Toplum seçeneksiz bırakılmamalı

  •  HDP’nin çağrısıyla bir araya gelen siyasi parti ve hareketler, toplumun iki egemen blok karşısında seçeneksiz bırakılmaması gerektiğini vurgulayarak, “ortak mücadele şart” diyor. 

MASİS HESKİF/ANKARA

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) çağrısıyla Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Halkevleri, Emekçi Hareket Partisi (EHP) temsilcileri 18 Ocak’ta bir araya geldi. 3. Yol ve onun gereği Demokrasi İttifakı gündemiyle gerçekleşen toplantı ardından yapılan açıklama metninde “ortak mücadele” vurgusu ön plandaydı. EHP Sözcüsü Özge Akman, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi Juliana Gözen ve TİP Genel Başkanı Erkan Baş, toplantıyı ve ittifakın gerekliliğini anlattı. 

TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi Juliana Gözen

Büyük bir ihtiyaçtır

Bir araya gelmenin acil bir ihtiyaç olduğunun altını çizen TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi Juliana Gözen, iktidarın her an yeni bir saldırıyla halkta ‘şok etkisi’ yaratarak ülkeyi yönetme adı altında uçuruma doğru sürüklediğini belirtti. Millet İttifakı’nın ise “oyuna gelmeyin, sokağa çıkmayın, sandıkta gidecekler” gibi mesajlarla halkın öfkesini dizginlediğini vurgulayan Gözen, çürümüş sistemi devam ettirme çabasında olduğunu söyledi. “İşte tam da burada, egemen iki blok arasında seçeneksiz bırakılan halkın, en temel ihtiyaçları doğrultusunda mücadele edecek ve kazanacak, faşizmi tasfiye edecek, emekten, demokrasiden, eşitlikten yana güçlerin yan yana gelmesi büyük bir ihtiyaçtır” diyen Özen, bunun gerekliliğini şöyle özetledi: “Milyonlarca insanın iradesini temsil eden HDP’ye yönelik kapatma davası, milletvekilleri hakkında hazırlanan fezlekeler, Deniz Poyraz’ın katliamı... Kürt halkının, bir halk gibi eşit ve ana dilinde yaşam mücadelesine zulüm uygulanmaktadır. Alevilere, çocuklara, doğamıza... İktidar kendi bekasını korumak için kendisinden olmayan herkese sopasını göstermektedir. Onca zulme ve baskıya rağmen bugün faşizme teslim olmayan, kendi talepleri için aktif ya da pasif biçimde direnen bir halk gerçekliği var. İşte tam da bu fotoğrafın içerisinde gerçekleşen toplantı oldukça kritik ve önemli bizler açısından.”

Sokakta, fabrikada, kampüste…

Yan yana gelişin daha da genişleyerek halkın ihtiyaçları doğrultusunda mücadele edecek kalıcı bir ittifakın kurulmasından yana olduklarını söyleyen Gözen, şöyle devam etti: “Bu süreçte yan yana gelişleri masa başı ile sınırlı olmayan, sokakta, fabrikada, kampüste ortak mücadeleyi yükselterek; tüm bu direnç eksenlerinin taleplerini anayasal bir güvence altına alacak bir mücadele programı çıkartabiliriz. Yükselen toplumsal mücadelelerin kendi siyasal düzenini hedef alması gerekir. Bu yönelimi ancak biz sosyalistler ortaya koyabiliriz. Bizim açımızdan bu yönelim, geçtiğimiz günlerde açıkladığımız tutum belgemizde söylemiştik, demokratik cumhuriyettir.”

