Tüm gücümüzle örgütlenelim

• Kürt halkının tutumunu selamlayan KJK Koordinasyonu, Türkiye'de nüfusun yarısının değişim, demokrasi, özgürlük ve adalet istediğinin görüldüğüne dikkat çekti.
• Koordinasyonu, şunların altını çizdi: "Umutsuzluğa, yılgınlığa asla izin vermeden tüm gücümüzle örgütlenelim. Kadınların mücadele gerekçeleri çok daha güçlendi."

KJK Koordinasyonu, seçimlerin sadece mücadelenin bir boyutu olduğunu belirterek, "Esas olan halkımızın, kadınların bulundukları her alanda örgütlü olmasıdır. Örgütlülük temelinde kendi toplumsal değerlerine sahip çıkmasıdır" dedi.

KJK Koordinasyonu, seçimlerle ilgili dün yazılı bir açıklama yaptı. Seçimlerin, Lozan Antlaşması’nın 100. yıl dönümüne denk getirildiğine işaret eden Koordinasyon, Türk iktidarının öncesinde hangi hazırlıkları yaptığını şöyle özetledi: "Başta gerilla sahası olmak üzere Önderliğimize, halkımıza, kadınlara, gençlere, özgürlük ve demokrasi güçlerinin legal örgütlülüklerin tümüne en fütursuz, hukuksuz saldırılar düzenlendi. Gerillaya karşı hiçbir savaşta görülmeyen bir tarzda yasaklı kimyasal silahlar sınırsız kullanıldı. Saldırılara karşı Önderliğimiz, kadınlar, halkımız ve gerilla çok görkemli bir şekilde direndi; tüm saldırıları boşa çıkarıldı."

Kürt halkının, tüm özel savaş politikalarına, seçimlerde yapılan kimi eksikliklere ve yanlışlıklara karşın Önderliğine, ulusal değerlerine, özgürlük ve demokrasi ruhuna kararlı bir biçimde sahip çıktığını vurgulayan Koordinasyon, halkın bu tutumunu saygıyla selamladı.

Kadınların mücadelesi büyüdü

AKP-MHP iktidarının toplumsal cinsiyetçiliği, milliyetçiliği ve dinciliği toplumsallaştırarak kadınlara karşı savaş açtığını hatırlatan Koordinasyon, şunları ifade etti: "Kadın katliamları, tecavüz kültürü ve özel savaş yöntemleriyle kadının varlığı, benliği ve ruhunu yok etmeyi hedefleyen bu rejime karşı en net tavrı kadınlar gösterdi, yaşamın tüm alanlarında direniş halinde oldu. Değişimin ve demokratikleştirmenin esas öznesi olan kadınlar, seçim sürecine de renkleri, iradeleri ve kimlikleriyle 'Jin jiyan azadî'  şiarı temelinde katıldı. Kadınların yürüttüğü mücadele, demokratik siyasette eşit temsiliyetin en üst düzeyde gerçekleşmesini sağladı. Kadınların ortak mücadele gerekçeleri her zamankinden çok daha güçlendi."

Sadece seçimler değil

Bu seçimin, kesinlikle adil ve meşru değil, özel savaş rejiminin bir operasyonu olduğunu vurgulayan Koordinasyon, "Halkımızın, kadınların, özgürlük ve demokrasi güçlerinin oynanan tüm bu oyunları, komploları, özel savaş politikalarını derinlikli görmesi ve mücadeleyi düzeyini buna göre arttırması çok önemli olmaktadır. Bizim mücadelemiz sadece bir seçim mücadelesi değildir. Seçimler mücadelenin bir boyutudur. Esas olan halkımızın, kadınların bulundukları her alanda örgütlü olmasıdır. Örgütlülük temelinde kendi toplumsal değerlerine sahip çıkmasıdır. Mevcut faşist rejime karşı direnmesidir" dedi.

Yılgınlığa izin vermeyelim

Türkiye'de de nüfusunun yarısının değişim, demokrasi, özgürlük ve adalet istediğinin görüldüğüne dikkat çeken KJK Koordinasyonu, şunların altını çizdi: "Umutsuzluğa, yılgınlığa asla izin vermeden tüm gücümüzle örgütlenelim. Kadınlar olarak yaşamın her alanında özgürlük mücadelemizi çok güçlü bir şekilde, büyük bir iddiayla yürütelim. 21. yüzyılı kadın yüzyılı, halkımızın özgürlük yüzyılı haline getirelim." BEHDÎNAN