Savaş günleri ve halleri

Forum Haberleri —

Savaş/barış

Savaş/barış

  • Savaş zamanlarında dünya sessizleşir. Kelimeler ya anlamlarını yitirir ya da taşıdıkları anlam, eskisinden çok daha ağır gelir. İnsan daha az konuşur, daha çok içine döner.

XWEDÊDA DİLXÊRÎ

Bazı günler vardır, açıklanamaz bir gizem taşır. Havanın içinde tarif edilemeyen, görünmeyen ama hissedilen bir ağırlık vardır. Bu tür günlerin başını ise kuşkusuz savaş günleri çeker.

Bir coğrafyada ya da çevresinde savaş yaşandığında her şey değişir. Davranışlar, düşünceler, ilişkiler… Atmosfer gerginleşir. Kimi zaman sessizlik hâkim olur, kimi zaman acelecilik, ivedilik. Bazen insanlar birbirine alışılmadık bir nezaketle yaklaşır- sanki bu belirsizliğin karşısına insanlığını koymak istercesine. Ama aynı zamanda kayıtsızlık ve sert bir duygusallık da bu günlerin bir parçasıdır. Bu da inkâr edilemez bir gerçek.

Savaş zamanlarında dünya sessizleşir. Kelimeler ya anlamlarını yitirir ya da taşıdıkları anlam, eskisinden çok daha ağır gelir. İnsan daha az konuşur, daha çok içine döner. Tanıdık olan her şey farklı bir hâl alır: Yabancılaşır, bozulur, yerinden kopar. Ve bu da bize gösterir ki, savaşın uzağında bile olsak, yaşadığımız dünyanın bir parçası olarak içten içe hepimiz etkileniriz. Her savaştan.

Ve biz bugün, tam da böyle günlerden geçiyoruz.

Bu belirsizlik ve korku dolu zamanlarda cesaretimizi, irademizi ve kararlılığımızı yitirmemeliyiz. Her şeye rağmen, çevremizde dört bir yanda patlak veren savaşlara rağmen, bugünün ötesini düşünebilmeli, kendimizi bu duruma kalıcı olarak teslim etmemeliyiz. Çünkü bu sadece bir siyasi kriz değil. Bu, insanın varoluşunu etkileyen çok daha derin bir durumdur. Bunu böyle görmek, böyle anlatmak gerekir.

Tam da bu nedenle umut bir lüks değil, hayati bir ihtiyaçtır. Umut olmadan yarını göremeyiz. Daha iyi bir gelecek düşleyebilen insanlara her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bu, saflıktan değil, deneyimden doğar.

Biz Kürtler, zor zamanlardan geçmeyi iyi biliriz. Ülkemizi ve etrafını saran bu büyük savaş daha başlamadan önce de çok şey yaşadık: Zulüm gördük, baskıya uğradık, yoksullukla boğuştuk, topraklarımız talan edildi, sürüldük. Ama yine de yılmadık, boyun eğmedik. Daha iyi günlere olan inancımızı hiçbir zaman kaybetmedik. Umut ettik, direndik, çalıştık. Ve bugün bir konum kazandık, artık ağzımızdan çıkan her kelimeyi tartar duruma geldik.

Bu kazanımı korumalıyız. Geriye dönmemeliyiz. Elde ettiğimiz yeri bir daha kaybetmemeliyiz. Şimdi yapmamız gereken tam da budur: Çalışmak, yılmamak ve geleceğimize sahip çıkmak.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.