Şengal onur savaşının bir parçasıdır

• Gerilla ve direnen tüm özgürlük savaşçıları üzerlerine düşen her şeyi yapıyor. Esas görevin gerillayı ve Êzîdxan direnişini güçlendirmesi gereken Kürt halkı ve dostlarına ait olduğunu bilmek gerekir.

SAİD ZEKİ
18 Nisan’da Irak ordusunun Şengal Asayişi’ne ve ardı sıra YBŞ-YJŞ noktalarına dönük gerçekleştirdiği saldırılar, Özerk Meclis ve ona bağlı savunma güçlerinin duyarlılığı sayesinde büyük bir savaşa evirilmesinin önü alınmıştır. Fakat halen böylesi bir savaşın gerçekleşme riski, ciddi bir şekilde sürmektedir.

Saldırının zamanlaması, yeri ve şekli Êzîdî halkının Kazımi yönetimine ilişkin duyduğu kuşkuları güçlendirmiş durumda. Irak’ta şu an hiçbir meşruluğu bulunmayan, fiili olarak görevde bulunan Kazımi hükümetinin son saldırıları, Êzîdî halkının kendini savunma ihtiyacını tekrardan gündeme koymuştur. Zira Şengal Demokratik Özerk Meclisi 24 Nisan’da yaptığı açıklamada “bu saldırılar yeni bir fermanın hazırlıkları mı?” diye sorarak mevcut kuşkuların haklılığını ortaya koymuştur. Yine aynı açıklamada Özerk Meclis, Êzîdî halkının kimden gelirse gelsin tüm soykırım saldırılarına karşı savaşacağını ve yeni bir fermana izin vermeyeceğini belirterek saldırıların amacının farkında olduklarını ortaya koymuştu.

Ezidi halkının, son saldırılar yeni bir fermanın hazırlıkları mı diye sorması boşuna değil elbette. Tam tersine oldukça haklı ve yerinde olan bir kaygı. Şunun için;
1- Saldırıların soykırımcı TC devleti ve onun kuklası Barzani ihanetinin gerillaya dönük yaptığı saldırının hemen ertesi günü yapılması bu şer ittifakında Kazımi hükümetinin de yer aldığını gösterir. Zaten faşist şef Erdoğan ikrarda bulunarak, bu iki şer gücüne teşekkürlerini sunduktan sonra, Kazımi hükümeti tarafından bunu inkâr eden bir açıklama şimdiye kadar gelmemiştir. Dolayısıyla bu konsept etrafında hareket edenlerin en temel amacının Kürt halkını soykırımdan geçirmek olduğu gün gibi ortada ve bunu kimse inkâr edemez.
2- 9 Ekim anlaşmasının Êzîdî soykırımını tamamlama anlaşması olduğu ayan beyan ortada iken Kazımi Hükümeti-TC-KDP’nin her fırsatta bu anlaşmayı Êzîdî halkının iradesine rağmen uygulamaya koyacaklarını beyan etmelerini başka nasıl anlamalı. Bu açık ki 2014’te DAİŞ’in yapamadığı, yani Êzîdî soykırımını sonuçlandırmak isteklerinin oldukça açık bir itirafı oluyor. 
3- Bu saldırıları Êzîdîlerin en kutsal günü olan ‘Çarşema Serê Nisanê’ bayramından 2 gün önce gerçekleştirmeleri açıkça Êzîdî kültürüne dönük düşmanlıklarının ve bu kültürü ortadan kaldırma isteğinin açık göstergesidir.
4- Irak hükümeti aslında bu saldırılarla Şengal Demokratik Özerk Meclisi’ni ve onun savunma güçlerini kriminalize ederek soykırımcı TC devletine saldırı zemini hazırlamak istemektedir.
5- Öte taraftan Irak’ın siyasal durumu ortada iken bu saldırı ne anlama geliyor ve kime hizmet ediyor? Irak’ta bir türlü hükümet kurulamıyor. Ve ülke bir iç savaşa ve dolayısıyla parçalanmaya doğru adım adım gidiyorken Şengal’e saldırı neden oluyor? Ne Irak’taki siyasi güçlerin ne de dış güçlerin Irak’ın birliğini sağlayacak herhangi bir çözüm projesi veya yaklaşımlarının olmadığı artık bilinen bir durum. Irak’ın bütünlüğünü sağlayacak tek çözüm formülü Şengal’de pratikleşen özerklik sistemdir. Dolayısıyla Şengal’e saldırı aynı zamanda Irak’ın birliğine karşı da yapılmış bir saldırıdır. Bu onurlu birlikten yana olan irade ve toplumsal projeye saldırmanın amacını başka türlü okumak mümkün değil.

Bu maddeler uzatılabilir. Fakat bu kadarı bile Şengal’e karşı Irak ordusu ve hükümetinin gerçekleştirdiği saldırıların arka perdesini okumak ve Êzîdî halkının haklı mücadelesini görmek ve yine bu toplumun öz savunma direnişine destek vermenin ne kadar gerekli, haklı ve onurlu bir duruş olduğunu görmek açısından yeterli olduğu kanısındayım.

Bu satırların yazıldığı esnada soykırımcı TC’nin işgalci ordusunun gerillaya karşı tekrardan kimyasal silah kullandığı haber bültenlerinde son dakika haberi olarak geçiyor. Daha önce kimyasal silahların kullanılmasını önleyememiş olmamız bizim ayıbımız. Gerilla ve direnen tüm özgürlük savaşçıları üzerlerine düşen her şeyi yapıyor. Esas görevin gerillayı ve Êzîdxan direnişini güçlendirmesi gereken Kürt halkı ve dostlarına ait olduğunu bilmek gerekir. Hepimiz bu onur savaşının bir parçasıyız. Herkesin onuruna sahip çıkması gerekir.