Tüm haklar çiğnendi

İHD Ankara şubesi
- Bugün 10 Aralık İnsan Hakları Günü. AKP-MHP hükümetinin, tüm insan haklarını ayaklar altına aldığı, İHD ve TİHV'in 11 aylık raporlarına sığmadı.
- İHD Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan, insan hakları ihlallerindeki tablonun iç karartıcı olduğuna işaret ederek, Kürt sorununun Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en temel engellerden biri olarak varlığını koruduğunu söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 74. yılında 10 Aralık İnsan Hakları Günü ve 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası dolayısıyla İHD Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. “İfade özgürlüğünü inadına savunuyoruz” ve “Savaşa karşı barışı savunuyoruz” afişlerinin asıldığı toplantıya, İHD Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan ve TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Nihat Bulut katıldı. Toplantıda 2022'deki insan hakkı ihlallerine dair veriler paylaşıldı.
OHAL kalıcı hale geldi
Toplantıda konuşan İHD Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan, 2016’dan bu yana kalıcı bir OHAL uygulandığını belirterek, “Türkiye tek kişi yönetimine bağlı otoriter başkanlık ile yönetiliyor. Bizler de otoriter bir yönetim altında insan hakları mücadelesi veriyoruz. İşkence suçtur. İşkence sözleşmesinin tanımı çok açıktır. Her türlü onur kırıcı davranışı biz işkence olarak tarif ediyoruz. Bu otoriter yönetim altında yapılan birçok uygulamanın işkence olduğunu söylüyoruz ve insan onurunun işkenceyi yeneceğini tekrarlıyoruz” dedi.
Cezaevleri ciddi sorun
Cezaevlerinin, Türkiye’de ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Türkdoğan, İmralı tecridine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Hükümet yaz aylarında hasta tutsaklarla ilgili hamle yapacaktı. Söz vermişti ama bir şey yapmadı. Tecrit insanlık onuruna aykırıdır. İmralı’daki tecridin bir an önce son bulması; Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla bir an önce görüşmesi gerekiyor. İfade özgürlüğü hepimiz için vazgeçilmez bir özgürlüktür. Devletlerin insan haklarına yönelik saygısının dolayımsız göstergesi olan hapishaneler, bugün Türkiye’de siyasal iktidarın hukuku bir baskı ve sindirme aracı olarak kullanmasının sonucunda tıka basa dolu durumdadır. Yaşam hakkı ihlalinden işkenceye, sağlık hakkına erişime kadar ağır ve ciddi ihlallerinin yaşandığı yerlerdir.”
Zalimane ve utanç verici
Toplanma ve gösteri yapma özgürlüklerinin, 2022'de mülki amirlerin yasakları ve/veya kolluk güçlerinin fiili müdahaleleri sonucunda engellendiğini dile getiren Türkdoğan, “Cumartesi Annelerinin, Galatasaray Meydanı’nda oturmalarının yasaklanması devam etmiştir. Anayasa tarafından da teminat altına alınmış olan toplanma ve gösteri yapma özgürlüklerini çeşitli vesilelerle kullanmak isteyen kadınlar, LGBTİ+’lar, Cumartesi Anneleri, barış ve insan hakları savunucuları, öğrenciler, çevreciler, işçi ve emekçiler, HDP’liler kolluk güçlerinin zalimane ve utanç verici şiddetine mazur kalmışlardır” hatırlatması yaptı.
En önemli sorun Kürt sorunu
“Ülkemizin en önemli sorunu Kürt sorunudur” vurgusu yapan Türkdoğan, şunları söyledi “Siyasi partiler üzerindeki baskılar devam ediyor. HDP’nin kapatma davası devam ediyor. Kürt sorunu, Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en temel engellerden biri olarak varlığını korumaktadır. Hak savunucuları olarak bizler, Kürt sorununun her zaman demokratik, barışçıl ve adil çözümünü savunduk. Bunda ısrarlıyız. O nedenle çatışmaların hemen şimdi durmasını istiyoruz. Çatışmasızlık ortamının tesisiyle birlikte, çatışmasızlık halinin yaşanan olumsuzluklardan da hareketle tahkim edilmiş bir hale getirilerek güçlendirilmesi, izlenmesi ve toplumsal barışın sağlanabilmesi için tüm tarafların içtenlikli, etkin programlar geliştirmesi gerekmektedir. Bu topraklara barışın gelmesiyle demokrasi ve insan haklarının korunabileceğini söylüyoruz.”
