Serhat katledildiğinde henüz 13 yaşındaydı
- Başına sarı, kırmızı, yeşil renklerden puşi bağladığı için henüz 13 yaşındayken katledilen 13 yaşındaki Serhat Kazak’ın failleri 30 yıldır korunuyor, dosya ‘faili meçhuller’ rafında duruyor.
İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” talebiyle 697. haftada Bağlar ilçesi Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir kez daha bir araya geldi. Mezopotamya Dil Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) üyeleri destek verdi. Her hafta bir kayıp hikâyesine dikkat çekilen eylemde, bu hafta Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde Haziran 1992’de katledilip cenazesi evinin önüne bırakılan 13 yaşındaki Serhat Kazak’ın hikâyesi paylaşıldı. Kazak’ın hikâyesini İHD Kayıplar Komisyonu Üyesi Fırat Akdeniz okudu.
13 yaşındaki Serhat, Cumhuriyet İlkokulu’nda 5. sınıf öğrencisiydi. Şemdinli’ye yeni gelen Özel Harekât Timi, okulun bodrum katında kalıyordu. Serhat bir gün okula giderken boynuna ve beline sarı, kırmızı, yeşil renklerden yapılmış bir puşi bağladı. Serhat’ı bu şekilde gören dönemin İlçe Kaymakamı, Özel Harekât Timi’ne seslenerek ‘Bu çocuğun boynundaki paçavraları sökün’ dedi. Serhat, bu duruma direnerek, ‘Ben Kürt’üm ve bunları çıkarmayacağım’ deyip oradan ayrıldı. Birkaç gün sonra Serhat ve arkadaşı Halit birlikte evlerine gitmek üzere okuldan ayrıldı. Akşam saati olmasına rağmen Serhat eve gitmeyince ailesi merak edip ilçedeki tüm akrabalarının evlerini aradı, ancak olumsuz yanıt aldı. Ertesi gün amcası Hayrettin Kazak, sabah erken saatte Gever’deki akrabalarının evine gitti ama Serhat oraya da gitmemişti. Serhat’ın amcası hemen Şemdinli’ye döndü. Aynı gün saat 10.00 sıralarında Serhat’ın küçük kardeşi dışarıda bağırarak, cenazesinin evlerinin duvar dibine atıldığını haber verdi.
İnşaat işçileri, Özel Harekât Timi’nin Serhat’ın cansız bedenini evin önüne atarken görmüştü ama korkudan sessiz kaldı. Türk yetkililer ise Serhat’ın elektrik direğine yakın bir yerde akıma kapılarak öldüğünü ileri sürdü. Üstelik elektrik direği, demir değil, PTT’nin telefon hatlarında kullanılan ağaçtan bir direkti.Ayrıca uzun süredir direkte elektrik de yoktu. Serhat’ın cansız bedeninin bırakıldığı olay yerine Cumhuriyet Savcısı, İlçe Kaymakamı ve dönemin Milletvekili Mustafa Zeydan geldi.
Serhat’ın amcası, savcıya yeğeninin Özel Harekât Timi tarafından katledildiğini söyledi. Amcası, olayın ardından Özel Harekât Timi’nin kaldığı okul bodrumuna gittiğini ve orada elektrik kablosu, kan izleri, yüksek elektrik etkisiyle Serhat’ın kopan saçlarını dahi gördüğünü belirtti ama herhangi bir işlem yapılmadı. Katledilen Serhat’ın cesedine otopsi bile yapılmaz. Babası Şerafettin Kazak, o dönem Almanya’da çalışıyordu, gelerek otopsi yaptırtmak istedi, ancak ölüm tehditleriyle karşılaştı. Serhat Kazak dosyası ‘faili meçhul’ olarak raflarda duruyor. AMED
