Soğan hasadının ikinci durağındalar

Soğan işçileri

Soğan işçileri

  • Kendilerini “soğan işçisi” olarak tanımlayan Sêweregli mevsimlik tarım işçileri, yılın ilk soğan hasadını Adana’da yaptıktan sonra Riha’nın Wêranşar ilçesine geçti.
  • Bir ay sonra da üçüncü durukları olan Çorum’a yolculukları başlayacak. Buradaki soğan hasadının bitmesi ardından dönüş yoluna girecek işçilerin yolculukları Kasım'da bitiyor. 

Riha'da, Nisan-Mayıs ayları ile birlikte çalışma sezonunu açan mevsimlik tarım işçilerinin göçü başladı. Her yıl yaşadıkları topraklardan koparak, evlerinden kilometrelerce uzaklıktaki kentlere göçen işçiler, aylarca derme çatma naylon çadırlarda ayakta kalma mücadelesi veriyor.

Sêweregli mevsimlik tarım işçileri, yılın ilk soğan hasadını Adana’da yaptıktan sonra Riha’nın Wêranşar ilçesi Cendeli (Ekindöver) Mahallesi’ne geçti. Bir ay sonra da Çorum’a yolculukları başlayacak. Buradaki hasadının bitmesi ardından dönecek işçilerin, yolculukları ise Kasım'da bitiyor. Her yıl aynı döngüyü yaşayan işçilerin kazançları çuval başı oluyor. İşçiler, geçtiğimiz yıl 14 soğan çuvalının karşılığında 440 TL alırken, bu yıl 9 çuval karşılığında 490 TL alacak. Ancak çuvalların ebatı 25 kilodan 35 kiloya çıkarıldı. Kadın, genç, yaşlı ve çocukların çalıştığı tarlalarda, gün sonunda tartıya konulan çuvalların nasıl doldurulduğu ya da kimin doldurduğunun önemi kalmıyor. Sabah saat 06.00’dan akşam saat 19.00’a kadar süren mesai boyuncu önce soğanlar tarladan sökülüyor, daha sonra budanıp temizlendikten sonra çuvallara dolduruluyor. Mesai bitiminden sonra da servisle yaşadıkları çadırların yolunu tutan işçiler, mevsim koşullarının zorluklarına rağmen 6 aylarını karın tokluğuna bu koşullarda geçiriyor. 

 

Osman Güley

 

6 ay tarladalar

Yaklaşık 10 yıldır mevsimlik tarım işçiliği yapan 55 yaşındaki Osman Güley, yaşadıklarını ve neden mevsimlik tarım işçisi olduğunu şu cümlelerle anlattı: “Nisan’dan Ekim, Kasım aylarına kadar hep tarlalardayız. Kentimizde iş yok ve bunu yapmasaydık aç kalacaktık. 10 yıl önce tekstil işi için kent kent dolaşıyordum. Köydeki yaşantımız çok iyiydi, ancak iş olanaklarının olmaması nedeniyle herkes göç etti. 300 haneli köyde şimdi 20-30 hane kaldı. Aç kalmamak için göçebe olduk. Dört çocuğum ve eşimle birlikte tarladayız. Bir çocuğum henüz 14 yaşında ve lise öğrencisi. Okuduğu için de tek başına evde kalıyor.”

Gün boyu 9 soğan çuvalı karşılığında 490 TL aldıklarını kaydeden Güley, kazandıkları parayla yılın geri kalan 6 ayında ancak temel ihtiyaçlarını karşılayabildiklerini söyledi. Yaşının ilerlemesinden dolayı artık zorlandığını dile getiren Güley, “İçinde bulunduğumuz yaşam için söyleyebileceğim tek şey rezillik ama dayanmak zorundayız. Başka çaremiz yok. Çadırlarda yaşıyoruz. Bazen yağmur nedeniyle su basıyor, bazen rüzgar çadırları uçuruyor. Tezekle, odunla su kaynatıp yıkanıyoruz. Hayatımız böyle geçiyor” dedi. 

