Sus muhalefeti

Forum Haberleri —

Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu

Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu

  • Konu İstanbul, Ankara, Edirne, Çorum olunca millet iradesi oluyor da, Diyarbakır, Van, Kars, Mardin olunca millet iradesi olmuyor mu?
  • Bugünün baskıcı politikalarının önü 2016’da açıldı. Belediye başkanları, milletvekilleri tutuklandığında Kılıçdaroğlu, o gün, "Hukuka aykırı ama mecburuz” demeseydi Soylu, bugün bunları yapamazdı.

 

Oktay CANDEMİR

50 yıl önce 1970'lerde hastanelerde bize sus işareti yapan hemşirenin fotoğrafını sanırım hepiniz biliyorsunuz. 
Her tarafımız yara-bere içinde feryat figan gittiğimiz hastanede gördüğümüz o fotoğrafın sus işaretine uyar, acıyı bastırır, sessizliğe gömülürdük.

İşte ben Türkiye muhalefetini bize ‘Sus’ işareti yapan o hemşireye benzetiyorum. AKP’nin hepimizi döverek, kan-revan içinde bıraktığı halde sığındığımız hastanede bize 'Sus’ işareti yapan bir muhalefet var bu ülkede. 

Kürtler yaşanan felaketi 20 yıl önce gördüler ve sık sık uyardılar ama muhalefet dinlemek yerine Kürtlere karşı hükümetle birlikte hareket etmeyi tercih etti.

O gün bize ‘Susun’ diyenler bugün bizden destek bekliyor. ‘İstemem ama yan cebime koy’ politikası yürütüyor.

Kürt belediyelerine kayyum atandığında, belediye başkanları on yıllarca hapis cezası aldığında; bunu devletçi bir refleksle yerinde bulan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na 2.5 yıl hapis cezası verilince dedi ki: “Milletin iradesine darbe vurulmuştur.” 

Peki, Meral Hanım’a sormak gerekmiyor mu? Konu İstanbul, Ankara, Edirne, Çorum olunca millet iradesi oluyor da, Diyarbakır, Van, Kars, Mardin olunca millet iradesi olmuyor mu?

Kürtleri milletten saymadıkları için verdiği oyu da millet iradesi olarak görmüyorlar sanırım.
Eğer siz zamanında HDP’li belediye başkanlarının tutuklanmalarına karşı tek kelime ile karşı durabilseydiniz bugün aynı şey başınıza gelmezdi.

Zamanında Kürtlere karşı hukukun ortadan kalkmasına ses etmediğiniz için bugün o hukuksuzluk mekanizması gelip sizi vurmaya başladı.

Bitlis’te, Muş’ta yatılı okullarda gerçekleşen cinsel istismar olaylarına kulaklarınızı tıkarsanız, İstanbul’da bir tarikat yurdunda 6 yaşındaki çocuğa yapılanlara karşı söylediğiniz her şey havada kalır. Çünkü tecavüzcüler cesaretini sizin o günkü sessizliğinizden alıyor.

Van’da, Hakkâri’de yapılan uyuşturucu ticaretine, insanlarımızın bir plan dâhilinde fuhuşa sürüklenmesini ‘Olur mu canım öyle şeyler, abartıyorsunuz’ diyerek es geçerseniz, gün gelir Kadıköy’de, Beşiktaş’ta uyuşturucunun kapınızda satıldığını, Türk çocuklarının 11 yaşında uyuşturucu kullanmaya başladığını çaresiz izlemek zorunda kalırsınız.

Ahmet Türk’e Samsun’da atılan yumruğa ‘Öfkeli yurttaşların tepkisi’ derseniz, o öfkeli yumruk gelir Ankara/Çubuk’ta sizi vurur.
Diyarbakır Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı’ya verilen 9 yıl 4 ay hapis cezasına 'Böyle bir şey olamaz, bu adam seçilmiş bir belediye başkanı, hangi suça istinaden bu hapis cezasını veriyorsunuz' diyerek, siyasi iktidarın yargı üzerinde tahakküm kurmasına karşı çıksaydınız o yargı bugün dönüp dolaşıp sizi böyle vuramazdı.

Bugünün baskıcı politikalarının önü 2016’da açıldı. Belediye başkanları, milletvekilleri tutuklandığında Kılıçdaroğlu, o gün, "Hukuka aykırı ama mecburuz” demeseydi Soylu, bugün bunları yapamazdı.

13 yaşındaki Uğur Kaymaz katledildiğinde gerekli tepkiyi gösterseydiniz 15 yaşında Berkin Elvan, İstanbul’un orta yerinde katledilmezdi.

Kürt sanatçılar Nudem Durak, Hozan Canê Kürtçe müzik yaptıkları için tutuklandığında bu haksızlığa ‘Hayır! Bunu yapamazsınız’ deseydiniz bugün birçok sanatçıya bu kötülükleri yapamazlardı. Sezen Aksu linç edilmez, Gülşen tutuklanmazdı.

Susurluk döneminin o müthiş sloganını hatırlayalım: “Susma sustukça sıra sana gelecek!” 

Kürtlere yapıldığında ses etmediğiniz her şey bugün sizi tırmalamaya başladı. Daha bir şey yapmadılar. Yapamaz dediğiniz her şeyi yapacaklar. 

Vaktiyle sessiz kaldığınız ve onayladığınız tüm hukuksuzluklar şimdi tek tek sizi vurmaya başladı.

Şimdi önünüzde büyük bir fırsat var. Birazcık cesaret gösterin. Kürt sorununun çözümü ve demokratik ilkelerde Kürtlerle ortak noktalarda buluşun. Böyle yaparsanız herkesin yararına olur, aksi durum ise herkesin zararına olur.

Zamanında konuşacaksın. Eğer konuşmazsan, sonsuza dek susturulacaksın! Bu işler maalesef böyle!

Zamanında söyledik ama dinlemediniz, şimdi sıra sizde?

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.