Tiamat’ın gözyaşları ve yeni yıl dileğim

Haberleri —

Taybet Ana için…

Babil Yaratılış destanı Enuma Eliş’in yıkıcı, kaotik, düzensiz nitelikleri ile öne çıkardığı ana tanrıça Tiamat, amansız mücadelesine rağmen baş tanrılığa oynayan Marduk’a yenilir. Bedeni ikiye ayrılır, bir parçasından gökyüzü, diğerinden yeryüzü oluşur. "Marduk, Dicle ile Fırat nehirlerinin Tiamat'ın gözlerinden akmasını sağladı." 

Biz Kürtlerin yaşadığı coğrafyanın iki ana ırmağı, oğlu tarafından katledilen ana tanrıçanın gözyaşları... Kaderimizin bunca trajik, bunca gözü yaşlı, kanlı ve paramparça olmasında bu gerçeğin payı ne kadar etkili acaba? Bu destan aynı zamanda, Tiamat’ın evrendeki her şeyin yaratıcısı ve annesi olduğunu itiraf eder. Biz Kürtler de ana yaratıcının gözyaşları olan iki ana ırmak arasında kalan toprakların bir kısmında yaşıyoruz. Bu iki ana nehir arasında Ortadoğu ve dünyanın en eski halkları Araplar, Yahudiler, Ermeniler, Asuriler, Farslar da yaşamış, yaşıyor… 

Bu efsane gerçek mi değil mi diye düşünürken kendi kendime "gerçek değilse de gerçek! Çünkü binlerce yıldır bu halkların yaşadığı trajedilere anaların döktüğü gözyaşları ve gençlerin akıttığı kanları birleşseydi, Dicle ve Fırat‘ı rahatlıkla oluştururlardı" dedim. Yeni yıla girerken karamsar bir mit mi seçtim? Olabilir, çünkü efsane kadar gerçek, gerçek kadar efsane dedirten an’ları, zamanları yaşadığımız Ortadoğu’da kanlı gözyaşlarının durmasıdır dileğim 2017’den. Durmasını istediğim trajedinin başlangıcına bir an’lık düşsel bir uzanış belki de, değindiğim bu karamsar mit. Ancak iktidar için, iktidarın elli niteliğini kendisinde ve hanedanında toplamak için her şeyin yaratıcısı ve anası olan bir kadını öldürme şartı, günümüzde hızından hiçbir şey kaybetmeden aynen devam ediyor. 

İncelmiş, örtülmüş, saklanmış, açık, şifreli, direkt, endirekt bu şart iktidara aday olan her uygarlık evladının, özellikle erkek evlatlarının uyması gereken ilk ve vazgeçilmez şart değil midir hala? "Sana iktidardan pay vereceğiz ama ananı öldürmeye, ikiye bölmeye ve her bir uzvundan iktidar için bir şeyler yaratmaya hazır mısın? Ananın cini Kingu’nun kanından insanlar yaratmaya hazır mısın? Ve bununla övünüp iktidar aklının yeni efsanelerini yaratacak mısın?" sorularına verdiği cevaplara göre, evlatlarına iktidar payı dağıtmıyor mu kapitalist uygarlık?  

Şimdi Dicle-Fırat ırmaklarının suladığı topraklarda yaşayan bu eski halkların çok önemli bir kısmı, ana tanrıça inancında değil. Ama bu halkların hepsinin dilinde ana, anavatan, anadil vardır. Şimdi iktidar uğruna kapitalist modernite bizi günlük olarak anamızla, anavatanımızla ve anadilimizle savaştırıyor. Anlık, günlük olarak bu eski halkların çocukları analarını, anavatanlarını, anadillerini parçalıyorlar. Yine günlük olarak, analara gözyaşı, gençlere ve çocuklara kan döktürüyorlar. İnsanın "keşke Marduk-Tiamat gerçek, yaşadığımız çağ efsane olsaydı" diyesi geliyor. Belki daha az kan dökülürdü. Ama maalesef Marduk-Tiamat yaşadığımız çağ da içinde olmak üzere, bu kadim halkların yaşadığı binlerce kanlı yüzyılın temelindeki efsane, hakikat. 

Kürtler için bu yeni yıldan dileğim; kendi hanedanlığı uğruna anaları, anavatanımızı ve anadilimizi parçalayan zihniyet ve kurumların artık ulusal birlik ve ona gidecek temel bir adım olan ulusal kongrenin önünde engel olmaktan çıkması. Bu benim ve milyonlarca Kürt’ün dileği ve uğruna mücadeleyi göze aldığı, alacağı temel hedeflerden biri. Bugün Ortadoğu’nun temel örgütlü ve direngen demokrasi dinamiği olan Kürtleri en zayıf kılan konu ulusal birlikte yaşanan çatlaklardır. Ortadoğu demokrasisi için, Kürtlerin demokratik uluslaşması için bu çatlakları giderecek demokratik ulusal birlik şarttır. Bu birliğe karşı duran güçlerin, bireylerin; her şeyin yaratıcısı ana Tanrıça Tiamat’ı katleden, sonra da parçalayan hain oğul Marduk’tan bir farkı yoktur.

Tüm Kürt kadınlarının yeni yıldan ilk dileklerinin; anaların kanlı gözyaşlarının ve gençlerin-çocukların akan kanlarının durması olduğunu biliyorum. Bu aslında yaşadıkları onlarca yıllık trajedi içinde tüm Ortadoğulu anaların değişmez dilekleri. O zaman Arap, Fars, Ermeni, Asuri, Yahudi, Türk, Kürt kadınları! Topraklarımızın katledilen bir ana tanrıçanın akan gözyaşlarıyla beslenmesinin alnımıza kader diye yazıldığı çağlara nokta koymak bizim elimizde. Akan bu iki kanlı gözyaşını, akan iki yaşam ırmağına dönüştürmek ve halklarımızı ana eksenli yaşama kavuşturmak bizim elimizde. Bu sadece parçalanan Tiamat Ana’nın değil, Taybet Ana gibi onlarca yıldır savaşlarda katledilen, Roboskîli analar gibi savaşlarda yüreği yanan milyarlarca ananın da gerçek intikamı olacak. Bu iki ırmak arasında yaşayan en eski halklara analık eden kadınlar, 2017 yılında barışa, demokratik uluslaşmaya ve özgürlüğe analık etme şansına, imkanlarına ve mevzilerine her zamankinden daha fazla sahipler. Bu şansı; gerçekleşen barışa, özgürlüğe ve demokrasiye dönüştürme dileği ile; tüm anaların, Önder Apo şahsında anayı, anadili ve anavatanı saygı ve bağlılıkla yücelten tüm insanların yeni yılını kutluyorum… 

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.