Sorun biz değiliz, erkek aklı

• Avukat Emine Özhasar, adliyeye gitmek için bindiği taksinin şoförü tarafından tacize uğradı ve başka kadınlara ses olmak için şikâyette bulundu. Kadınların, maruz kaldığı her türlü şiddete karşı yargı hakkını araması gerektiğini belirten Özhasar, “Erkek şiddeti erkeklerin problemidir ve haliyle bu problemi onlar çözmelidir. Sorun biz olmamız değil, erkek aklı” dedi.

Bir gün işiniz gereği dışarıya çıkıyor ve hiç beklemediğiniz bir anda, tanımadığınız biri tarafından tacize uğruyorsunuz. Büyük bir özgüvenle sizi taciz eden erkek, tepkinizi görünce hemen kaçıyor. Üstelik olay fail erkeklerin pusuda beklediği gece değil, gündüz herkesin içinde yaşanıyor.

Kadınların sıklıkla yaşadığı taciz olayların biri de 11 Ocak günü İstanbul’da yaşandı. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Hukuk Birimi ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Emine Özhasar, bir gazetecinin yargılandığı dava kapsamında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunmak için Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne gitmek istedi. Saat 12:51 civarında Taksim Gümüşsuyu’nda bindiği ticari takside şoförün tacize maruz kaldı. Kendisini taciz eden erkek hakkına şikâyette bulunacağını ve olayın takipçisi olacağını belirten Özhasar, aracın plakasını da “34 TFL 23” olarak açıklamıştı.

Emine Özhasar, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin geldiği boyutu ve yaşadığı olaya ilişkin Jinnews’ten Marta Sömek’e konuştu.

Tacizin ardından kaçırma girişimi

Adliyeye gitmek üzere öğlen saat 13.00 öncesinde ofislerinin önünden taksiye bindiğini belirten Özhasar, maruz kaldığı tacizi anlattı:

“Taksiye bindikten hemen sonra fişiniz var mı diye sordum. Fiş diye bir şey olmadığını, bunca yıllık taksici olduğunu ve fişi ilk defa duyduğunu söyledi taksi şoförü. Benim, bunca yıldır taksiye binerim her zaman fiş alırım, nasıl duymazsınız demem üzerine, ‘Sen kaç yaşındasın ki? 18 yaşında ancak duruyorsun. Ben 66 yaşındayım. Beni çıplak görmek ister misin’ dedi. Taksiye bineli en fazla 4-5 dakika olmuştu, çok kısa bir sürede bu cümleleri duydum. İnmek istediğimi söyledim, sürmeye devam etti. Ben de seyir halindeki araçta kapıyı açtım ve ‘beni kaçırıyorlar’ diye bağırmaya başladım. İşlek bir cadde olduğu için insanlar vardı. Bağırmamı duyanlar ve dönüp bakanlar oldu. Bunun üzerine taksi şoförü durdu, ben de indim. Şok içerisindeydim ama taksinin plakasını alabildim.”

 

 

Güvensiz alanlar yaratılıyor

Özhasar, “Cezasızlık politikaları faillerde, ‘ne yaparsam yapayım zaten başıma bir şey gelmeyecek, korunacağım’ duygu durumunun oluşmasına sebep oluyor. Bu durum da elbette pervasızlığa, davranış biçimlerinin sınır tanımamasına, kadınlar için her mecranın güvensiz hale gelmesine sebep oluyor” dedi.

Sorumluluk kimde?

“Ne yazık ki yalnızca kadın avukatlar değil, tüm kadınlar sokaklarda, iş yerlerinde, evlerinde yani mekân, zaman ve ne iş yaptığı fark etmeksizin erkek şiddetine maruz kalıyor” diyen Özhasar, erkek-devlet şiddetinin her geçen gün daha da artış gösterdiğini kaydetti.

“Türkiye ve sanıyorum dünyada, erkek şiddetinden korunmanın sorumluluğu kadınların omuzlarına yükleniyor. ‘O saatte orda ne işi varmış’ en çok duyduğumuz cümlelerden. Hiçbir erkek mağduru olduğu bir suçtan dolayı yargılama esnasında, ‘o saatte orda ne işin vardı’ diye bir cümle duymaz. Yani o saatte orda olması uğradığı haksızlığı hak ettiği şekilde yorumlanmaz. Ancak kadınlar söz konusu olduğunda failin tacizi, tecavüzü, şiddeti kadının giydiği kıyafetle, saatin kaç olduğuyla ilişkilendirilip aklanmaya çalışılır.”

 

 

Susmak yok, tacizciler teşhir edilmeli

Kadınların, maruz kaldığı şiddet, taciz ve tecavüz karşısında yargı mekanizmalarına başvurması gerektiğini ifade eden Özhasar, “Her şeyden önce şunu belirtmek isterim, erkek şiddeti erkeklerin problemidir. Haliyle bu problemi erkekler çözmelidir. Biz ne giydiğimiz kıyafet ne de saatin geç olması sebebiyle erkek şiddetine uğruyoruz. Sorun biz olmamız değil, erkek aklı. Ne kadar can sıkıcı olursa olsun her türlü şikâyet yoluna bıkmadan usanmadan başvurmak gerekiyor. Yaşadığım olay özelinde bakarsak, yaptığım şikâyetin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi şoföre ulaşmış, sorgu için çağırılmış. Aynı zamanda araç sahibi bana ulaşarak şoförle ilgili gerekli işlemleri yapacağını söyledi. Gerekli işlemin içeriği nedir tam bilemiyorum ancak artık taksicilik yapamaz diye tahmin ediyorum” şeklinde konuştu.

Birbirimiz için

Aynı zamanda fail hakkında suç duyurusunda da bulunduğunu aktaran Özhasar, “Taksi şoförü bugün yarın ifade için çağırılacaktır. Peşini bırakmadığınız zaman bir daha taksi şoförlüğü yapamayacak olmasına varan bir süreci de başlatmış oluyorsunuz. Böyle olunca failin bir daha başka bir kadına aynı yolla aynı şeyi yapma ihtimalinin önüne geçmiş oluyorsunuz. Bu yüzden biz kadınlar en çok da birbirimizi korumak için ses çıkarmalıyız. Birbirimiz için şikâyet etmekten vazgeçmemeliyiz. Çalıştığım kurum MLSA üyesi olduğum, ÖHD başta olmak üzere yanımda olan, desteğini eksik etmeyen, arayan soran herkese teşekkür ederim” dedi. İSTANBUL