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan

Ortak mücadelede hemfikiriz

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan ise şimdiye kadar ikili, üçlü görüşmeler olduğunu; bu toplantı ile hep birlikte, yüz yüze tartışma olanağının sağlandığını belirterek, “Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal koşulları, iktidarın ekonomik ve siyasal alandaki uygulamalarını değerlendirdiğimizde ortak bir mücadele ihtiyacının ortaya konulmuş olması önemli. Toplantıların devam etmesi yönünde ortaya konulan iradede de önemlidir” dedi. Emek Partisi olarak mevcut iki ittifakın dışında, işçi sınıfı ve emekçi halk kesimlerinin çıkarlarını gözeten, beklentilerine cevap veren, geleceğine dair umut ışığı göreceği bağımsız bir ittifakın gerekli olduğunu düşündüklerinin altını çizen Gürkan, “Nasıl bir ülkede yaşamak istiyoruz, mevcut ekonomik ve siyasal sorunların çözüm mekanizmalarına dair neyi öneriyoruz gibi çözüm önerilerinin yer aldığı politik platform etrafında oluşacak bir ittifaktan bahsediyorum. 3. ittifak mı olur, halk ittifakı mı olur, demokrasi ittifakı mı olur, adı konur nasılsa” şeklinde konuştu. Ortak mücadele gerekliliğinde hemfikir olduklarını belirten Gürkan, toplantının ayrıntıları ve ileriki dönemin yol haritasının henüz netleşmediğini ve buluşmaya dair tartışmaların süreceğini kaydetti.  

EHP Sözcüsü Özge Akman

Etkin mücadele hattı

EHP Sözcüsü Özge Akman ise “Bizim şu anda ülkede her birimizin kendi mücadele alanlarında, demokrasi için ortak bir mücadele zeminine ihtiyacımız var. Bu hem seçim öncesini, hem de seçim sonrasını kapsıyor. Bütünlüklü olarak mevcut iktidarın ve mevcut düzenin yarattığı krize karşı bir ortak mücadele üzerine bir çerçevede tartıştık ve böyle bir karar aldık” diyerek, bu sürecin devam edeciğini vurguladı. “Nihayetinde bizler birçok alanda hem kendi programımızın çerçevesinde ortada olan sorunlarla mücadele ediyoruz ama bir yanıyla da ülkedeki siyasi atmosferin gittiği noktaya etkin bir şekilde müdahale etme ihtiyacımız var” diyen Akman, şunları ifade etti: “Bundan sonraki dönemde etkin bir mücadele hattının nasıl biçimleneceği, nasıl hareket edeceğine dair herhangi bir karar henüz alınmadı ama bunlar konuşulmaya devam edecek. Özetle genel olarak niyetimiz, bunun bir ortak mücadele zemininde sürekli olarak konuşulması ve çözümler üretme.”

Bu bir başlangıç oldu

Toplantıya dahil olmayan hareketlere de çağrıda bulunan Akman, şunları söyledi: “Elbette böyle bir zeminden bugüne kadar dahil olmamış ya da dahil olması gerekecek olan çokça kesim var. Bu bir başlangıç oldu. Yayınladığımız metnin geliştirilebilmesi, başka kesimlere ulaşması, yalnızca kurumlar itibarıyla değil, toplumun tüm kesimlerine ulaştırılabilmesi hedefi olacak. Burada olmak istemeyenler için yapılabilecek çok şey yok. Böyle bir zeminin olmasından memnun olarak dahil olacak çokça çevreler olacaktır.”

TİP Genel Başkanı Erkan Baş

Toplantı umut vericiydi

TİP Genel Başkanı Erkan Baş da MA’dan Zemo Ağgöz’e konuştu.  Toplantının kendi hedefleri açısından başarılı geçtiğini ifade eden Baş, “Başka bir ifadeyle, bu ilk toplantı ve haliyle bu ilk toplantıda tüm katılımcıların birbirini dinlemesi, anlaması, önerilerini paylaşması gerekiyordu. Bunun eksiksiz biçimde başarıldığını söyleyebiliriz” dedi. Birlikte ve özenle yürümenin son derece önemli olduğunu ifade eden Baş, “Bu açıdan oldukça sevindirici ve umut verici bir toplantıydı. Kuşkusuz daha birçok kere yan yana geleceğiz, görüşlerimizi paylaşacağız ve detayları konuşup kararlaştıracağız, yani uzun ve emek isteyen bir görevi sırtlanacağız” diye konuştu.

