“Tahrik” eden sesler, “haram” şarkılar
Kadın Haberleri —

İranlı kadın sanatçılar yasak
- İran rejiminin zorunlu başörtüsü yasaları, “haram” sayılan kadın sesi ve baskılarına rağmen, “Jin Jiyan Azadî” ruhuyla sanatlarını direniş aracına dönüştüren kadınlar, Behbahan’dan Tahran’a özgürlük seslerini yükseltiyor: “İran’ın kadınları korku duvarını aştı.”
İran’da son bir yılda, kadın sanatçılar, zorunlu başörtüsü yasalarına meydan okuyan ve “Jin Jiyan Azadî” eylemlerine destek veren sanatsal çalışmaları nedeniyle yoğun baskıya maruz kaldı. İran rejimi, başörtüsüz performanslar ve özgürlük mesajları içeren eserler nedeniyle sanatçıları gözaltı, hapis, sanal medya kısıtlamaları ve sürgünle susturmaya çalışıyor. Son olarak, Huzistan eyaletine bağlı Behbahan şehrinde, yedi kadın sanatçı, tek başlarına şarkı söyledikleri ve enstrüman çaldıkları gerekçesiyle İran istihbaratı tarafından ifadeye çağrıldı. Tüm bu baskılara rağmen kadın sanatçılar, sanatlarını bir direniş aracı olarak kullanarak, varlıklarını ve seslerini dünyaya duyurmaya çalışıyor.
Tahammülsüzlüğün kılıfı
İran'da 1979 İslam Devrimi'nden bu yana kadınların kamusal alanda şarkı söylemesi, resmi bir yasayla tamamen yasaklanmış olmasa da, ciddi kısıtlamalara tabidir. Genellikle ahlak polisi veya devlet yetkilileri tarafından engellenmekte; bu durum, dini ve kültürel gerekçelere dayandırılmakta. Ülkedeki bazı dini otoriteler, kadın sesinin erkekler için "tahrik edici" olduğu ve ahlaki sorunlara yol açabileceği görüşünü savunarak, kadınların halka açık alanda solo şarkı söylemesini "haram" olarak nitelendirdi.
Kadınlar sadece kadın dinleyici kitlesi önünde ya da karma olmayan özel etkinliklerde solo söyleyebiliyor. Toplu korolar veya arka vokaller olarak erkek sanatçılara eşlik edebiliyorlar, ama tek başlarına sahne almaları ya da albüm yayımlamaları yasak.
Kadınlar isimlerini de örtüyor
İran’daki baskı ortamı nedeniyle, birçok kadın sanatçı ismini gizli tutmayı tercih ediyor veya olaylar yalnızca toplu olarak rapor ediliyor. Özellikle yeraltı müzik sahnesinde faaliyet gösteren kadınlar (DJ’ler, şarkıcılar) sıkça hedef alınıyor, ancak isimleri nadiren kamuoyuna yansıyor. Uluslararası Af Örgütü’nün raporlarına göre, 8 Mart 2025 öncesinde ve sonrasında, zorunlu başörtüsü yasalarına karşı şarkılar seslendiren veya performans sergileyen birçok kadın şarkıcı gözaltına alındı. Ancak, bu sanatçıların isimleri genellikle bireysel olarak belirtilmemiştir. Örneğin, Mart 2025’te, başörtüsüz sahne aldıkları için sosyal medya hesapları kapatılan ve sorgulanan kadın şarkıcılar olduğu rapor edildi.
Mahsa’yla yükselen sesler
Mahsa Amini’ni 3 Eylül 2022'de Tahran'da ahlak polisi tarafından başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan kısa bir süre sonra, 16 Eylül 2022'de hastanede hayatını kaybetti. Bu olaydan sonra başlayan “Jin Jiyan Azadî” protestolarıyla birlikte, kadın sanatçılar seslerini duyurmak için daha fazla çaba gösterdi, ancak bu çabalar genellikle baskı ve yasaklamalarla karşı karşıya kaldı.
Susmayı reddeden kadınlar
Ünlü oyuncu Taraneh Alidoosti, Mahsa Amini protestolarına destek verdiği için 2022 ve 2023’te gözaltına alındı, Evin cezaevinde 3 ay kaldı. 2024’te ise seyahat yasakları ve sanal medya kısıtlamalarıyla karşılaştı. Alidoosti, rejimin sistematik yaptırımlarına rağmen susmayı reddederek, “Jin Jiyan Azadî” sloganını savunmaya devam ediyor.