 

Mustafa Korak

 

Tüm aile çalışıyor

13 yıldır soğan tarlalarında çalışan 51 yaşındaki Mustafa Korak, bu yıl için belirlenen yevmiyeden dert yandı. Çuval sayısının düşürüldüğünü, ancak ebatının büyütüldüğünü söyleyen Korak, şunları belirtti: “Bu sene nasıl yapacağız bilmiyoruz. Normalde Tarım Bakanı'nın yevmiyeleri belirlemesi gerekiyor ama iş bize gelince bir belirsizlik var. Bizden taraf olan yok. Adana’daki hasatta soğanlar küflendiği için doğru düzgün çalışamadık. Sêwereg’teki köyümüz 1978'de ağa tarafından elimizden alınınca kendimizi ilçe merkezinde bulduk. Bizimkiler tapu falan bilmedikleri için iskandan haberleri olmamış. Devlet de iskan verme tenezzülünde bulunmadığı için köy ağada kalıyor. Ağa da Ankara’da işlerini bağlayınca ilçe merkezine geldik. Bu fakirlik oradan. Bu nedenle şimdi göçebe bir yaşam sürüyoruz. Bütün aile şimdi tarladayız. Üniversite okuyan oğlum bile şimdi bizimle tarlada çalışıyor. İlkokuldan liseye kadar evde kim varsa tarlada. Eşim, hem bizle tarlada çalışıyor hem de temizlikten yemeğimize kadar her işe bakıyor. Çalışmak zorundayız.”

 

 

Üç şehrin soğanı

Hali hazırda en dezavantajlı gruptan olan mevsimlik tarım işçilerinin de dezavantajlıları kadın ve çocuklar oluyor. 35 yaşındaki Hediye Çay, yaşları 13 ve iki arasında değişen 6 çocuğu ve eşiyle birlikte soğan tarlasında yaşam mücadelesi veriyor. Adana’daki hasattan sonra Wêranşar’e geldiklerini söyleyen Çay, 8 kişilik ailesiyle çadırda kaldıklarını kaydetti. Çay, “Çadırın içi toprak, çamur ve soğuktur. Ailecek tarladayız. Çocuk yaşlı fark etmiyor, onlar için önemli olan çuvalların doldurulmasıdır. 6 ay göç, 6 ay evdeyiz. Üç şehir dolaşıp böyle soğan topluyoruz” diye konuştu.

 

 

8 yaşında başlamış

Ellerinden büyük makaslarla tarlalarda soğan budayan çocuklar, mevsimlik tarım işçiliğinin başka bir yüzü oluyor. Henüz 13 yaşında olan Şiyar Çay, soğan toplama işine 5 yıl önce başlamış. Tüm aile bireyleriyle yola çıktıklarını ve çalıştıklarını ifade eden Çay, “Ailenin en büyüğü benim. Günde 150 kilo soğan topluyorum. 6 ay boyunca soğan tarlasındayız. Akşam iş bitince arkadaşlarımla oyun oynuyorum” dedi. Bir aydır okula gitmediğini ve Kasım'da evlerine döneceklerini söyleyen Çay, gelecek için ise bir hayali olmadığını ifade etti. 8 yaşında tarlada çalışmaya başlayan 15 yaşındaki Asmin Toprak da çocukluğunun tarlalarda geçtiğini ifade etti. Günün 13 saatini tarlada geçiren Toprak, şunları diel getirdi: “Bu işin en zoru makas. Budarken ellerim çok acıyor. Sonra dolum yapıyoruz, ardından da çuvalları dikiyoruz. Bir çadırda iki aile yaşıyoruz. Burada iş bittikten sonra çadırların etrafını temizliyor, bulaşıkları yıkıyor, yemek yapıyor ve yerleri seriyoruz. Gelecek için ‘hayalim’ diyebileceğim bir şey yok.” MA/RIHA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.