Tarihi yapıları yıkıyor, taşlarını da satıyor

  • Tarihi Sur ilçesinde ”tehlike arz ettiği” gerekçesiyle tescile değer yapılar yıkılıyor.

 

Amed’in tarihi Sur ilçesinde 2 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sonrası başlayan yıkım parsel parsel sürdürülüyor. Halen resmi olarak yasağın devam ettiği 6 mahallede şimdiye kadar çok sayıda tescilli yapıyla birlikte binlerce ev ve iş yeri yıkıldı. Aralarında kilise ve camilerin de bulunduğu kimi tescilli yapıların restorasyonu ise sürüyor. Yıkımın gerçekleştiği alanlar üzerine de kentin kimliğinden uzak ve cezaevi mimarisi kullanılarak yeni yapılar inşa ediliyor. Yasaktan etkilenmeyen mahallelerde de son dönemlerde kimi yapılar ”metruk” olduğu gerekçesiyle yıkılıyor. Kayyum yönetimindeki Sur Belediyesi’nin ”genel güvenlik ve asayiş bakımından tehlike arz ettiği” gerekçesiyle onay verdiği yıkımdan toplam 63 yapının etkileneceği belirtiliyor. Mimarlar Odası Amed Şubesi’ne göre; söz konusu yapılar arasında Tescil Haritası’nda korunması gereken ve tescile değer bazı yapılar da bulunuyor. Yapıların yıkılması sokak dokusunun tamamen yok olmasına neden olacak. Ziya Gökalp Mahallesi’nde kent mimarisine uygun inşa edilmiş bir yapının da ”metruk” gerekçesiyle bir süre öncesinde yıkılması bu durumu doğruluyor. 

Yıkımı yapılan yapılara ait olan taşlar ise satılmaya devam ediyor. Kentin mimari kimliğini yansıtan işlemeli taşların satışı birçok kez bir noktada toplandıktan sonra kamyonlarla ilçe dışında çıkarılıyor. Daha önce raporlara da yansıyan durum karşısında herhangi bir önlem alınmaması ise dikkat çekiyor. 

Erdoğan için 5 yıl aşıldı!

MA’dan Gökhan Altay’a konuşan Mimarlar Odası Şubesi Eşbaşkanı Ferit Kahraman, insanların evlerini onarabilmesi ve restorasyonu için maddi desteğin sunulabileceğini, ancak bunun yapılmadığını kaydetti. Kahraman, bütçenin de doğru kullanılmadığına işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün yapacağı ziyaret öncesi 5 yıldır yapılmayan çevre düzenlemesi ve çalışmaların son bir haftadır yapıldığını aktaran Kahraman, bu çalışmaların geri dönülemez tahribatlara neden olduğunu kaydetti. 

Kentteki yıkımın sona ermesi gerektiğini vurgulayan Kahraman, şöyle devam etti: ”Kültürel dokuyu korumak ve rehabilite etmek gerekir. Bu restorasyon çalışmalar hızlı bir şekilde sürdürülebilir. Göç etmek zorunda kalan aileleri alana kazandırabilecek rehabilitasyon çalışmalarının sürdürülmesi lazım. Kültürel yıkım artık bir yere kadar. Yıkmakla bir şeylerin değişmediğini görmek gerekir. Yıkım politikalarından vazgeçmek; onarmak, restore etmek ve tekrar kazandırmak lazım.”  AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.