Silvan-Meyafaqrin-Tigranakert

Haberleri —

MÖ. 2700‘lerde Uruk’lu Gılgamış, tanrısı Utu’ya (Şamaş/ Güneş!), şöyle seslenmişti: “Şehirimde ölür insan, yüreğim daralır. İnsan yok olur, yüreğim ağırlaşır… En uzun boylu insan bile göklere erişmez…!” Mezopotamya’nın bütün antik şehirleri, kutsallığıyla gizemlidirler. Sümerlerin, Basra-İran körfezinde inşa ettikleri ilk şehirleri, günümüzde hala araştırma konusu olmaya devam etmektedir. Kuzey Mezopotamya‘nın son sınır noktası olan Kuzey Kürdistan şehirleri, Sümer şehir devletlerinin birer örneği niteliğindedir. Kürdistan’ın genelindeki şehir, kasaba ve köylerin toponomik izi sürüldüğünde, antik çağlarda yaşayan toplulukların adlarıyla karşılaşmak mümkündür. Yine bu antik toplulukların adları, halen Kürt aşiretlerinin isimlerinde yaşatıldığı anlaşılacaktır. Dolayısıyla Kürdistan‘ın şehirleri birer kutsal antik değere işaret ederken, içinde yaşayan otoktan/ yerleşik Kürtler’de bu toprakların en son kadim sahipleridirler. 

Kürdistan şehirleri, sürekli dış akıncılar tarafından savaş yoluyla her türlü yağmaları yaşamıştır. Bu kutsal topraklarda, kan ve gözyaşı asla dinmemiştir. Emevileri, Abbasileri, Selçukluları ve Osmanlıları bir kenara bırakalım! Bunların devamcısı Cumhurriyetin; Kürdistan ve Kürtlerle olan düşmansı politikalarının seyri incelendiğinde, maalesef acımasız bir tabloyla karşıkarşıya kalırız! Bu dönemde, Kürdistan‘ın tüm şehirleri, savaş alanına çevrilmiş ve Kürtlere karşı adeta bir haçlı seferleri (1095-1272) düzenlenmiştir. İşte bunun son örneklerinden birisi Silvan’dır. Bugünlerde Silvan, havada ve karada tarihinin belkide en büyük bombardımanı hedefindedir. Tıpkı Doğu Kudüs’ün Silvan Mahallesi’ndeki Filistinli gençlerle, İsrail askerlerinin arasında çıkan çatışmalarda yaşanan sahnelerin provası yaşanmaktadır. Doğu Kudüs’deki Silvan; eski bir yerleşim yeri olup, Yahudilerce kutsanan bir akarsu bulunmaktadır.

Amed’in Silvan ilçesinin eski isimlerinden birisi Meyafaqrin’dir. Örneğin 16.yüzyıl. da Meyafaqrin’i elinde tutan Silêmaniyan aşiretinin isminden dolayı ilçeye, “Silimani, Silivani, Silvan” denildiği tahmin edilmektedir. Fakat Helenistik çağın önemli mimari yerleşkelerinden biri olan Silvan’ın antik tarihteki bilinen en eski ismi, Tigranakert/ Dikranagerd’di. yazılı kaynaklarda, bu isim üzerinde birçok tartışmalar mevcuttur. İlgili kroniklerde bu isimin kaynağından birisi; II. Dikran, Büyük Dikran olarak da adından söz ettiren ve Latincede; Tigranes II, ya da Tigran’dır. Tarihe Ermeni kralı (M.Ö. 140 -55), olarak geçen ve M.Ö. 95-55 yılları arasında hüküm sürmüş, aynı zamanda bir Kürt kökenli olduğu hakkında ciddi kanıtların bulunduğu Kral Dikran/ Tigran’ın, Silvan’ın eski merkezi olan Tigranakert/ Dikranagerd’i kurduğu bellirtilir. Zira işin aslı odur ki; Tigranakert/ Dikranagerd adı, Guti’lerle (M.Ö. 3000) bağlantılıdır. Zira en son Guti kralının (M.Ö. 2120) adı Tigran, Tırikan, Tirigani’dir. Antik çağda bölgenin başkenti Tigranakert, Diyarbakır iline bağlı ilçe merkezi olan Silvan yakınlarında yer almaktaydı. Bu antik çağdaki Tigranakert şehir merkezinin kalıntıları, halen, Diyarbakır’ın doğu sınırındaki Silvan/ Meyafaqrin ilçesinin doğusunda bulunmaktadır.

Tigranakert kenti inşaatının 5 yıl (M.Ö. 83-78) sürdügü sanılmaktadır. Van Gölü’nün doğusunda bulunan bir ülke; tarihte “Tigranuan” adıyla anılmıştır. Burası ise Güney Kürdistan’dır. Diyarbakır Karacadağ’da ve yakın çevresinde yaşayan, dögme nakışlarıyla ünlü Kurmanç “Dirkan/ Terkan, Tirikan” aşireti; sözkonusu bu başkentin (Tigranakert) yerleşik aşiretlerindendir. Gutilerden; Tigran, Tırikan, Tirigani krallığından günümüze kadar gelmiştir. Silvan (Meyafarqin), Mervani Kürt devleti (990-1085) egemenliği altındaydı. Müslüman kardeşliğiyle, Selçuklulara kapılarını açan Mervanilerin bütün kutsal şehirleri; ogünden beri, kuşatma altındadır. Ve bu kent tarihte olduğu gibi bugün de hala direnmeye devam ediyor.

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.