Tepede oyun içinde oyun var
İstanbul’da KCK soruşturmasını yürüten özel yetkili C.Savcı yardımcısı MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile birlikte eski müsteşar Emre Taner yardımcısı Afet Güneş, Oslo görüşmelerinin hazırlayıcısı iki MİT mensubunu ifadeye çağırması Ankara kulislerine, Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü.
Fethullah Gülen cemaati yüzeyde olmasa da perde gerisinde AKP’nin gizli iktidar ortağıdır. Cemaat’in yükselişi 12 Eylül dönemine denk gelir. Gerçek gücüne bu faşist ara rejim döneminde ulaştı.
Devlet içerisinde özellikle yargı, emniyet, kamu idaresinde kadrolaşması ise AKP iktidarı döneminde olmuştur. Ekonomik ve siyasal alanda güçlenen, kadrolarını devlet kat’ında oluşturan cemaat’e artık giydiği gömlek dar gelmektedir. İktidara getirilmesinde büyük destek sağladığı AKP iktidarından daha fazla pay almak istemektedir. Yargı, emniyet, kamu idaresindeki kadrolaşması kendisini tatmin etmemektedir. Başbakanlığa bağlı olan, başında TC başabakanının gözde bürokratının olduğu MİT içerisinde de kadro istemekte, istihbarat konusunda ortaklık istemektedir. Devletin istihbaratı bugüne kadar ordunun elinde idi. Orduda olan devletin istihbaratı son dönemde MİT’e devredildi. Bu devir sırasında MİT modern dinleme aletlerinede sahip oldu.
Cemaat bu aletlerden örgütlü olduğu Emniyetin’de faydalanmasını istiyor. KCK operasyonlarını ben yapıyorum. Kürt sorununa çözümüde ben kendi bildiğim yöntemimle çözüm getiririm diyor. KCK operasyonları ile işin sonuna gelmek üzereyiz. Bırakın sonuna kadar gidelim diyor.
Liderleri Fethullah efendinin “bunlar bir avuç kadardılar. Bu kadar güvenlik görevlisi, bu kadar modern silahlarla bunların hakkından gelinmezse ne zamana kadar bu iş sürüncemede kalır” mantığı ile hareket ediyorlar.
MİT cephesinde ise Kürt sorununun müzakkereler yolu ile çözümü ağırlık kazanıyor. Özel yetkili C.Başsavcı yardımcısının bilgisine başvurmak üzere ifadesini almak için çağırdığı eski müsteşar Emre Taner’in ise “bu sorunu çözemezsek Türkiye diğer ulus devletler gibi 21.yy. ikinci yarısına doğru parçalanmakla yüzyüze kalır” diyordu devlete verdiği raporunda.
Kürt sorunu ve onun sonucu olarak ortaya çıkan PKK’nin varlığı Ankara’nın tepesinde “oyun içerisinde oyun oynanmasının” biricik nedeni. Fesuphanallah! Kürt sorunu ve PKK sen nelere kadirmiş sin? Bunu on yaşındaki Kürt çocukları anladı ama kendilerini fasulyeden nimet sayan koca, koca kelli, felli hırs küpü hasut “kravatlı korucular” anlayamadılar. Onları bırakın anlamamaya devam ede dursunlar.
Biz yolumuza devam edelim. Erdoğan gözde bürokratının arkasında duruyor. Biliyor ki ifadeye çağrılan kendisidir. Onun için CMK 250. maddesindeki özel savcıların yetkilerini kısıtlamak, MİT yasasında yeni düzenlemeler yapmak istiyor. Erdoğan’ın karşısındaki palazlanmış, kadrolaşmış cemaatı hizaya getirebilmesi için yasalarda değişiklik yapması bir, iki savcı ile bir iki KCK operasyonlarını sürdüren polislerin görev yerlerini değiştirmesi yetmiyor. Kendi palazlandırdığı pehlivanın sırtını yere getirmesi için siyasal iradesini ortaya koyup Nisan ay’ında yapılması planlanan ikinci Oslo görüşmelerini hayata geçirmesi gerekiyor. Kendisininde destek verdiği cemaati başka türlü frenlemenin olanağı olmadığını bilmelidir.
Kürt özgürlük yürüyüşçüleri bugün Strasbourg’ta olacaklar. Sterk TV’deki proğramımı bitirdikten sonra yanlarına tekrar gideceğim. Hep birlikte C.tesi günü “Kürtlere STATÜ, Öcalan’a ÖZGÜRLÜK” için yürüyeceğiz. Yürüyüşün Cenevre-Basel hattını birde benim kalemimden yakında gazetenizde izleyeceksiniz. Strasbourg’ta buluşmak üzere.
KÜRDİSTAN TARİHİNDE BU HAFTA:
* Cumhuriyet tarihinin ilk Kürt Milli Hareketi 13 Şubat 1925 tarihinde Piran’da başladı. Hareket Şex Seid önderliğinde Azadi partisi öncülüğün de gerçekleşti.
* Kürt Yurtseveri öğretmen Mehmet Tekdağ uğradığı bir kontra saldırısı sonucu 13 Şubat 1993 tarihinde D.Bekir’de şehit düştü.
* Sason Milli Hareketinin önderi Evdirehman Beg Eli Yunus 15 Şubat 1956 tarihinde vafat etti.
* PKK Genel Başkanı sayın Abdullah Öcalan 15 Şubat 1999 günü Kenya’nın Nairobi şehrinde düzenlenen uluslararası komplo sonucu esir düştü. 16 Şubat 1999 günü Türkiye’ye getirilerek İmralı adasındaki cezaevine konuldu.
* 17 Şubat 1999 tarihinde Berlin’de yapılan protestoda İsrail Konsolosluğundan yapılan ateş sonucunda Ahmet Acar, Mustafa Kurt, Sema Alp ve Sinan Karakuş şehit edildiler.
* 17 Şubat 1925 tarihinde Kürt kuvvetleri Daraheni’yi alarak geçici başkent ilan ettiler.
* 18 Şubat 1993 tarihinde Yeni Ülke ve Ö.Gündem Urfa temsilcisi Kemal Kılıç köyüne giderken kontralar tarafından şehit edildi.
* 18 Şubat 1994 tarihinde Ankara’da DEP Genel merkezi bombalandı. Parti üyesi Erdem Akçakaya bu saldırı sonucunda şehit düştü.
