Tecavüzcüye beraat!
Kadın Haberleri —
- İsviçre’den ziyaret amacıyla gelen yeğenine tecavüz eden fail Osman Çur’un yargılandığı davanın 4’üncü duruşması görüldü. Mahkeme, tecavüz failine beraat verdi.
İsviçre'den akraba ziyareti için Temmuz 2020'de Mêrdîn’in (Mardin) Qoser (Kızıltepe) ilçesine gelen yeğeni Z.Ç.'ye tecavüz eden Osman Çur’un, "nitelikli cinsel istismar" suçundan yargılandığı davanın 4’üncü duruşması Mardin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Olayın ardından tutuklanan ancak 13 Ocak’ta mahkeme kararıyla tahliye edilen ve cezaevi kapısında davul zurna ile karşılanan fail, son duruşmaya katılmadı. Failin avukatının da katılmadığı duruşmada, Z.Ç.’nin avukatları salonda hazır bulundu.
Heyete göre suç sabit değil!
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, önceki celsede verdiği mütalaasını yineleyen savcı, suçun sabit olduğu gerekçesiyle sanığın kan bağı olan kişiye dönük "nitelikli cinsel istismar" suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.
Z.Ç.'nin avukatları da savunmada, sanığın mütalaa kapsamında cezalandırılmasını istedi. Verilen aranın ardından mahkeme, "suçun sabit olmadığı" ve "delil yetersizliği" iddiasıyla sanığın beraatına karar verdi.
Delillere rağmen beraat!
Duruşmanın ardından Mardin Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatlarından Dilan Koç yaptığı değerlendirmede, hem sanığın hem de avukatının katılmadığı duruşmada kararın verildiğini ve sabit deliller olmasına rağmen beraat edildiğini belirtti.
İddia makamının mütalaasında ceza verilmesi için yeterli delil olduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına atıf yapıldığı ve çocuğun akli dengesinin yerinde olduğunun vurgulanmasına rağmen beraat kararı verildiğini kaydeden Koç şöyle devam etti: "Bizce sanığın işlediği suç çok net şekilde ortadadır. Mağdurun beyanları hiçbir aşamada çelişki götürmemektedir. Çok açık şekilde kendini ifade etmiştir. Adli Tıp raporunun olması, tanıkların olmasına rağmen burada beraat kararı verilmiştir. Bu karar sadece bizim müvekkilimiz özelinde verilen bir karar değildir. Tüm Türkiye’de yine cezasızlık politikasının hüküm sürdüğünü ve artık hiçbir kadının ve hiçbir çocuğun güvende yaşamayacağının göstergesidir. Zira mahkeme heyetlerinin vermiş olduğu bu kararlar bu suçu işlemeye yönelik sanıkları, failleri cesaretlendirmektedir. Biz bu açıdan kararın hatalı ve kötü bir karar olduğunu düşünüyoruz. İstinaf sürecine başvuracağız. Bu dosyanın takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildirmek isteriz."