Tarih özgürlüğe akıyor

Forum Haberleri —

Kürtler

Kürtler

  • Egemenin inşa ettiği tarih, Kürtleri susturmaya çalıştı fakat Kürtler bu tarihi direnişleriyle yeniden biçimlendiriyorlar. Zorbalık, baskı ne kadar uzun sürerse sürsün, tarihin yönü hep özgürlüğe doğru akar. Büyük imparatorluklar yıkılır, diktatörler tarihin çöp sepetine gider.

ŞAHİN KUCİN

Tarih dediğimiz şey, egemenlerin hikayesidir çoğu zaman. Güçlülerin zayıf gördükleri üzerindeki kurduğu tahakkümün anlatısıdır. Fakat her zincirin yankısı, her baskının da tepkisi vardır. Sessiz bırakılmak istenenlerin direnişi egemenlerin tarihi kadar kadimdir ve tarihin gerçek öznesi aslında onlardır. Spartaküs’ün kölelik zincirlerini kırma çabası, Şeyh Bedrettin’in eşitlik ideali, Kürtlerin cumhuriyetin ilk yıllarından bugüne uzanan asimilasyon politikalarına karşı direnişi… Bunlar, sadece tarih kitaplarında bahsedilmeyen mücadelenin yankıları değil, aynı zamanda insanın özgürlük arayışının ve var olma ısrarının yankısıdır.

Cumhuriyet Türkiyesi’nde Kürtler yok sayıldılar. Dil, kültür ve kimlikleri sistematik şekilde baskı altına alındı. Birlik söylemi adı altında zorla tek tipleştirme ve asimilasyon dayatıldı. Ancak unuttukları şey, insan ruhu zincirlenemez. Toprak, dil, kültür halklar için sadece maddi varlıklar değil, aynı zamanda ruhsal varlıklardır. Bu ruhu yok etmek mümkün değildir. Tarih boyunca bunun örneklerini gördük. Egemenler ne kadar güçlü görünürse görünsün, ezilenlerin direnişi o egemenliği mutlaka yerle bir eder.

Roma İmparatorluğu’ndan Osmanlı’ya, Avrupa’nın sömürgeci güçlerinden modern ulus- devletlere kadar bütün büyük güçler kendisini yok edecek direnişi doğururlar. Zorbalık umudu tetikler. Asıl güç halkların özgürlük tutkusunda yatar. Özellikle Türkiye gibi merkeziyetçi yapılar "tek dil, tek millet, tek devlet" söylemiyle toplumu homojenleştirmeye çalıştı, ancak bu insan doğasına aykırıdır. İnsan farklılıklarıyla vardır. İnanç, dil, kültür ve etnik kimlikler, insanın varlığının anlamlandırıldığı kökleridir. Bu kökleri kesmeye çalışmak, bir ağacı kökünden koparmaya benzer ve her kök yeniden filizlenir. Spartacus'un Roma’ya karşı ayaklanması, Şeyh Said'in, Seyit Rıza’nın Kürt halkının kimliğini savunma mücadelesi, PKK'nin modern dönemdeki direnişi, tüm bunlar aynı zincirin halkalarıdır. Zincir güçlülerin iradesiyle şekillenir, fakat kırılması hakların iradesinin eseridir.

Burada Hegel'in efendi-köle diyalektiği akla gelir. Egemen kendisini efendi zanneder, ama varlığı kölenin varlığına bağlıdır. Köle emeği ve iradesiyle efendiyi inşa eder, ancak bu inşa sürecinde kendini özgürleştirme potansiyeli taşır. Kölenin direnişi efendinin hükmünü sonlandırır ve yeni bir düzenin kapısını aralar. Kürt halkının mücadelesi de bu diyalektik içerisinde değerlendirilebilir. Egemenin inşa ettiği tarih, Kürtleri susturmaya çalıştı fakat Kürtler bu tarih yazımını direnişleriyle yeniden biçimlendiriyorlar. Zorbalık, baskı ne kadar uzun sürerse sürsün, tarihin yönü hep özgürlüğe doğru akar. Büyük imparatorluklar yıkılır, diktatörler tarihin çöp sepetine gider. Asimilasyon başarısızlığa uğrar, direnç bazen yavaş, bazen hızlı ilerler ama mutlaka galip gelir. Çünkü insanın özünde zincirleri kırma iradesi vardır.

Kürtler'de bu kuşatmayı parçalayacaklar. Tarih sessiz bırakılmaya çalışılanların sesidir. Bu ses eninde sonunda duyulacaktır ve bu sadece geçmişin değil, geleceğin de en büyük yasasıdır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.