Saray’ın kulağı onlara kapalı

  • Maaşlarını alamadıkları için günlerdir direnen Kayı İnşaat İşçileri, “İstanbul’un en zengin bölgelerinden birinde direniyoruz. Tüm İstanbul sesimizi duydu fakat hiçbir bakan ve Cumhurbaşkanı sesimizi duymadı” dedi. İşçiler, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

 

Kayı İnşaat ve Sanayi Ticaret Anonim Şirketi sahibi Coşkun Yılmaz’ın, Cezayir’de bünyesinde farklı şantiyelerde çalıştırdığı yaklaşık 300 işçinin maaşlarını Aralık 2018’den beri ödemiyor. İnşaat Emekçileri Sendikası’na (İnşaat Sen) bağlı Kayı İnşaat İşçileri aylardır haklarını almak için mücadele ediyor. İşçiler en son 12 Ocak’ta şirket sahibi Coşkun Yılmaz’ın ofisinin bulunduğu Levent’te bulunan Yapı Kredi Plaza önünde direnişe başladı. Kayı İnşaat işçileri Koordinasyonu, dün de iki yıldır alamadıkları tazminat ve maaşlarının ödenmesi için başlattıkları eylemin 10. gününde Çalışma Bakanlığı’nın İstanbul İl Müdürlüğü önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.

Çok sayıda işçinin katıldığı açıklama sırasında sık sık ”Direnen direne kazanacağız” ve ”Zafer direnen emekçinin olacak”, ”İşçilerin birliği Coşkunları yenecek” sloganları atıldı. İşçiler, haklarını alana dek direnecekleri mesajını verdi.

İlk olarak konuşan işçi Ali Gürler, insanüstü bir güçle çalışmalarının karşılığını alacaklarını ifade ederek, ”50 derece sıcakta, güvencesiz şartlarda çalıştık. 10 gündür sokaklardayız. Hâlâ bizi aldatıyor, oyalıyorlar. Çocuklarımızın gözüne bakamaz olduk. Bu soğukta direniyoruz” dedi.

Coşkunların adaleti

 Ardından söz alan işçi Abdülsamet Kete, yüzünü Çalışma Bakanlığı’na dönerek, ”Direnişimizi duyun Coşkun Yılmaz’la görüşün” diye seslenirken, ”Evimin doğalgazı dahi yok. Adalet diyorlar, nerede adalet? Adalet, Coşkun Yılmaz’arın iktidarlarıyla mı olacak? İstemiyorum bu kirli düzenin adaletini” diye konuştu.

Biz vazgeçmiyoruz

 İşçi Serkan İsimtekin de onurlu bir şekilde direndiklerini belirterek, alın terlerinin karşılığını istediklerini ifade etti. Haksızlığa uğradıklarına dikkat çeken İsimtekin, ”İktidar görmüyor mu bu haksızlığı? Görüyor, her gün eylemlerimizi görüyorlar. İsterse zelzele kopsun biz vazgeçmeyeceğiz. İsterlerse tutuklasınlar. Emeklerimizin karşılığını alana kadar mücadelemiz sürecek” dedi.

 Muzaffer Korkmaz, parasını alamayan yüzlerce insanlardan biri olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti: ”Adaletten bahsediyorlar fakat haksızlıklara imza atıyorlar. Hiçbir sosyal hakkımız, tazminatımız, sigortamız yok. Biz buraya hakkımızı almaya geldik.” 

Ali Bahri Öksüz ise şöyle konuştu: ”Ben hakkımı alamazsam kendimi yakacağım. Çocuklarımın gözlerine bakamıyorum. Ben bu kadar ıstırap yaşarken hem de hiç kimsenin hakkını gasp etmeden bunları yaşarken, Coşkun Yılmaz kendi ailesinin gözlerine nasıl bakıyor.”

Tüm İstanbul duydu

 Mersin’den gelip direnişe katılan işçilerden Abdulsamet Keten, MA’ya yaptığı açıklamada, şirket için Cezayir’de yaklaşık 8 yıl çalıştığını ve 15 aylık maaşının ödenmediğini söyledi. Keten, Aralık 2018’den itibaren maaşlarının ödenmemeye başlandığını belirterek, bu tarihten sonra yalnızca bir defa 500 dolar avans ve mutfak masrafları için ödeme aldıklarını ifade etti. Maaşlarının ödenmemesi üzerine 28 Kasım 2019’da 72 gün süren bir grev gerçekleştirdiklerini, ancak hiçbir adımın atılmadığını dile getiren Keten, “Coşkun Yılmaz’ın avukatı geldi ve maaşlarımızın 10 taksit şeklinde Şubat 2020’den itibaren yatırılacağına dair bir sözleşme imzalattı. Halen tek kuruş dahi yatırılmadı. Bu süre içerisinde çok vaatler verildi, çok sözler verildi fakat hiçbiri tutulmadı. Biz de direnmeye başladık. Gördüğünüz gibi İstanbul’un en zengin bölgelerinden birinde direniyoruz. Tüm İstanbul sesimizi duydu fakat hiçbir bakanlık ve Cumhurbaşkanı sesimizi duymadı” diye konuştu.

