Tetikçinin yargılanması yetmez

  • Konya’da 7 Kürt’ü katleden kişinin sadece bir tetikçi olduğunu belirten Av. Karabulut,  organize bir saldırı yapıldığının altını çizerek, tüm yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu.

MASİS HESKİF - KONYA

Konya’da ırkçı bir saldırı sonucu katledilen Dedeoğulları Ailesi’nin avukatı Abdurrahman Karabulut, görevi kötüye kullanma ve ihmal gerekçesiyle Emniyet Müdürlüğü mensupları, Savcılık ve Sulh Ceza Hakimliği hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konya’nın Meram ilçesine bağlı Hasanköy Mahallesi’nde 30 Temmuz’da Mehmet Altun isimli ırkçı tarafından Karslı Dedeoğulları Ailesi’nden 7 kişi katledildi. Yaşar Dedeoğulları, İpek Dedeoğulları, Serap Dedeoğulları, Sibel Dedeoğulları, Serpil Dedeoğulları, Metin Dedeoğulları ve Barış Dedeoğulları’nı katleden Altun, saldırıdan sonra delilleri karartmak için Dedeoğulları’nın evini yaktı. Katliamdan 6 gün sonra saklandığı yerde alınan Altun, Konya Adliyesi’nde çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce ”tasarlayarak canavarca hisle 7 kişiyi öldürme”, ”yakarak mala zarar verme”, ”konut dokunulmazlığının ihlali” ve ”taşıma ruhsatsız silah bulundurma” suçlarından tutuklandı.

Görevlerini yapmadılar

Katliamla ilgili soruşturma kapsamında Meram İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Akbaba, “görevi ihmal” nedeniyle 15 Ağustos’ta görevden alınmıştı. Dedeoğulları Ailesi avukatı Abdurrahman Karabulut görevlerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle hakim ve savcılar ile il emniyet müdürlüğü ve polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Irkçı saikle gerçekleşti

Avukat Karabulut ile Dedeoğulları’na yönelik ırkçı saldırıya ilişkin yürütülen soruşturmanın detaylarını konuştuk. Saldırının ”ırkçı saikle işlendiğinin” altını çizen Karabulut, katliamın başından itibaren bunu savunduklarını kaydetti. Bunu tamamen müvekkillerinin iddialarına dayanarak söylediğinin altını çizen Karabulut, “Zira 12 Mayıs’ta Dedeoğulları’nda yapılan ilk saldırıdan sonra Dedeoğulları aile fertlerinden 5 tanesinin ifadesinde de saldırıların ırkçı saikle olduğu açık ve net bir şekilde ifade edilmiştir” dedi. 

Saldırı organizeli, Altun tetikçi

Altun’un sadece bir tetikçi olduğunu belirterek, organize bir saldırı yapıldığını altını çizen Karabulut, şöyle devam etti: ”Tetikçinin, ki ona özellikle tetikçi diyorum, önünde, arkasında mutlaka birilerinin olduğunu en başından beri iddia ediyoruz. Nihayetinde bu saldırıyı gerçekleştiren kişinin tek başına olmadığı, saldırıyı organize yaptığı ortaya çıkıyor. Nasıl çıkıyor, bu bir Watsapp grubu ile ortaya çıkıyor. Aile daha önce bir grup kurmuş, bu grup içerisinde daha önce Dedeoğulları Ailesi’ne saldırıda bulunan kişiler var ve organizeli bir saldırı olduğu, katliamın işlendiği andan itibaren katilin, tetikçinin çok profesyonelce davranmasından belli. Katil şöyle organizeli, iki şarjörle gelmiş, ayrıca olay mahaline birkaç defa gidip geliyor. Planlandığı çok açık ve net.”

Yargının rolüne soyundular

Başsavcılık, Valilik, Emniyet Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı, daha olayın ilk saatinden itibaren olayın ırkçı saikle işlenmediğini savunduğuna işaret eden Karabulut, ”Saikinin ırkçılıkla mı veya başka bir şeyle mi olup olmadığını devlet yetkililerinin veyahut yargı makamlarının peşinen söylemesi vicdana da hukuka da aykırıdır. Daha soruşturma henüz devam ederken, hangi saikle işlendiğinin mahkemece karar verilmesi gerekirken bu kurumlar  kendilerini mahkemenin yerine koyup ‘Irkçı saikle işlenmemiştir’ şeklinde beyanları sorumsuz bir açıklamadır” dedi.

