Susturmaya gücünüz yetmez

Gazeteciler tutuklamaları protesto etti

Gazeteciler tutuklamaları protesto etti

  • Savaşı tüm Kürdistan'a yayan Türk iktidarı, işgal saldırılarından siyasi soykırıma, Kürtçe yasağından tutsak cinayetlerine kadar teslimiyet dayattığı Kürt halkının sesi olan özgür basını da susturmaya çalışıyor. 
  • Hükümetin talimatıyla harekete geçen yargı ve polis, Amed merkezli tüm özgür basın kurumlarını hedef aldı; evleri ve kurumları bastı, gazetecileri gözaltına aldı. Avukatlara bilgi verilmedi, mahekeme kararı ve tutanaklar gösterilmedi.
  • Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren DFG ve MKGP, yıllardır aynı kararlılıkla hakikati insanlara ulaştırdıklarını belirterek, “50 yıldır özgür basını susturamadınız, bundan sonra da susturmaya gücünüz yetmeyecek” dedi. 

Amed'de DFG Eşbaşkanı Serdar Altan ile JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş’ın da aralarında olduğu en az 16 gazeteci gözaltına alındı. Federe Kürdistan ve Kuzey-Doğu Suriye’ye yeni işgal saldırılarının ekleneceği bir süreçte Kürtlerin sesini, soluğunu susturma amacı taşıdığının bilincinde olduklarını söyleyen DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, şunun altını çizdi: "Yurt içi ve yurt dışında Kürt karşıtı yürütülen siyasi, iktisadi, sosyal kırımın bir parçası olarak Kürt gazetecileri susturulmak istendiği apaçık ortada."

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında dün sabah saatlerinde gazetecilerin evlerine polisler tarafından baskın düzenlendi. Soruşturma kapsamında Amed'de evlerine baskın düzenlenen Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JİNNEWS editör Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Berivan Karatorak, Esmer Tunç, Neşe Toprak, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Şahin, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Remziye Temel ve Mehmet Yalçın gözaltına alındı. Aynı soruşturma kapsamında İstanbul’da da Feynaz Koçuk gözaltına alındı. Baskın sırasında gözaltına alınan gazetecilerin telefon ve kimi dijital materyallerine el konuldu. JINNEWS’in Yenişehir ilçesindeki bürosuna da eş zamanlı baskın yapıldı. Baskında, bilgisayar ve harddiskler ile kimi kitap ve dergilere de el konuldu. 

Avukatlarla paylaşılmadı
 
Gözaltına alınan gazetecilerin dosyasına kısıtlılık kararı getirildi. Avukatların talep ettiği mahkeme kararı, savcılıkça "arama ve gözaltı faaliyetinin devam ettiği" gerekçesiyle reddedildi. Soruşturma dosyası hakkında bilgi almak için Emniyet Müdürlüğüne giden avukatlara bilgi de verilmedi.
Ancak iktidarı medyası ve uzaltısı haline KDP medyası, polise dayanarak, “KCK Basın Komitesi Yapılanmasına yönelik operasyon” olarak lanse etti. Böylece algı yaratarak hem özgür basın kuruluşları hem de gazeteciler kriminalize edilmeye çalışıldı. Servis edilen söz konusu metinlerde, soruşturma dosyasının içeriğine dair de bilgiler verildi. Stêrk TV ve Medya Haber TV’nin 9 başlıkta 102 programa ait 82 saatlik program içeriklerinin incelendiği; gazeteciler ve ajansların “örgüt propagandası” yaptığı; Türk ordusunun saldırılarının verilmesinin de suçlama olarak yöneltildiği, ayrıca gazetecilerin talimat aldıkları öne sürüldü.  

Sanki gizli saklı yapılıyor 
        
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), gözaltına alınan gazetecilere ilişkin DFG binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya DFG, MKGP, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesi gazetecilerinin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü temsilcileri de katıldı. Sık sık “Özgür basın susturulamaz” sloganlarının atıldığı açıklamayı, DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu okudu.

İktidar medyasının gözaltıları “Basın Komitesi Yapılanması" adı altında servis etmesi ile yeni bir saldırı ve sindirme sürecinin devreye konulduğuna dikkat çeken Müftüoğlu, “Arkadaşlarımıza yönelik söz konusu suçlamalar arasında Stêrk TV ve Medya Haber TV kanallarında çıkan haber, program ve yorumlar gerekçe gösterilmektedir. Gerekçeden de anlaşılacağı üzere zaten gazeteci arkadaşlarımızın yaptığı haber ve yayınlar tüm kamuoyuna açık bir şekilde yapılmaktadır. Ancak sanki gizli saklı çalışmalar yapıyorlarmış gibi algı oluşturulmaktadır. Gazeteci arkadaşlarımız hakkındaki bu iddiaların tamamının düzmece olduğu bilinmelidir. Bir gazeteci mesleğini icra ederken, çalıştığı kurumun yayın politikası ile değil, yaptığı haberlerden sorumlu tutulacağını bir kez daha hatırlatarak, baskı, şiddet, savaş politikasına boyun eğmeyeceğimizi yineliyoruz” dedi. 
 
Gözaltıların asıl amacı
 
Gözaltların asıl amacının, Kürt coğrafyasında yaşanan hak ihlallerinin ortaya çıkartılması olduğunu kaydeden Müftüoğlu, “İktidar yürüttüğü kirli savaş politikalarının kamuoyu tarafından bilinmesini istemediği için bu yöntemlere başvuruyor. Federe Kürdistan ve Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik yürütülen savaş politikaları ve bunlara yeni operasyonların ekleneceği bir süreçte Kürtlerin sesini, soluğunu susturma amacı taşıdığının bilincindeyiz. Yurt içi ve yurt dışında Kürt karşıtı yürütülen siyasi, iktisadi, sosyal kırımın bir parçası olarak Kürt gazetecileri susturulmak istendiği apaçık ortada” şeklinde konuştu. 
 
Gücünüz yetmeyecek
 
Geçmişten bu yana onlarca kez gazeteci arkadaşlarının gözaltına alınarak, tutuklandığını, sürgün edildiğini ve katledildiğini kaydeden Müftüoğlu, gözaltına alınan gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını isteyerek, şunları vurguladı: “Dün olduğu gibi bugün de Kürt halkının, Türkiye’de yaşayan halkların, emekçilerin, çocukların, kadınların, inançların, tüm ötekilerin sesi soluğu olmaya devam edeceğiz. Maddi manevi zarar vermek isteyen bu zihniyete karşı 50 yıldır aynı kararlılıkla hakikati insanlara ulaştırıyoruz. ‘Gerçekler karanlıkta kalmayacak’ şiarını yineliyoruz. 50 yıldır özgür basını susturamadınız, bundan sonra da susturmaya gücünüz yetmeyecek. Apê Musa’nın generalleri, Gurbetelli Ersözlerin ardılları karanlıkları aydınlığa çıkarmak için gerçekleri yazmaya, hakikati halka ulaştırmaya devam edecek. Gazeteci arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın.” 

TGS Temsilcisi Mahmut Oral da, katlediliş yıl dönümü olan Hafız Akdemir’i anarak konuşmasına başladı. Oral, “Geçmişe baktığımızda hemen farkına varıyoruz ki, iktidar her sıkıştığında yöneldiği ilk yer Kürt basını oluyor. Bugün de arkadaşlarımıza sadece bu nedenle gözaltına alındılar. Bugüne kadar gazetecilere yönelik yapılan baskılar sonuç vermedi, bundan sonra da sonuç vermez” diye konuştu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.