Gazetecilerin yeri cezaevi değil
Türkiye’nin basın özgürlüğünde dünya geneline göre gerilerde olduğuna işaret eden Türkdoğan, geçtiğimiz aylarda 9 gazetecinin tutuklanmasını kabul etmediklerini hatırlattı. “Gazetecilerin yeri hapishane değildir” diye Türkdoğan, şunları dile getirdi: “Biz insan hakları savunucuları insan hakları mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz. Demokrasi değerlerini savunmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki seçimlerde insan haklarında yana bir seçenek yaratmak istiyorsak tüm toplumsal muhalefetin iş birliği yapmasının gerekli olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu gerçekleşirse Türkiye halkları demokrasiden yana bir geleceğe kavuşacaktır. Türkiye hukukun endeksinde en gerilerde. Adalet ya da ifade özgürlüğü başlığında söylenebilecek bir şey yok. Kara paranın çok fazla dolaştığı bir ülke. Böyle olan ülkelerde ekonomik ve sosyal haklar da çok sorunlar yaşanır. Bizler, dün olduğu gibi bundan sonra da tüm zorluklara karşın ihlalleri belgeleyip, raporlayarak görünür kılmaya, böylelikle önlemeye, cezasızlıkla mücadele etmeye ve insan haklarına saygıyı yükseltmeye devam edeceğiz.”
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Dokümantasyon Birimi/Merkezi verilerine göre 2022 yılının ilk 11 ayında yaşanan ihlaller, özetle şöyle:
Yaşam hakkı ihlali
* Devlet güçlerinin yargısız infazı, dur ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle veya rastgele ateş açması sonucu 8 Aralık 2022 tarihi itibarıyla biri çocuk 15 kişi yaşamını yitirdi, biri çocuk ve 12’si mülteci toplam 23 kişi yaralandı.
* Gözaltında bulunan bir kişi şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
* Silahlı çatışmalar sonucunda en az 21 devlet elemanı (16’sı asker, 4’ü polis, 1’i korucu), 70 militan, 5 sivil olmak üzere en az 96 kişi yaşamını yitirdi. Aynı dönemde 33 devlet elemanı (23’ü asker, 8’i polis, 2’si korucu), 22 sivil olmak üzere en az 55 kişi yaralandı.
* Devlet güçlerine ve/veya resmi kurumlara ait araçların çarpması sonucu en az üç kişi kişi yaşamını yitirdi, biri çocuk ikikişi yaralandı.
* Mayın ve sahipsiz bomba vb. patlaması sonucu en az bir çocuk yaşamını yitirdi, üçü çocuk 7 kişi de yaralandı.
* Hapishanelerde hastalık, intihar, şiddet, ihmal vb. çeşitli gerekçelerle en az 61 kişi yaşamını yitirdi.
* Mülteciler/göçmenler, Kürtler, LGBTİ+'lar, Aleviler ve gayri müslimleri hedef alan ırkçı ve nefret içerikli saldırılar sonucu 15 kişi yaşamını yitirdi, 41 kişi yaralandı.
* Saldırılar sonucu biri gazeteci yaşamını yitirdi, en az üç gazeteci ise yaralandı.
* İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre iş kazaları/cinayetleri sonucu Türkiye’de 2022 yılının ilk 10 ayında en az bin 521 işçi yaşamını yitirdi.
* Binanet’in verilerine göre 2022'nin ilk 11 ayında erkekler tarafından en az 308 kadın, 36 çocuk öldürüldü.
* Resmi açıklamalara göre 30 Ekim 2022 itibarıyla, Covid-19 salgını nedeniyle yaşamını yitiren kişi sayısı 101 bin 327’e, vaka sayısı ise 16 bin 976 bin 729’a ulaştı.
* 2022'nin ilk 10 ayında Covid-19 nedeniyle 22 sağlık çalışanı yaşamını yitirdi.
İşkence ve kötü muamele
* 2022'nin ilk 11 ayında TİHV’e işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldığı iddiasıyla toplam bin 130 kişi başvurdu. Başvuranların 700’ü aynı yıl içinde işkence ve kötü muamele gördüklerini belirtmişlerdir.
* İHD Dokümantasyon Birimi’nin tespitlerine göre resmi gözaltı yerlerinde en az 980 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldı.
* TİHV verilerine göre; barışçıl eylem ve etkinliklere saldırı sonucu 143’ü çocuk olmak üzere, en az 5 bin 148 kişi işkence ve kötü muameleyle gözaltına alındı, en az 42 kişi yaralandı.
* İHD verilerine göre ise en az 5 bin 323 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldı.
* Sokakta ve açık alanda en az 225 kişi, ev baskınları sırasında 28 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldı.
* İHD verilerine göre 310 tutsak işkence ve kötü muamele gördüğüne dair şikayette bulundu.