Dayanacak güç kalmadı

 Maaşlarını alamadığı gibi Mersin’de işsiz kaldığı için büyük zorluklarla yüz yüze kaldığını ifade eden Keten, artık dayanacak gücünün kalmadığını söyledi. Biriken fatura ve ev kirasını ödeyemez duruma gelen Keten, şöyle devam etti: “Bu süre içerisinde kiralar birikti, faturalar birikti. Eşten dosttan borç ettik. En son dayanacak gücüm kalmadı gittim yeni evlenen kardeşimin bileziklerini aldım. Param gelince size vereceğim dedim. Fakat şu anda onu da kendimle beraber batırdım. Ödeyemiyorum. Benimle beraber yandı. 2 haftadır buradayız. Ailelerimiz perişan durumda. Hasta olduğum için ilaç kullanıyorum ama ilaçlarım bitti ve yenisini alamıyorum. Çocuklarımıza bir harçlık veremiyoruz. Bir şey alamıyoruz. Salgın olmasaydı benim çocuklarım kesinlikle okuldan atılacaktı, çünkü hiçbir ihtiyaçlarını karşılayamıyorum. Yalnızca hakkımızı istiyoruz.”

Sadaka değil, hak istiyoruz

 Adana’dan direnişe katılan isimlerden Serkan İşimtekin’in de 12 aylık maaşı ödenmedi. 3 Mayıs 2017’de gittiği Cezayir’den Ocak 2020’de parasız bir şekilde dönmek zorunda kalan İşimtekin, yaşadığı mağduriyeti şöyle anlattı: “Ev yapmak için aldığım bir arsa vardı. Borçlandığım için arsamı sattım. Hem de değerinin altında, zararına sattım. Şu an bankaya toplam 25 bin TL borcum var. Ödeyemez hale geldim. 10 bin lira ev kiram birikti. Cebimde bilet param yok. Adana’da günlük 60 lira yevmiyeye çalışıyorum. Oğlum 15 yaşında, okulu bıraktırdım işe koydum çalışsın diye. Geçimimi sağlayamıyorum. Çıkmaza girdim artık.”

Cumhurbaşkanı plaket verdi

İşimtekin, sadece talebinde bulunmadıklarını, döktükleri alın terinin karşılını istediklerini belirterek, şunları ekledi: ”Coşkun Yılmaz hakkımızı öde, bu kadar insanı evine gönder artık. Milletvekilleri, bakanlar sesimizi duyun. Duyuyorsunuz biliyorum ama duymak işinize gelmiyor. İşçi olduğumuz için sesimize ses vermiyorsunuz. Biz maaşlarımız için grev yaptığımız zaman Cumhurbaşkanı, Kayı Holding’e plaket ödülü verdi. Cumhurbaşkanı plaket ödülü verebiliyor da alacaklarımız için neden yardımcı olmuyor? Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu alacaklarımız üzerine yapılan görüşmede bin bir türlü vaatler verdi. En kısa sürede paranız ödenecek, dedi ama maalesef ödeme yapılmadı.”  İSTANBUL

 

İşçi mağduriyetleri artıyor

İş Kanunu 25/2 Maddesine dayandırılarak Kod 29 ile işten atılan işçilerin sayısı özellikle salgın döneminde artış gösterdi. “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” gerekçesiyle suçlanan işçiler, SGK’nin kodlamasına göre Kod 29 ile işten çıkarılıyor ve tazminat alamıyor. Kod 29’la atılan işçiler adeta fişlenmiş oluyor, başka işlere girmekte de zorlanıyor.

İşten çıkarma yasağının yürürlüğe girdiği Nisan 2020 itibarıyla özellikle sendikal faaliyet yürütülen fabrikalarda patronlar ispata gerek duymaksızın Kod 29 ile birçok işçinin işine son verdi. Son dönemde Çorum’da Ekmekçioğulları, Kocaeli’de Baldur fabrikasında DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’na, Uşak’ta Kaynak İplik’te Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası’na üye olan işçiler Kod 29 ile işten atıldı.

İşverenlerin işçi çıkarmak için özellikle salgın döneminde başvurdukları Kod 29 ile işten çıkarmalar konusu, CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca tarafından Meclis’e taşındı. Soru önergesine gelecek yanıtı beklediklerini belirten Karaca, “Emek düşmanları, her krizi işçinin aleyhine, kendi lehlerine çevirmek için fırsat kolluyor. Pandemide ‘işçi çıkarma yasağı’nın etrafından dolanmak isteyen bazı işverenler, işçilerin mağduriyetlerine yeni mağduriyetler eklemekten kaçınmıyor. İşçiler bu süreçte ne işsizlik ödeneği alabiliyor ne tazminat. Kod 29 işçiye ‘açlıktan öl, hakkını unut’ demek” dedi. Karaca, ”Kod 29’un kötü niyetli kullanımının önüne geçebilmek için işverenlere karşı caydırıcı yaptırımlar uygulanacak mıdır?” diye sordu.

 

Kayyumgillere bol arpalık

Salgın, ekonomik kriz nedeniyle işsizlik artarken, çöpten yiyecek toplayan yurttaşlar haberlere yansırken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne atanan bürokratların belediyeden 2-3 maaş aldıkları ortaya çıktı. Atanmadan önce bulundukları görevlerde 5 ile 7 bin 500 TL ücret alan ithal bürokratlar, belediyede birden çok birimde görevlendirilmeleri nedeniyle aldıkları aylık ücret 26 bin 500 TL’ye kadar çıkıyor. Amed’de yayın yapan Tigris gazetesi, hepsinin tek tek aldıkları paraları yazdı.  AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.