Sözde reform, özde soykırım

  • AKP-MHP-Ergenekon iktidarı, bir yandan ’yargı reformu’ lafazanlığı yaparken diğer yandan yargı marifetiyle siyasi soykırım operasyonlarını sürdürüyor.

 

Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik siyasi soykırım operasyonları kapsamında dün sabah sabah birçok kentte yapılan baskınlarda onlarca kişi gözaltına alındı. Toplam 101 isim hakkında gözaltı kararı alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanlar, daha önce gözaltına alınanlar gibi yasal ve meşru bir kurum olan DTK’de faaliyet göstermekle suçlanıyor.

Başta Adalet Bakanı olmak üzere Türk iktidar sözcülerinin 'yargı reformu’, 'haksız tutuklama’ lafazanlığı eşliğinde yargıçlara sesleniyor gibi yapması, bazı sembol isimlerin tahliyesini dillendirdiği bir dönemde yargı ve silahlı birimler marifetiyle siyasi soykırım operasyonları devam ediyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) soruşturması kapsamında dün sabah saatlerinde çok sayıda avukat ile sivil toplum örgütleri temsilcisinin evine polislerce baskın düzenlendi. Evlerde yapılan aramalarda bilgisayar, kitap ve birçok dijital materyale el konuldu. Gözaltına alınanlar Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. 

Avukatların gözaltı gerekçesinin, yerel ve genel seçimlerde il veya ilçelerde görev alan avukatların isimlerinin bulunduğu listenin DTK binasında bulunması olarak gösterildiği belirtildi. Avukatlara yönelik bir diğer suçlamanın da KHK ile kapatılan Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) üyeliği olduğu kaydedildi. 

Savcılığın bulduğu gerekçe

 Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 2019’da yürüttüğü Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik yürütülen 2019/63324 sayılı soruşturma kapsamında gözaltına alınanlar, “örgüt yanlısı oluşumları organize etmekle” suçlanıyor. Verilen gözaltı kararı tutanağında şu ifadelere yer verildi: “KCK/TM (Kürdistan Demokratik Topluluğu/Türkiye Masası) yapılanmasına yönelik 09/10/2018 ve 26/06/2020 günü yapılan  günü yapılan operasyon kapsamında Demokratik Toplum Kongresi binasının bulunduğu ilimiz Kayapınar ilçesi Peyas Mahallesi’ndeki adreste yapılan arama sonucu elde edilen fiziki ve dijital dokümanların alınan karar doğrultusunda yapılan incelemesinde dokümanlarda adı geçen şahıslar olduğu anlaşılmış ve gerekli kimlik tespit çalışmaları yapılarak Demokratik Toplum Kongresi içerisinde eyleme ve faaliyetlerde bulundukları şeklinde haklarında bilgiler elde edilen şahıslar hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2019/63324 sayılı soruşturma dosyası yürütülmekte olup soruşturma kapsamında şüpheliler; …”

101 kişi için gözaltı

Amed merkezli olarak İstanbul, İzmir ve Adıyaman'da yapılan ev baskınları sonucu gün ortasına kadar 32'si avukat, 72 kişi gözaltına alındı. Haklarında gözaltı kararı bulunan dört kişi ise koronavirüsü tedbirleri nedeniyle karantinada oldukları için gözaltına alınmadı. Haklarında gözaltı kararı bulunan 25 kişiye dönük operasyon da devam ediyordu.

Gözaltındaki avukatlar

 Amed’de Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eşbaşkanı Av. Bünyamin Şeker ile avukatlar Abdulkadir Güleç, Ahmet Kalpak, Cemile Turhallı Balsak, Devrim Barış Baran, Diyar Çetedir, Eshat Aktaş, Feride Laçin, Gamze Yalçın, Gevriye Atlı, İmran Gökdere, Edip Yiğit, Resul Tamur,  Sedat Aydın, Serdar Talay, Bülent Temel, Şivan Cemil Özen, Aydın Kesmez, Sernet Akten, Tevfik Karahan, Edip Yiğit, Pirozhan Karaali, Serhat Karaşin ve Mahsum Batı evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alındı.

Avukatlar Elif Tirenç İpek Ulaş, Velat Alan, Seda Tanrıkulu Kaya, Kamuran Kurtar, Muhammed Serdar Özer ve Neşet Girasun ise adreslerinde bulamadığı için gözaltına alınamadı.

