avukat olarak Beritan dosyasında olduğu gibi neyle suçlandığını, hangi gerekçeyle oturumunun uzatılmadığını bilmeyince nasıl bir savunma yapacağım? İsveç devleti kendi hukuk kuralları çerçevesinde hareket etmiyor” vurgusunda bulunuyor.

Rehine durumuna düştüler

Berîtan ve ailesine yönelik sınır dışı kararının İsveç basınında yer bulduğunu, sınır dışı edilmesinin risk taşıdığını belirterek, “Bir senelik geçici oturum verildi. Ancak İsveç dışına çıkamayacaklar, herhangi bir işte çalışamayacaklar. Bir anlamda bütün özgürlüklerinin kısıtlandığı bir hapis hayatı yaşayacaklar” diye belirtiyor. 

 

* * *

13’ünde eylem, 18’inde parlamentoda görüşme

İsveç’te Kürtlere karşı kriminalizasyona karşı kendisinin de içinde yer aldığı 25 avukatın ortak bir açıklama yaptığını hatırlatan Terfa Nisêbînî “Yayınlanan bildiri kamuoyunda bir etki de yarattı. 13 Nisan Cumartesi günü Stockholm’de yapılacak eylemin yanısıra 18 Nisan’da da İsveç Parlamentosu’nda milletvekilleriyle bir görüşmemiz olacak” diye aktararak ekliyor: “Geliştirilen politikalara sessiz kalınırsa İsveç’te bütün Kürtler baskı ve sindirme politikalarından nasibini alır. 13 Nisan’daki eyleme Norveç ve Finlandiya’dan da katılım olacak. Kürtler duyarlı olmalı, İsveç kamuoyunda da duyarlılık yaratmalı.”

 

* * * 

Almanya istedi İsveç tutukladı

İsveç’in sınır dışı etmek istediği diğer Kurdistanlı ise Ferit Çelik. İsveç’te yaşayan 36 yaşındaki Ferit Çelik, 23 Şubat günü İsveç Güvenlik Servisi Säpo tarafından Solna’daki ofiste bir toplantıya çağırılır. Ferit Çelik’le birlikte 45 dakika süren toplantıya avukatı Terfa Nisêbînî de katılır. Toplantıdan sonra avukatının arabasındayken Ferit Çelik yolda üç polis arabası tarafından durdurulur ve sivil polisler tarafına gözaltına alınır. Avukatı Terfa Nisêbînî, tutuklanmadan 5 dakika önce polis bürosunda olduğunu, Ferit Çelik hakkında herhangi bir tutuklama olmadığını belirtir ve polislere neden büroda tutuklanmadığını, özellikle avukatın arabasında tutuklandığını sorar fakat bir cevap alamaz.

İsveç’te bu çalışmalar suç değil

Ferit Çelik, Türkiye’de yürüttüğü politik çalışmalar neticesinde ceza almış ve bundan dolayı İsveç’e gelerek iltica talebinde bulunmuştu. İsveç’te siyasi oturum alan Ferit Çelik’in Alman devletinin isteği doğrultusunda tutuklandığını belirten Terfa Nisêbînî, Almanya’nın 2019-2021 yılları arasında pandemi döneminde Kardeş Aile Kampanyası çerçevesinde para toplamak, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini protesto etmek ve Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için Uzun Yürüyüş organize etmek gibi komik gerekçelerle iade talebinde bulunduğunu aktardı.

Talebin kendisi de yasal değil

Avukat Terfa Nisêbînî, “Söz konusu tarihlerde İsveç’te bu tür çalışmaları yürütmek yasal olduğu için herhangi bir takibat yapılamazdı. Ferit Çelik de İsveç’te yaşadığı için böyle bir talepte bulunmak yasal değil” diyor.

Yaklaşık iki aydır tutuklu bulunan Ferit Çelik’e ilişkin şu ana kadar iki oturumun gerçekleştiğini ve bu oturumlarda Ferit Çelik’in Almanya’ya iade talebinin reddedilmesi yönündeki isteklerinin kabul edilmediğini belirten Terfa Nisêbînî, “Bir mahkeme daha gerçekleşecek. Ferit Çelik’in iade edilip edilmeyeceği konusu karara bağlanacak” diyerek ekliyor: “Mahkeme açıkça, Almanya AB üyesi, anlaşmamız var. İade taleplerine olumlu bakmak zorundayız eğiliminde.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.