Şu aşamada tetikçi bulundu ama tetikçilerle kimlerin ne şekilde irtibatta olup olmadığı noktasında araştırmalarının devam ettiğini söyleyen Karabulut, ”Daha önce saldırıda bulunan aile de şu anda tutuklu, onların da azmettirici olduğunu ve cezalandırılmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

Cezasızlık katliama zemin oldu

Karabulut, devlet kurumları hakkında ırkçı saldırıyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, gerekçelerini şöyle özetledi: “Aileye ilk saldırının gerçekleştiği 12 Mayıs’tan sonra savcılık üzerinden aileye koruma verilmesi üzerine taleplerimiz vardı. İkincisi olaya karıştıklarını düşündüğümüz diğer kişilerin tutuklamalarını talep ettik. Hiçbir taleplerimize ne olumlu ne de olumsuz yanıt verildi. Bunlar yerine getirilmediği gibi tutuklu bulunan kişilerden 4 tanesi tahliye oldu. Dolayısıyla bu cezasızlık politikası böyle bir katliamın olmasına sebep oldu. 7 müvekkilimin yaşam hakkı ihlal edilmiştir. Katliama ilişkin olarak ‘Yaşam hakkının ihlali’ gerekçesiyle kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve görevi kötüye kullanma suçu işlediklerinden, Hakim ve Savcılar için HSK’ya, İl Emniyet Müdürlüğü ve polisler hakkında ise savcılığa suç duyurusunda bulunduk.” 

Cinayet gerçekleşmeyebilirdi!

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda ihmaller zincirine dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi: ”Cumhuriyet Savcısı ve Sulh Ceza Hakimleri tarafından olayın failleri ödüllendirilircesine serbest bırakılmıştır. Cumhuriyet Savcısı hiçbir talebimizi dikkate almamış, şüphelilerin tutuklanmasına ya da maktullerin korunmasına yönelik işlem yapmamıştır. Halbuki kanunen emniyet personelinin ve Cumhuriyet Savcısının, maktullerin korunmasına yönelik bir yükümlülüklerinin olduğu açıktır. Kasıtlı bir şekilde meydana gelen bu ihmal zinciri neticesinde, 30.07.2021 tarihinde Ayşe Keleş’in (ilk saldırı ardından gözaltına alınmıştı) erkek kardeşi ve diğer şüphelilerin akrabası olan Mehmet Altun, maktullerin evine gelmiş ve vahim bir şekilde tüm maktulleri öldürmüştür. Mehmet Altun bu eylemini, akrabası olan şahısların azmettirmesi ile gerçekleştirmiştir. Eğer emniyet görevlileri ve Cumhuriyet Savcısı gerekli koruma tedbirlerini alsa idi ya da Cumhuriyet Savcısı ve Sulh Ceza Hakimleri keyfi bir şekilde şahıslar serbest bırakmasa idi bu cinayet olayı gerçekleşmeyecektir.”

Katliamın sorumluları bunlar

Suç duyurusuyla Konya İl Emniyet Müdürü, Meram İlçe Emniyet Müdürlüğünden sorumlu İl Emniyet Müdürü Yardımcısı, Meram İlçe Emniyet Müdürü, Lalebahçe Polis Merkezi Amirliğinden Sorumlu İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı, Lalebahçe Polis Merkezi Amiri, Lalebahçe Polis Merkezi Amirliği’nden Çalışan Kusurlu Personel, dosyanın Cumhuriyet Savcısı, Konya 5. Sulh Ceza Hakimi, Konya 3. Sulh Ceza Hakimi ve diğer kamu görevlileri hakkında ”Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” ve ”Görevi kötüye kullanma” suçlamalarından işlem yapılması talep edildi.

Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) etnik kökene dayalı katliamlara işaret edilerek, ”Kamu görevlileri hakkında müspet suçlardan soruşturma işlemlerinin yürütülmesini, yapılacak soruşturma neticesinde, şüpheliler hakkında üzerlerine atılı suçlardan kamu davası açılmasını talep ederiz” denildi.

Müdahil olun

Soruşturmanın etkin olarak sürdürülmesi için kamuoyu baskısının önemine vurgu yapan Avukat Karabulut, şunları ekledi: ”Kamuoyunun, sivil toplum örgütlerinin, baroların, davanın etkin bir şekilde soruşturulması ve kovuşturulması için gözlemci olarak katılmalarını istiyoruz. İyi, adil, adaletli bir sonuç alınması için de mücadelemiz devam edecektir.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.