Bundan sonrasında toplantıda mutabık kalınan noktaların güçlendirilmesine ve Türkiye halklarına gerçek bir umut olacak seçeneğin fiilen inşa edilmesine doğru ilerlemek gerektiğine dikkat çeken Baş, “Kuşkusuz, yine birbirimizi anlayarak, dinleyerek ve hesapsızca tartışıp ortaklaşarak. Biz, ilk toplantının bu açıdan başarılı olduğunu ve önümüzdeki süreç için de umut verici olduğunu düşünüyoruz. Bu toplantıda oluşan güç birliği arayışının güçlenmesi ve somut hale gelmesi için de emek harcayacağız” dedi.

Ortaklaşmış ihtiyaçlar ortada

Toplantının ortak mücadeleye ön açacağına yönelik inançlarının yüksek olduğuna vurgu yapan Baş, herkes açısından ortaklaşmış görünen ihtiyaçların ortada olduğunu dile getirdi. Baş, “Türkiye derin bir ekonomik krize, yoksullaşmaya, iflasa eşlik eden ağır bir baskı, şiddet ve otoriterleşme sürecinden geçiyor. Önümüzdeki seçime de bu sürecin içerisinden geçerek yaklaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Gerçek bir seçenek

Türkiye emekçilerinin çıkarlarını merkeze alan sol/sosyalist hareketin, en acil görevlerinden birinin sömürü ve baskı düzenine karşı en güçlü ve en gerçekçi seçeneği üretmek olduğunu kaydeden Baş, şöyle devam etti: “Bunun kazanmasının yollarını bulmaktır. Kabul etmek gerekir ki, Türkiye’nin geleceğine dair düzen cephesinden aktörlerin çalışmaları sürüyor. Bu süreci düşünüyor, tasarlıyor, hazırlıklar yapıyorlar. Hem AKP-MHP tarafından temsil edilen siyasi iktidar hem de Millet İttifakı ile temsil edilen düzen muhalefeti hem içinden geçtiğimiz günlere hem de seçimlerden sonrasına dair kendi stratejilerini izliyorlar.” 

AKP-MHP ve Millet İttifakı’nın Türkiye halklarına önereceği  ve çıkarına olabilecek pek bir şey olmadığını dile getiren Baş, “Tam da bu nedenle, emekçi halklarımızın hemen bugünden başlayarak, mücadeleyi büyütecek ve seçimlerde de bu iki ittifaktan birini seçme mecburiyetinde bırakılmasına izin vermeyecek bir üçüncü ittifakın, daha doğrusu gerçek bir seçeneğin inşa edilmesini bir zorunluluk olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.

Kısır polemiklerden uzak

 Baş, yürütülen tartışmalara dair ise şunları söyledi: “Biz, ilkesel olarak geliştirici olmayan hiçbir tartışmaya girmiyoruz, kısır polemiklerden uzak duruyoruz. Umuyoruz ve bekliyoruz ki, geçtiğimiz süreçte sosyalist hareketin bir kesimi hakkında hiçbir gerçekliği olmayan zorlama yorumlarla bu kısır tartışmalara bilerek ya da bilmeyerek alet olanlar, gerçeğin sınırları içerisine çekilirler. Bütün toplantı boyunca ne milletvekilliği lafı edildi ne de sayı/sıra pazarlıkları yapıldı. Seçimleri beklemeden hemen bugün neler yapabileceğimizi tartıştık. Sürecin belli bir aşamasında seçimler de var, elbette bu konu da önümüzdeki toplantılarda değerlendirilecek. Bu aşamada seçime girmemek, parlamentoda yer almamak, ittifaktan kaçınmak her partinin kendi tercihidir elbette; herkesin bu tercihe saygı duyması gerekir. Aynı saygı seçime girmeyi, bir ittifak ile hareket etmeyi, parlamentoda temsilci bulundurmayı tercih eden siyasal partilerin de hakkıdır.”