Türk cezaevleri
* Adalet Bakanlığının verilerine göre; 2005'te tutuklu ve hükümlü sayısı 55 bin 870'ti. 1 Aralık 2022 itibarıyla toplam 336 bin 315 tutuklu ve hükümlü var. 17 yıl içinde yaklaşık 6 misli arttı. Envanterdeki 396 cezaevinin toplam kapasitesi 286 bin 797 kişiliktir. Dolayısıyla cezaevlerinde halen kapasite fazlası olarak 49 bin 518 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. 31 Ağustos 2022 itibarıyla denetimli serbestlik kapsamında 437 bin 636 kişi var.
* Cezaevlerine girişten itibaren çeşitli nedenlerle (çıplak arama, kelepçeli muayene, ayakta tekmil vererek sayım gibi) uygulanan kaba dayak, her türden keyfi muamele ve keyfi disiplin cezaları, hücre cezaları, sürgün ve sevkler yakın tarihte görülmedik boyutlara ulaştı. Sağlığa, yiyecek ve suya, hijyen malzemelerine erişimde yaşadıkları ihlallerin işkence ve diğer kötü muamele niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Sağlık hizmetine erişimin kısıtlanması, cezaevi reviri ziyaret hakkının reddedilmesi uzun bir süredir devam eden bir başka sorun alanıdır.
* 29 Nisan 2022 itibariyle hapishanelerde 651’i ağır olmak üzere toplam bin 517 hasta tutsak var.
* 2022'nin ilk 11 ayında hastalık, intihar, şiddet, ihmal vb. çeşitli gerekçelerle en az 61 tutsak yaşamını yitirdi.
* İzolasyon uygulamasının özel bir biçimi İmralı Cezaevi’nde yaşanmaktadır. 2011'den beri kesintisiz devam etmekte olan aile ve avukat görüş yasakları sürüyor. CPT’nin Türkiye hapishanelerine yaptığı 2017 ve 2019 yılı ziyaretleri sonucu açıkladığı raporlarındaki tavsiyelere uyulmadığı anlaşılıyor.
Düşünce ve ifade özgürlüğü
* 1 Aralık 2022 itibarıyla en az 64 gazeteci/basın çalışanı cezaevinde.
* 11 ayda 63 gazeteci gözaltına alındı, 30 gazeteci tutuklandı, 9’u adli kontrol biri ev hapsi tedbiriyle serbest bırakıldı. Bir gazeteci sınır dışı edildi, iki gazetecinin ülkeye girişi engellendi.
* Saldırılar sonucu bir gazeteci yaşamını yitirdi, en az üç gazeteci ise yaralandı. 5 gazeteci tehdit edildi.
* 15 gazeteci haber takibi sırasında devlet güçlerinin fiziksel şiddetine maruz kaldı.
* 24 gazeteci hakkında soruşturma başlatıldı. 252 basın çalışanı hakkında açılan 107 davanın görülmesine devam edildi.
* 507 habere, 274 içeriğe, 33 sosyal medya paylaşımına, bin 773 siteye erişim engellendi.
* Sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle biri çocuk 90 kişi gözaltına alındı, 6 kişi tutuklandı, 7 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
* 6 kanala 30 gün idari para cezası, iki kanala 18 kez yayın durdurma cezası ve bir kanala üç gün yayın durdurma cezası verildi.
* Bir dergi bürosuna ve iki haber ajansının bürolarına baskın düzenlendi.
* 8 kitap ve bir gazetenin dört sayısı hakkında toplatma kararı, 7 çocuk kitabı hakkında ise sınırlama kararı verildi.
* 13 sanatçı haklarında açılan davalarda yargılandı.
* Adalet Bakanlığının verilerine göre 2021'de “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla 33 bin 973 kişi hakkında soruşturma başlatan Cumhuriyet Başsavcılıkları 9 bin 327 kişi hakkında kamu davası açılmasına karar verdi.
* 11 ayda en az 31 kişi Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla haklarında açılan davalarda yargılandı. Aynı gerekçeyle ikisi çocuk 11 kişi gözaltına alındı, 6 kişi tutuklandı.
* Alevilere yönelik ırkçı ve ayrımcı saldırılar sonucu üç kişi yaralandı.
Toplanma ve gösteri özgürlüğü
* Valilikler ve kaymakamlıklar tarafından 19 ilde ve üç ilçede en kısası bir, en uzunu 30 gün olmak üzere 72 kez tüm eylem ve etkinlikler yasaklandı.
* En az 482 barışçıl toplantı ve gösteriye saldırıldı, 54 etkinlik ise engellendi.
