Tahliyeleri şantaja dönüştürdü

Sinan Türkmen
- Tahliyesi 5 kez ertelenen ve ömrünün 33 yılını cezaevinde geçiren Sinan Türkmen, zaten yasa işletilseydi hasta ve infazını tamamlamış tutsakların tahliye edilmiş olacağını belirterek, iktidarın, tahliyeleri şantaja dönüştürdüğünü söyledi.
Sinan Türkmen, Ekim 1992'de Riha'da gözaltına alındıktan sonra tutuklandı ve yargılandığı davada "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Türkmen, sırasıyla Diyarbakır, Antep, Çankırı ve Sincan cezaevlerinde tutuldu. Son olarak 2008’de Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Türkmen, 30 yıllık infaz süresini tamamladıktan sonra tahliye edilmesi gerekiyordu. Tahliyesi, 1 Ocak 2021'de cezaevlerinde oluşturulan İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla 5 kez engellendi. Türkmen, 33 yıla yakın bir süre tutsak kaldıktan sonra 3 Eylül’de kendisiyle aynı durumda olan 5 tutsakla birlikte tahliye edildi. Türkmen, tahliyesinin ardından memleketi Riha’da ailesinin yanına geldi.
Siyasi bir karar uygulanıyor
Yaşadığı hukuksuzluğa dair konuşan Türkmen, 30 yılı aşkın bir süredir tutuklu bulunan 100’ü aşkın kişinin tahliyesinin benzer bir şekilde halen engellendiğini söyledi. Türkmen, "Buna hukuki demek doğru değil. Bu siyasi karardır" dedi. İktidarın, tahliyeleri şantaja dönüştürdüğünü kaydeden Türkmen, "Bolu’da 10’a yakın ağır hasta tutsak var. Bunlardan Vahap Kavak, Fermani Çetin, Civan Boltan, Hayati Kaytan ve Deniz Şahin arkadaşların hastalıkları hem ağır hem de risk grubundalar. Hayatlarını tek başlarına idame edemeyecek durumdalar. Yaptıkları muamele insani değil" şeklinde konuştu.
Yasa işletilseydi bırakılırlardı
Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne olan güvenlerinin Rêber Apo'ya duydukları inançtan geldiğini dile getiren Türkmen, şunları söyledi: "Cezaevlerinin süreçten en çok etkilenecek alan olduğunu biliyoruz. 'Hükümlülerin iyi hal değerlendirmesi' düzenlemesini bugünleri düşünerek pratiğe geçirdiler. Tehdit, şantaj yapar gibi bu kanunu uyguluyorlar. Tutsakların onlardan (iktidar) bir beklentisi yok. Sürece yaklaşımın yavaş yavaş gelişeceğini düşünüyoruz. Hasta tutsaklar için bu süreci bir şekilde işleteceklerini düşünüyoruz. Süreç dolayısıyla elbette samimiyet bekliyoruz. Hasta tutsakları ve tahliyesi gelen tutsakların bırakılması bir nevi bu samimiyeti göstermektir. Zaten yasa işletilseydi bu insanlar içeride olmazdı. Böyle de bir gerçeklik var. Hala bırakılmamış olmaları, yaklaşımın konjonktüre göre değişebileceğini gösteriyor." RIHA