Mücadele programının inşası

Yaptıkları ilk toplantıda öncelikle mücadele ortaklığını büyütmek konusundaki niyetlerin paylaşıldığına dikkat çeken Baş, şunları ekledi: “Bu iyi niyet ve yapıcı yaklaşım olmadan ilerlemek mümkün olmayacağına göre, öncelikle bu hususun tüm taraflarca teyit edilmesi gerekirdi. İlk toplantıda bu hedefe ulaşıldığını düşünüyoruz. Dolayısıyla bundan sonrasında hepimiz için daha yapıcı, daha üretken, gerçek sorunlara gerçek çözümler sunan bir mücadele programının inşasına girişmek için gerekli olan zemin oluşuyor diyebiliriz. Artık bu zemini güçlendirmek kalıyor geriye; bunun için de sabırlı, dikkatli, kapsayıcı ve yoldaşça bir çalışma süreci bizi bekliyor.”

 

HDP sahayı terk etmiyor

HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eşsözcüsü Mahfuz Güleryüz

AKP-MHP iktidarının kapatmak istediği HDP, il ve ilçe kongrelerini miting havasında büyük bir coşkuyla sürdürüyor. Kürdistan’daki ilçe kongrelerinin çoğunu gerçekleştiren HDP, il kongrelerine devam ediyor. Amed, İstanbul, Batman il kongrelerini tamamlayan parti, son olarak Adana il kongresini gerçekleştirdi. “Şimdi HDP zamanı” şiarıyla gerçekleştirilen kongreler binlerin katılımı ve miting havasında geçiyor. HDP, il ve ilçe kongrelerinin tamamlaması ardından ise Haziran’da genel kongreye gitmeyi planlıyor.

HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eşsözcüsü Mahfuz Güleryüz, kongrelerini klasik kongre formatından çıkarmak istediklerini belirterek, “Kapatma süreci içerisinde olduğumuzu göz önünde bulundurursak hem yeniden örgütlenme hem de kapatma sürecine cevap veren bir yöntemle kongrelerimizi gerçekleştiriyoruz. O yüzden 27 Eylül’de gerçekleştirdiğimiz tutum belgesi sürecinin açığa çıkardığı fotoğrafı esas alıyoruz. Tutum belgesini yayınlarken esasen toplumun bütün dinamikleriyle birlikte bir görüşme trafiği gerçekleştirmiş ve o görüşme sonrasında ortaya çıkan taleplerin hepsini o tutum belgesine yedirmiştik. Tutum belgesi sadece HDP’nin değil, toplumun beklentileri doğrultusunda oluşan bir tutum belgesidir” dedi. 

Güleryüz, şunları paylaştı: “Yaz aylarında ‘HDP’liyiz her yerdeyiz’ kampanyasıyla Türkiye ve Kürdistan coğrafyasının her yerinde halkla buluşmalar gerçekleştirdik. Yaklaşık 450 tane halk buluşması, miting, şenlik ve şölen yaptık. Bunun dışında 10 bin tane köy ziyareti gerçekleştirdik. Yine yürüttüğümüz çalışmalar kapsamında 500 bin tane aile ziyareti gerçekleştirdik. Bu tempomuz esasen devam ediyor. Bunun üzerinden birçok yerde mitingler organize ettik. Esas olarak HDP’yi sahada savunacağız, biz de savunmamızı masa başında değil, sokaklarda vereceğiz. Mitinglerimizin esas amacı oydu. Şubat’ın kendi özel pozisyonu ve dinamiği var. 8 Mart ve Newroz süreci tabiri caizse yürüttüğümüz bu çalışmaların finali olacak.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.