Son Milliyetçi Cephe(MC)

Haberleri —

Ezilenlerin mücadelesi ne zaman yükselmeye başlasa, ezenleri/egemenleri korku basar. Bu nedenle de birbirlerine sıkı sıkıya sarılıp ayakta kalmaya, her ne pahasına olursa olsun iktidarlarını sürdürmeye çalışırlar. Bir bakarsınız ki sağcı-solcu-dinci-dinsiz görünse de hepsi tek cephede birleşmiş, halka karşı her yolla saldırıya geçmişlerdir.

1980 öncesinde, halkların yükselen mücadelesine karşı Demirel önderliğinde Milliyetçi Cephe (MC)'ler kuruldu. 1. MC bir kaç ay sürebildi ve yıkıldı. 2. MC ise iki seneye yakın sürdü. Bu MC'ler devrinde, devletin gizli-açık tüm güçleri halka karşı saldırıya geçti. Tek tek devrimciler ya da Maraş, Çorum, Sivas gibi birçok yerde toplu katliamlarla on bine yakın insan öldürüldü. Hepsinin de faili meçhul kaldı. İş lafa gelince demokrat geçinen Türk sağı, boğazına kadar kana batmış bir canavardır. Ama bunlara rağmen iktidarını sürdüremez hale geldi. Halkın direnişi hızla yükseliyor ve her yeri sarıyordu. 2. MC ise darbe şartlarını olgunlaştırdıktan sonra yerini 12 Eylül faşist darbecilerine bıraktı.

Son çare olarak askeri faşist darbe rejimine sarıldılar. 12 Eylül Askeri faşist darbesine karşı çıkan sağcı yoktur. Bugün de hepsi ileri geri konuşmalar yapar ama hiç biri 12 Eylül sistemini kökten değiştirmeyi, hele hele anayasasına dokunmayı hiç düşünmez bile. Tam tersine Türk-İslam sentezi teorisiyle sivil-asker tüm gericilik tek cephede birleşmiştir. Ama bu birlik de artık yetersiz kalmaktadır. Geçen yazımızda Türk-İslam sentezi teorisinin çöktüğünü yazmıştık. Bu gerçek 7 Haziran 2015 seçimlerinde açıkça ortaya çıktı. AKP'nin 13 senelik tek parti diktasına halk son verdi. Hem de bütün tehditlere, şantajlara, saldırılara, katliamlara ve hilelere rağmen...

Ama seçimlerden önceki azgın saldırılar seçimlerden sonra açık bir darbeye dönüştü. Erdoğan önderliğindeki AKP çetesi halkın iradesine ve tercihine karşı açık bir darbe teşebbüsüne girdi. Seçim sonuçlarını tanımadı. Bütün oyalama taktiklerine başvurup halkın iradesine uygun bir hükümet kurdurmadı. Sonra da cumhurbaşkanının kararıyla yeniden seçim kararı alındı. Bu süreç içinde, düşük AKP Hükümeti sanki seçimi kazanmış gibi yönetmeye devam etti. En önemli atamaları keyfine göre yaptı. Çözüm sürecine son vererek hem askeri operasyonları, hem de sivil Kürt ve demokrat muhalefeti tasfiye operasyonlarına başladı. Son tezkere ile birlikte Türkiye'yi hem içeride, hem de dışarıda şiddetli bir savaşın içine sürüklemeye başladı. CHP'nin bu gidişata karşı çıkmak bir yana, son savaş tezkeresine evet demesi herhalde hem kendi içinde, hem de her yerde daha çok tartışılacak bir suç ortaklığıdır.

AKP ve Erdoğan bütün bunlardan cesaret alarak çöken Türk-İslam sentezi teorisini diriltmeye, bu amaçla yeni bir MC kurmaya çalışıyor. AKP, Türkeş'in oğlunu, Erbakan'ın oğlunu, SP'lileri, BBP'lileri ve birçok eski MC kalıntılarını birleştirmeye çalışıyor. Herhalde Demirel'in, Feyzioğlu'nun ve Evren'in oğlu olsaydı onları da getirirlerdi. Bu yeni MC'nin kurulması MGK kararı gibi görünüyor. Yıkılma korkusuyla gözü kararan ve halkın yükselen mücadelesini bastırmak için her türlü katliama, zulme başvuracağı açık olan bu son MC'ye karşı tüm halk güçleri her alanda daha sıkı birleşmek ve direnmek zorundadır.

Halklarımız 7 Haziran seçimlerinde Erdoğan diktasına dur dedi. Ama AKP halkın iradesini her türlü cinayetlerle, katliamlarla, zorbalıkla, hileyle ve tehditle gasp etmeye çalışıyor.

Savaşa, katliamlara, soygunlara karşı olan her vatandaş HDP'de birleşmelidir. HDP sadece bir siyasi parti değil, bütün ezilenlerin temsilcisi ve umududur. HDP'nin zaferi bir partinin zaferi değil, tüm ezilenlerin zaferi olacaktır.

Halkın yüzde yetmişten fazlası demokratik siyasi çözüm istiyor. Kirli savaşa karşı çıkıyor.

İşte HDP bu geniş kitlenin partisidir. Bu geniş kitle bütün engelleri ve barajları aşarak sandığa, meydanlara dolmalıdır.

Türk-İslam sentezini, eski MC'leri yeniden diriltmek çabaları Erdoğan ve AKP'nin son ve umutsuz çırpınışlarıdır. 1 Kasım hepsinin de resmi cenaze töreni olmalıdır.

Alan, Galip ve can veren tüm çocuklar için:

Onlar kendilerinin başlatmadığı ve kendilerinin bitiremeyeceği bir kirli savaşın en küçük, ne olduğunu bile anlamadan en masum kurbanları oldular. Kimisi kanlı saltanatını sürdürebilmek için, kimisi de aç gözlerini ve obur midelerini doldurabilmek için onları vatanlarından sürdü ve feda etti. Eli kanlı katilleri görüyoruz, biliyoruz, affetmeyeceğiz.

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.