Tırnakları sökülen müzisyen Hozan Hemîdo

Haberleri —

Qoser’in Erban köyünde 1954 yılında doğan Hamit Gezginci (Hozan Hemîdo) henüz 15 yaşındayken müzikle ilgilenmeye başlar. İlk kez 1976 yılında sahneye çıkar. Kürtçe müzik dinlemenin bile suç sayıldığı o yıllarda sahnede ulusal mesajlar içeren Kürtçe şarkılar söyler. 1979 yılına gelindiğinde tutuklanarak Amed Zindanı’na konulan Hozan Hemîdo, helva kutusu, süpürge sapı ve çorap lastiğinden yaptığı ‘bağlama’ ile direnen yoldaşlarının çığlığı olur. Tahliye olduktan sonra ise, bestelediği Kürtçe marşlar ile 90’lı yıllarda Qoser gençliğinin devrimci duygularının gelişiminde önemli rol oynayan Hozan Hemîdo, defalarca işkenceden geçirilir, bağlama çalamasın, diye tırnakları çekilir.

  Uğradığı bir saldırıdan sonra Mersin’e gider. Dostu ve mücadele arkadaşı DEP Milletvekili Mehmet Sincar’ın katledildiğini duyunca Qoser’e geri dönen Hozan Hemîdo, 27  Eylül 1993 günü Dunaysır köprüsünde  JİTEM elemanları tarafından kurşun yağmuruna tutularak katledilir. “Ağabeyim ülke topraklarına ölümüne bağlıydı, sanatı ile kitlelere direniş ruhunu taşıyordu” diyen kardeşi İbrahim Gezginci, yaşamını yitirişinin 20. Yıl dönümünde Hozan Hemîdo’nun direniş ve sanatla örülmüş yaşamını anlattı.

Her zaman ulus bilinci içeren şarkılar

Ağabeyim 1970 yılı başlarında henüz 15-16 yaşlarındaydı. Babam da müzikle uğraşıyordu. O yıllarda müzikle ilgilenmeye başladı.
1976 yılında Aşık Mahsuni Şerif’in Qoser’de verdiği konserde ilk kez sahne alarak insanların Kürdüm demesinin Kürtçe müzik dinlemesinin işkence ve hapishane demek olduğu bir ortamda Kürt ulusal şarkılarını seslendirdi.
Bu konserden sonra Qoser ve çevresinde Hozan Hemîdo olarak anılmaya başlandı. Bu süreç aynı zamanda Hozan Hemîdo’un devlet baskısının da hedefi haline geldiği bir süreçtir. O  dönemden sonra sürekli gözaltına alındı, işkence gördü. Ancak hiç bir zaman Kürtçe müzik yapmaktan vazgeçmedi.

Helva kutusu süpürge sapından bağlama

1979 yılı Eylül ayında söylediği Kürtçe şarkılar ve o dönem artık ciddi bir halk desteği sağlamış olan PKK’ye ‘yardım ve yataklık’ yapmaktan tutuklanarak Amed zindanına götürüldü.Esat Oktay Yıldıran’ın oluşturduğu işkence sistemi ve zulme karşı PKK’li tutsaklar öncülüğünde Amed zindanında gelişen direnişe Hozan Hemîdo da katılıyor, zulme boyun eğmiyor.İşkencelerin vahşet sınırlarını aştığı günlerde, Hozan Hemîdo 27’nci koğuşta kendilerine verilen tahtadan helva kutusu, süpürge sapı ve çorap lastiğinden el yordamı ile bir bağlama yapacağını söyler. Yoldaşları ‘Hemîdo sen bunlardan nasıl bağlama yapacaksın’ diyerek gülüp geçerler ancak o, bağlamayı yapar ve başlar şarkı söylemeye. Esat Oktay koğuşları gezerken 27’nci koğuşta bağlama çalındığını, direniş şarkıları söylendiğini duyar ve kulaklarına inanamaz. Nasıl olur da tek bir çöpün dahi istekleri dışında giremeyeceği koğuşlara bağlama sokulur ve şarkılar söylenir, diye düşünür. Koğuşa baskın yapılır ancak ortada saz falan yoktur.Çünkü Hozan Hemîdo, el yordamı ile yapmış olduğu bağlamayı koğuşa baskın yapıldığını duyunca sökerek eski haline getirmiştir. Esat Oktay bir kez daha bağlama çalındığında duyar ve bir daha koğuşa baskın yapar ancak aradığı sazı yine bulamaz. “Saz sesi geliyor ama ben sazı bulamıyorum” diye deliye döner.
 