Zorunlu başörtüsüne karşı duruş
İranlı film yapımcısı Müjgan Ilanlou, Eylül 2023’te başörtüsüz fotoğraflarını Instagram’da paylaştığı için gözaltına alındı. Bu olay, İran’da kadınların zorunlu başörtüsü yasalarına ve rejimin katı sansür politikalarına karşı artan direnişin bir parçası olarak dikkat çekti. Ilanlou’nun daha önceki rejim karşıtı duruşu ve Mahsa Amini protestolarına verdiği destek, onu yetkililerin hedefi haline getirdi. Ilanlou, BBC’ye verdiği röportajda şunu dile getirdi: “Bu bir kısa mesafe koşusu değil, bir maraton. İran’ın kadınları korku duvarını aştı.”
Konuşamayan kadınların sesi
Birçok kadın sanatçı, isimlerini gizli tutarak sanatlarını icra etmek zorunda kalıyor. “Bizim sesimiz, konuşamayan kadınların sesidir” mesajını taşıyan kadın sanatçılar, İran’da yeraltı müzik sahnelerinde faliyet gösteriyorlar. Metro, parklar ve Tahran’ın Ekbatan mahallesi gibi alanlarda başörtüsüz performans sergileyen Esmaeili, 26 Temmuz 2024’te Karaj’daki evinde gözaltına alındı. Gözaltından sonra nerede olduğu veya durumu hakkında hiçbir bilgi paylaşılmadı.
Ahmadi’nin cesur sahnesi
Şarkıcı Parastoo Ahmadi, Aralık 2024’te başörtüsüz ve omuzları açık kıyafetle yayınladığı YouTube konserinde “Sevdiğim insanlar için şarkı söylemek istiyorum” diyerek özgürlük mesajı verdi. Milyonlarca kez izlenen performansı, rejimin katı ahlak kurallarına bir ses yükseltmeydi. İran güvenlik güçleri evine baskın düzenleyerek Ahmadi’yi gözaltına aldı, kısa süre sonra serbest bırakıldı. Ahmadi’nin cesareti, uluslararası alanda dikkat çekerek, yoğun destek buldu. Ahmedi, İranlı kadınların sanatsal direnişinin sembolü haline geldi.
Sadece şarkı söylediği için
İranlı klasik müzik sanatçısı Hiva Seyfizadeh, 27 Şubat’ta Tahran’da verdiği konser sırasında güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. 1 Mart’ta serbest bırakıldı. Karma cinsiyetli izleyici önünde solo performans sergileyen Seyfizadeh, İran’ın kadınların kamusal alanda şarkı söylemesini kısıtlayan yasalarına aykırı hareket ettiği gerekçesiyle hedef alındı.
Sinemada başörtüsüz direniş
Yönetmenler Maryam Moghaddam ve Behtash Sanaeeha, “My Favourite Cake - En sevdiğim pasta” filmindeki başörtüsüz sahneler nedeniyle Nisan 2025’te 14 ay ertelenmiş hapis ve para cezasına çarptırıldı. Rejim, filmi “kamuoyunu rahatsız etmek”, “müstehcen içerik üretmek” ve “rejim karşıtı propaganda” suçlamalarıyla “genel ahlaka aykırı” bulsa da, film uluslararası festivallerde ilgiyle karşılandı. “En sevdiğim pasta” her şeye rağmen İranlı kadınların özgürlük arayışını gözler önüne serdi.
Susturulmaya çalışılan 7 ses
İran’ın Huzistan eyaletine bağlı Behbahan kentinde Nisan 2025’te yedi kadın sanatçı – Elahe Ehadi, Mahsan Ehterami, Negin Mansurinejad, Azardokht Taheripur, Ramesh Seyed, Mojde Nasiri ve Zolfa Jamashiyani – solo şarkı söyledikleri ve enstrüman çaldıkları gerekçesiyle istihbarat tarafından sorgulandı. Sanatçılar, yaklaşık iki saat süren ayrı odalarda, ses ve görüntü kaydedilen sorgulamalara maruz kaldılar. Sorgulamalarda, İran Devrim Muhafızları İstihbaratı ve Besic üyeleri tarafından siyasi görüşleri ve sanal medya içerikleri hakkında sorular yöneltildi. Sorgu sonunda, kadınlardan solo şarkı söylememe, kadın toplantılarına katılmama, müzik aleti çalmama ve sanal medyada sanatsal içerik paylaşmama taahhüdünde bulunmaları için zorla imza alındı. HABER MERKEZI