Tecrit itirazının tecridi kırılmalı

Tecride itiraz

Tecride itiraz

  • Tecrit Siyasetine Karşı Barış Hakkı Konferansı'nın sonuç bildirgesinde, İmralı’da uygulanan ağır tecride karşı hukuksal ve siyasal açıdan itirazı yaygın ve daha kapsamlı hale getirmek gerektiği vurgulanarak, şunun altı çizildi: "Tecride karşı çıkışın üzerindeki tecridin de kırılması gerekir." 

Ölünceye kadar hapislik biçimindeki ağırlaştırılmış müebbet infaz rejiminin, AİHM kararları ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiyeleri doğrultusunda sona erdirilmesini isteyen  ÖHD, TOHAV ve İHD, tecridin ortadan kaldırılmasının İmralı'daki cezaevinin de kapatılmasını istedi. 

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplum Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) ve İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) “Tecrit Siyasetine Karşı Barış Hakkı” başlığıyla İstanbul'da  konferans düzenledi. Üç oturumluk konferansın ardından sonuç bildirgesi açıklandı. Sonuç bildirgesini İHD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Nuray Çevirmen okudu. 
TMK’nin ve TMK ile bağlantılı ceza kanunu, usul kanunu ve infaz kanununun siyasi tutsaklar aleyhine hükümlerinin kaldırılması, uygulama sorunlarının bir an önce giderilmesi ve AİHM kararlarının gereğinin yerine getirilmesi gerektiğini belirten Çevirmen, "Özellikle hasta mahpuslar Adli Tıp Kurumu'nun siyasi saiklerle verdiği olumsuz kararları ya da ‘toplum güvenliği’ biçimindeki muğlak ve öngörülemez gerekçe ile sistematik ayrımcılığa uğramakta, yaşanamaz şartlarda yaşamaya ya da ağırlaşan sağlık sorunları nedeniyle hapishanelerde ölümle yüzleşmeye devam etmektedir” dedi.

Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak iletişimsizlik haline bürünen tecrit uygulamalarının, Kürt sorununda çözüm ya da çözümsüzlük yaklaşımlarıyla doğrudan bağlantısına dikkat çeken Çevirmen, şöyle devam etti: “İmralı’da uygulanan bu ağır tecride karşı hukuksal ve siyasal açıdan itirazı yaygın ve daha kapsamlı hale getirmek gerekmektedir. Tecride karşı çıkışın üzerindeki tecridin de kırılması gerekir. Dünya örneklerinde yaşadıkları etnik ve kimlik sorunlarını salt askeri yöntemlerle çözmeye çalışan devletlerin günümüzde tekleşen, yozlaşan ve ekonomik olarak da iflas eden halleri bilinmektedir. Sorunlarını diyalog ve barışçıl yollarla çözen ülkelerin yaşadığı gelişmişlik seviyesi ortadadır. Bu şartlar altında halen tecrit siyasetinde ısrar ve sınır ötesi operasyon adı altında yaygınlaştırılmaya çalışılan savaş ve çatışma siyasetine karşı yaşam siyaseti savunulmalıdır.”

Ölünceye kadar hapis bitmeli

Ayrımcı uygulama ve siyasetin derhal son bulması, ağır hasta tutsakların serbest bırakılması ve tedavi haklarının sağlanması gerektiğine işaret eden Çevirmen, şunları dile getirdi: “Ölünceye kadar hapislik biçimindeki ağırlaştırılmış müebbet infaz rejimi AİHM kararları ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiyeleri doğrultusunda sona erdirilmelidir. İmralı Hapishanesi kapatılmalı, İmralı tecrit sistemi ortadan kaldırılmalıdır. Kürt sorununun demokratik çözümü, toplumsal ayrışma üreten her soruna eşit-ortak yaşam temelinde yaklaşılması, ekonomik refah ve toplumsal adaleti hedefleyen bütünlüklü bir toplumsal barış projesinin hayata geçirilmesi ülkemiz açısından elzemdir.” İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.