Amed zindanında on beş şarkı yaptı

Yaklaşık beş yıl Amed zindanında kaldı. 1985 yılında tahliye oldu. Tahliye olmadan önce yine kırk güne yakın açlık grevinde kalmıştı. Tahliye olduğunda ayakta durmakta zorlanıyordu. Bir  yıl boyunca tedavi gördü.  1986 yılından itibaren yeniden müzik çalışmalarına başladı. Bu defa cezaevinde edindiği mücadele birikimi ile sanatını daha derinlikle bir formda icra etmeye başladı. Amed zindanında söz ve müzikleri kendisine ait on beş şarkı yaptı.

Peki tahliye sonrası?
Tahliye olduktan sonra Qoser’de düğünlerde şarkılar söylüyordu. Düğün dersek, sadece halay şarkıları değil; marşlar PKK direnişini anlatan şarkılar söylüyordu. 90’lı yıllara gelindiğinde artık Hozan Hemîdo’un sahne aldığı düğünler özellikle gençlerin kitlesel şekilde katıldığı birer serhıldana dönüşüyordu. Hozan Hemîdo şarkıları ve marşları ile dönemin Qoser gençliğini derinden etkiliyor etkisi çevre il ve ilçelere kadar yayılıyordu. ‘Kine em’ şarkısını  şiirin tüm mısralarını okuyarak söyleyen tek kişi oydu. ‘Kine em’ ile bütünleşmişti. Onun okuduğu formda hiç kimse okuyamadı ‘Kine em’ şarkısını.Hozan Hemîdo’nun sahne aldığı düğünler bir süre sonra devletin hedefi haline gelmeye başladı. Düğünler panzerler eşliğinde özel timlerce basıldı.Derik’te Hozan Hemîdo’nun sahne aldığı bir düğünün üzerinde helikopterlerin alçak uçuşlar yaptığını hatırlıyorum.90’lı yılların sonuna doğru tehdit edilmeye, gözaltına alınmaya başlandı. Gözaltında her defasında ağır işkenceler uygulanıyor ve Qoser’i terketmesi için ölümle tehdit ediliyordu.

Bağlama çalmasın diye tırnakları çekildi
Gözaltılardan birinde bağlama çalamasın diye tırnaklarını çekiyorlar...
Bu olay 1992 yılı başlarında yaşandı. O zaman on gün boyunca gözaltında tutuldu. Bir daha bağlama çalmaması için el tırnaklarını çekerek ‘bir daha bağlama çalarsan, şarkı söylersen bu defa seni öldürürüz. Buralardan git artık’ diye tehdit etmişler.
Gözaltından çıktıktan sonra 92 Nisan ayında daha sonra katledileceği Dunaysır köprüsünde JİTEM elemanları tarafından çivili sopalarla dövülerek komalık edildi. Saldırıya sloganlar atarak karşılık veriyor ve slogan seslerini duyarak gelen insanlar tarafından sopalarla katledilmekten son anda kurtarılıyor. Hozan Hemîdo bu olaydan bir süre sonra, 1993 yazında Mersin’e gitti.
Eylül ayında dostu ve mücadele arkadaşı DEP Milletvekili Mehmet Sincar JİTEM tarafından katledilince Qoser’e geri döndü.
Sincar’ın cenazesinden sonra katledildi
Mehmet Sincar’ın cenazesine katılmak için geri döndü. Ve “bir daha ülke topraklarını terk etmeyeceğim” dedi.
Kendisi de aynı ay içerisinde katledildi…
27 Eylül 1993 günü sabah 9.45 sıralarında Rojava’dan gelen sanatçı bir arkadaşı ile buluşmak üzere diğer ağabeyim Veysi ile birlikte evden çıktı. Mersin’den döndükten sonra onu sürekli takip eden Toros marka iki araç tarafından yine takip ediliyorlar. Daha önce de saldırıya uğradığı Dunaysır köprüsüne geldiğinde iki araçtan uzun namlulu silahlarla kurşun yağmuruna tutuluyor.
Daha sonra araçtan inerek Hozan Hemîdo’nun başına gelerek onu yeniden tarayarak katlediyorlar. Saldırıda diğer ağabeyim Veysi dokuz kurşunla ağır yaralandı.
Cenazesi binler tarafından sahiplenildi ve Hozan Hemîdo 28 Eylül günü cenazesine katılmak için geldiği Mehmet Sincar’ın yanı başına gömüldü.

Ağabeyimin çizgisini sürdüreceğim

 Ağabeyimin bağlamasını ben devraldım ve onun çizgisine sonuna kadar bağlı kalacağımı belirtmek istiyorum. Yine Hozan Hemîdo’nun cezaevinde ve değişik tarihlerde bestelediği yirmi iki adet şarkısı var. Bu şarkıları bir araya getirerek Mezopotamya Kültür Merkezi MKM bünyesinde bir albüm haline getirmeyi düşünüyorum.
 


SEDAT SUR/ANF/İZMİR

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.