Jinnews editörü de

 Soruşturma kapsamında Jinnews Kürtçe servis editörü ve Kürd-Pen yöneticisi yazar Roza Metina’nın da Amed’deki evine baskın düzenlendi. Metina, yapılan aramanın ardından gözaltına alınarak Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

Öğrenilen isimler

Gözaltına alındığı öğrenilen diğer isimler şöyle:  MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) yöneticisi Diyar Dilek Özer ve federasyon üyesi Leyla Ayaz, TTB eski Merkez Konseyi Üyesi Şehmus Gökalp, DİVES üyesi Süleyman Okur, Bağlar Belediyesi Meclis üyesi Panayır Çelik, KHK ile kapatılan GÖÇ-DER Amed Şubesi eski Eşbaşkanı Yılmaz Kan, HDP Amed İl eski yöneticisi İlhami Yürek, ihraç edilen SES üyesi Ümit Çetiner, SES üyesi Berivan Savaş, HABER-SEN üyesi Mehmet Kaçar, HDP Sur eski ilçe yöneticisi Nimet Kızgın, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) üyesi Salih Şimşek, Yazar Mehmet Sait Arzu, HDP PM Üyesi Eşref Mamedoğlu, HDP Yenişehir eski İlçe Yöneticisi Şaban Turan, HDP Çınar eski İlçe Eşbaşkanı Abdulkadir Doğan, HDP Çınar eski ilçe yöneticisi Feyzi Demirkıran, HDP Kayapınar eski ilçe yöneticisi Aygül Alagündüz, HDP üyesi Sürbiye Tekgöz, Mele Hacı Kaday, Ayşe Ay, HDP Kayapınar eski ilçe yöneticisi Murat Söner, HDP Ergani eski yöneticisi Melek Batsın, HDP Kulp eski İlçe Eşbaşkanı Atilla Öztürk, HDP Amed eski il yöneticisi Nevzat Özgen, SES üyesi Özgür Şahin, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği üyesi Serkan Delidere ve Güler Kandemir.

Adıyaman ve İzmir’de

Soruşturma kapsamında Adıyaman’da yapılan operasyonda İHD Şube Başkanı Av. Bülent Temel gözaltına alındı. İzmir’de de HDP Parti Meclisi üyesi Berna Çelik, sabah saatlerinde evine yapılan baskınla gözaltına alındı. DTK soruşturması kapsamında gözaltına alınan Çelik, Çankaya TEM Şube Amirliği’ne götürüldü.

ÖHD: Savunma biat etmeyecek

Siyasi soykırım operasyonu, birçok kentte hukuk ve insan hakları örgütleri tarafından protesto edildi. 

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkezi, soruşturma kapsamında ÖHD Eşbaşkanı Bünyamin Şeker ve dernek yöneticilerinin gözaltına alınmasına ilişkin Amed’deki dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantının yapıldığı salona “Savunma biat etmeyecek” pankartı asıldı. ÖHD Şube Eşbaşkanı Halise Dakalı ve ÖHD üyelerinin katıldığı toplantıya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü ile MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) üyeleri de destek verdi. 

Açıklamayı okuyan ÖHD Genel Sekreteri Gulan Çağın Kaleli, savunmayı savunmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Kaleli, “Cumhuriyet Savcısı aramaya iştirak etmemiştir. Soruşturma dosyasında kısıtlılık kararı olduğu tarafımıza bildirilmiştir” dedi.

Gelinen aşamada iktidarın, bir muhalefet alanı olan savunmaya karşı yargı erkini sindirme aracı olarak kullandığına vurgu yapan Kaleli, şunları söyledi: “Derneğimiz üyelerinin gözaltına alınışı elbette toplumsal gerçekliğimizden ayrı düşünülemez. Halkın avukatlığını yapan bizler, hukuksuzluğun sıradanlaştığı bir ortamda müvekkillerinin hakkını mevcut yargı sisteminde sonuna dek özgürlükçü hukuk perspektifi ile savunmaktan hiçbir zaman geri durmayacağız. Özgürlük için Hukukçular Derneği biat etmeyecek. Müvekkillerimizin haklarını bugüne dek nasıl savunduysak savunmayı da savunmaya cesaretle devam edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.”

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi de gözaltına alınan üyeleri ve avukatlar için yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada, "Bu temelde, toplumsal adalet duygusunu zedeleyen bu ve benzeri soruşturmaların sona erdirilmesini ve soruşturma kapsamında gözaltında bulunanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” denildi. 

Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Yurttaşlık Derneği tarafından operasyonu protesto eden ortak açıklama yapıldı.

Baro: Yargı reformu gözaltılarla başladı

Siyasi soykırım operasyonuna tepki gösteren Amed Barosu, yazılı bir açıklama yaptı. Avukatlara ve sivil toplum alanında çalışan hak örgütlerine yönelik uzun zamandan bu yana sistematik bir şekilde baskı, tehdit ve gözaltı operasyonlarının yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Yargı reformu, avukatlar ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin gözaltına alınmasıyla başladı” denildi. 

Gözaltılarla hukukun ayaklar altına alındığı, yargının iktidarın emir ve talimatlarına göre hareket ederek avukatları baskılamaya çalıştığı kaydedilen açıklamada, şunlar ifade edildi: “Demokrasinin ve hukuk devleti olma iddiasının rafa kaldırılmasının yarattığı yıkımı ve felaketi görmeyen aklın, bu ülkenin bir arada barış içinde yaşama bağını ortadan kaldırmaya götüren yolun taşlarını döşediklerini bilmelidir.”

Açıklamada, güvenlik endeksli yürütülen, kişi özgürlüğü ve güvenliği ile hukuk güvenliğini ortadan kaldıran bu ‘hukuk dışı’ operasyonlara son verilmesi, gözaltına alınan kişilerin derhal serbest bırakılması talep edildi.   HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.