Silahına da aşkla sarıldı

Rosîda Mêrdîn

Rosîda Mêrdîn

  • Çabası, emeği, kişiliği, katılımı ve mücadelesiyle Kürt özgür basın geleneğinin dağlardaki özgür sesi ve öncü bir militanıydı  Rosîda Mêrdîn, yeri geldiğinde gazete dağıtan bir emektar, usta bir yazar, zindanda bir direnişçi, etkili bir sunucu, Kürt dilini yaşatan bir öğretmen, yetenekli bir editör; yeri geldiğinde de güçlü bir gerilla ve komutan olmayı başardı.
  • İşgal saldırılarının yoğunlaştığı bir dönemde kalemine ve kamerasına olduğu gibi silahına da aşkla sarılarak Zap’a geçti. Zap’a dönük saldırılar karşısında bir YJA Star militanı ve komutanı olarak en ön saflardaki yerini aldı.

HPG Basın İrtibat Merkezi (BİM), Rosîda Mêrdîn (Emine Demir / Mêrdîn), Mazlum Doğan (Besam Ali / Efrîn) ve Berxwedan Qamişlo'nun (Amir Ahmed El Casim / Qamişlo) 17 Mart 2024 günü Medya Savunma Alanları'nda şehadete ulaştığını duyurdu.

Rosîda Mêrdîn, Mazlum Doğan ve Berxwedan Qamişlo'nun şehadetin açıklayan BİM, Rosîda'nın Türkiye metropollerinden Kurdistan dağlarına uzanan mücadelesiyle düşmanın özgür basına ve halka yönelik baskılarına en anlamlı cevabı verdiğini belirtti. BİM, Efrîn halkının yurtseverliğini ve Kurdistan’a bağlılığını kişiliğinde temsil etmeyi başaran Mazlum'un, PKK’nin hakikatinde eriyerek ölümsüzleştiğini vurguladı. Arap halkının değerli evladı, enternasyonalist devrimci Berxwedan'ın adına layık olduğunu kaydeden BİM, Türk işgalciliğine ve sömürgeciliğine karşı destansı bir direniş sergilediğini ifade etti.  BİM'in şehitlerin nayatı ve mücadelesiyle ilgili paylaştığı bilgiler özetle şöyle:

Azadiya Welat'la gazetecilik

Rosîda Mêrdîn (Emine Demir), Mêrdîn’in Qoser ilçesinde dünyaya geldi; Kurdistani değerlere bağlı, Kürt kimliği ve bilinciyle tanınan, mücadeleye katılımları olan bir aile ve çevrede yetişti. Ferhat Kurtay gibi, hem özgürlük mücadelesini yükseltmek hem de Kürt dili ve kültürünü yaşatmak için büyük bir çabanın sahibi oldu. 2007'den itibaren gittiği Ankara’daki üniversite ortamında da bu arayış ve çabasını sürdürdü. Bu temelde Azadiya Welat gazetesinin çalışmalarına katıldı, farklı kademelerinde büyük bir emek verdi. Görev ayırt etmeksizin Kürt dilinin ve Kürt basını çalışmasının güçlenmesi için mücadele etti.

 

Zindanla da durdurulamadı

Türk devleti, onu hedefleyip zindana koydu. Hiç yılmadan, düşmana boyun eğmeden ve mücadelesini kesintiye uğratmadan dışarıda olduğu gibi içeride de aynı duruşunu korudu. Zindandan çıktıktan sonra daha büyük bir aşk, istek ve kararlılıkla Kürt basınındaki çalışmasını sürdürdü. Mücadelesini ve katılımını büyüterek daha büyük sorumluluklar üstlendi ve genç yaşında Azadiya Welat gazetesinin yazı işleri müdürü oldu. Türk devleti, Azadiya Welat gazetesindeki çalışmalarından dolayı 137 yıl hapis cezası verdi.

Mücadelesini dağlara taşırdı

24 yaşında aldığı bu ceza üzerine Ankara Üniversitesi’ni bırakarak yüzünü Kurdistan dağlarına verdi, mücadelesini dağlara taşırdı. Kurdistan dağlarında kalemine ve kamerasına sarıldı; Gurbetelli Ersöz ve Halil Dağların çizgisinde yürümeye başladı. Kürt dilini büyük bir tutkuyla sahiplendi ve bu temelde dağlarda etkili bir mücadele yürüttü. Temel gerilla eğitimlerini büyük bir başarıyla tamamladı. Birçok farklı alanda kaldı ve kısa sürede yetkin bir gerilla olmayı da başardı. “Dağlara, yoldaşlara, doğaya bağlılık benim için militanlığın temel esasıdır” sözleriyle yoldaşlarına ve kutsal Kurdistan topraklarına olan bağlılığını özlü bir şekilde dile getirdi.