* Aralarında Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın da olduğu dördü çocuk bin 223 kişinin, barışçıl toplantı ve gösterilere katıldıkları için haklarında açılan 63 davada yargılanmalarına devam edildi. Biri ağırlaştırılmış müebbet olmak üzere 44 kişi toplam 142 yıl 8 ay hapis ve 3 bin 500 TL para cezasıyla cezalandırıldı. Ayrıca yine aynı gerekçeyle en az 43 kişi hakkında soruşturma başlatıldı, 271 kişi hakkında ise yeni davalar açıldı.
* Konser, festival, turnuva, tiyatro oyunu gibi 27 etkinlik mülki idare amrleri tarafından yasaklanırken, 27 etkinlik de belediyeler, kamu kurumları ya da organizasyon şirketleri tarafından kimi zaman tepkiler nedeniyle kimi zaman gerekçesiz olarak iptal edildi.
Örgütlenme özgürlüğü
* Farklı dernek, vakıf, sendika, meslek örgütü, inisiyatif ve platformların üye ve yöneticisi olan en az 126 kişi gözaltına alındı, 27 kişi tutuklanırken 45 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
* Farklı dernek, vakıf, sendika, meslek örgütleri, inisiyatif ve platformların üye ve yöneticisi olan en az 155 kişi hakkında daha önceden açılmış 30 davada, 36 kişi toplam 229 yıl 10 ay ve 15 gün hapis cezasıyla cezalandırıldı. Ayrıca en az 25 kişi hakkında soruşturma başlatıldı.
* Göç İzleme Derneği’nin (GÖÇİZ-DER) üye ve yöneticilerine yönelik açılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 22 kişiden 16’sı tutuklandı.
* TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın hakında soruşturma açılması ve tutuklanmasının ardından, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından TTB hakkında da ‘amaç dışında faaliyette bulunma’ iddiasıyla davaname hazırlandı.
* Üç dernek, dört kültür merkezi ve bir platforma ait binalara baskın yapıldı.
* “Örgüte yardım ve yataklık etmek”, “örgüt propagandası yapmak”, “örgüt üyesi olmak” ya da “eylem düzenleyecek olmak” gibi gerekçelerle 6’sı çocuk en az bin 382 kişi gözaltına alındı, 187 kişi tutuklandı.
* Üçü eski belediye eşbaşkanı olmak üzere 11 belediye başkanı ya da eşbaşkanı, bir belediye başkan yardımcısı, 7 belediye meclisi üyesi, üç muhtar olmak üzere yerel yönetimlere seçilmiş 22 kişi gözaltına alındı, iki kişi tutuklandı.
* Bir milletvekilinin vekilliği düşürüldü ve tutuklandı.
* Dört milletvekili hakkında soruşturma başlatıldı. 72 milletvekili hakkında toplam 264 fezleke gönderildi.
* HDP’ye ait bir il, 7 ilçe binasına; EMEP’e ait bir ilçe binasına saldırı düzenlendi.
* DBP’ye ait bir il binası, HDP’ye ait üç ilçe binası ve ESP’ye ait bir il binası basıldı, ayrıca HDP’ye ait bir il binası belediye tarafından mühürlendi.
Çocuk hakları
* Milyonlarca çocuk güvencesiz ve sağlıksız koşullarda yaşamak ve çalışmak zorunda bırakılıyor.
* 2013 ile 2022 yılları arasında en az 616 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi.
* Cezaevlerinde 2 bin 522 çocuk var; 7 bin 879 çocuğa denetimli serbestlik uygulanıyor.
* En az 143 çocuk işkence ve kötü muamele niteliğindeki uygulamalarla gözaltına alındı.
* TİHV’e işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldığı iddiasıyla 59 çocuk başvurdu.
Ekonomik ve sosyal haklar
* Türkiye son 40 yılın en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Silahlı çatışma ve savaş harcamaları ekonomik krizi derinleştiriyor. Demokratik Gelişim Enstitüsü raporunda 1985 ile 2021 yılları arasında çatışma nedeniyle doğrudan 230 milyar dolar harcandığıı, 2022 itibarıyla güncellenen dolar endeksine göre ise Türkiye ekonomisinin 4,5 trilyon dolar kaybettiği ve bu kayıp olmasaydı Türkiye’nin milli gelirinin yüzde 36 daha fazla büyüyebileceğini ortaya konuluyor.
* Yıllık enflasyon TÜİK’e göre yüzde 84,39, ENAG’a göre ise yüzde 170’tir. DİSK-AR işsiz sayısını 7 milyon 515 bin kişi olarak açıkladı.
* OHAL KHK’ları ile kamudan yaklaşık 135 bin ve özel sektörden ihraç edilip işsiz bırakılan yaklaşık 200 bin kişi, aileleri ile birlikte düşünüldüğünde yaklaşık bir milyon yurttaş açlığa mahkum edildi.ANKARA







