Türk faşistler Suriye'de eğitildiler

• Suriye'de eğitilip çatışmalara giren ve ardından Türkiye'ye geri dönen binlerce Türk faşistinden söz ediliyor. Suriye'de eğitilen, Kürtlere ve Suriye ordusuna karşı savaştırılarak deneyim kazandırılan bu çeteler Türkiye'de de Kürt halkına karşı saldırılarda kullanıldı.

ALİ GÜNDEM

Suriye'de krizin başgösterdiği 2011 yılından itibaren dinci çetelerin yanı sıra Türk faşistlerinin de bölgedeki faaliyetleri artmaya başladı. Turancı çeteler daha önce adlarını Azerbaycan'da duyurmuş, ancak Ebulfeyz Elçibey'in gücünü kaybetmesiyle Türki cumhuriyetlerde istedikleri etkiyi oluşturamamışlardı.

Çoğunluğu MHP kökenli Türk faşistlerinin Suriye'deki faaliyetleri 2015 yılının Kasım ayında bir Rus uçağının Türk devleti tarafından düşürülmesiyle birlikte daha fazla duyulmaya başladı. Ağırlıkla MHP ve BBP gibi faşist yapılanmaların ocaklarına bağlı Turancıların Suriye'de artan faaliyetleriyle birlikte kurdukları örgütlenmelerin adı da dikkat çekiciydi. Sultan Selim, Abdülhamid Han, Fatih Sultan Mehmet, Sultan Süleyman, Sultan Murat gibi Osmanlı padişahlarının adıyla örgütlenen ülkücü çetelerin kurduğu silahlı yapılar, AKP-MHP faşist iktidarının desteğiyle 2015'ten itibaren Suriye iç savaşına da yoğun bir biçimde katıldılar. MHP'nin Turancı faşist ideolojisi ile Erdoğan'ın Neo-Osmanlı siyasetinin karması olan bu çete yapılanmalarının arkasında Erdoğan ile Türk istihbarat örgütü MİT'in desteğinin olduğu kısa sürede anlaşıldı. 2013 yılından başlayarak Suriye'ye gönderilen binlerce MİT tırı, ilk etapta Nusra çetelerinin başını çektiği güçler ile DAİŞ çetelerine silah ve cephane ulaştırıyordu. Bu kamyonlar 2015 yılından itibaren Turancı faşist çetelere de yoğun biçimde silah ve cephane ulaştırmaya başladı. Erdoğan birçok konuşmasında bu sevkiyatı savundu, MİT tırlarına ilişkin itiraflarda bulundu.

12 Eylül öncesinde kurdukları komando kamplarında ülkücü faşistleri silahlandıran MHP, 2015 yılından sonra bu kez elemanlarını Suriye'ye göndererek eğitmeye başladı. Suriye'ye gönderilenlerden biri, MHP'li Keban belediye başkanının oğlu Alparslan Çelik'ti. Çelik'in adı düşürülen Rus uçağı pilotunun öldürülmesiyle de gündeme geldi. Putin'in tehditlerinin ardından Avrasyacı ulusalcılar Erdoğan'ın yönünü Rusya'ya verdi. Putin ile ilişkiler düzelince Alparslan Çelik kısa süreliğine tutuklandı. Dolandırıcılıktan uyuşturucu tüccarlığına, tehdit ve santajdan yaralamaya kadar hakkında birçok suç kaydı olan Alparslan Çelik, Rus pilotunun öldürülmesinden değil, diğer ceteci faaliyetleri nedeniyle hapse konulmuştu. Kısa bir müddet tutuklu kaldıktan sonra ise bırakıldı.

Alparslan Çelik serbest kaldıktan sonra bir diğer MHP'li çetenin, Suriye'de çatışmada ölen MHP Fatih İlçe Başkan Yardımcısı İbrahim Küçük'ün cenazesinin kaldırıldığı camide, dönemin MHP yöneticileri Grup Başkanvekili Oktay Vural, Genel Başkan Yardımcıları Celal Adan, Atilla Kaya, Semih Yalçın ve İzzet Ulvi Yönter'in de bulunduğu MHP üst düzey yöneticileri ile birlikte görüntülendi. MHP'li İbrahim Küçük'ün cenazesini kaldıran ise AKP'nin din simsarlarından Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'ydü.

Şimdi İyi Parti Genel Başkanı olan Meral Akşener de Suriye'de çatışırken ölen çetelerin cenaze törenlerinin müdavimlerindendi. Lazkiye'de öldürülen MHP'li çete Burak Mişinci'nin İstanbul'un Maltepe ilçesinde düzenlenen Cenaze törenine, 2015'te MHP milletvekili olan Meral Akşener ile birlikte Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, MHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Kurtuluş Bozkurt ve İstanbul Alperen Ocakları Başkanı Kürşat Mican da katılmıştı.

Giresun Ülkü Ocakları Eski Başkanı Selami Aynur da Suriye'de çatışmalarda ölen ilk MHP'li çetelerden biriydi. Cenazesi 2014 yılında devletin üst düzey katılımı ve yoğun bir kalabalıkla kaldırıldı. Suriyeli Türkmen çeteleri de 'Reis' dedikleri Selami Aynur'un cenazesine katılanlar arasındaydı.

2015 yılının ardından Suriye'deki çete örgütlenmelerinde açıktan yer alan Türk faşistleri, bir yandan buralarda öldürülen çetelerin cenazelerinin kaldırılmasını gövde gösterisine çeviriyor; diğer yandan ise Ülkü Ocakları, Alperen Ocakları, Osmanlı Ocakları adı altında faaliyet yürüten örgütler aracılığıyla Türk faşistlerini Suriye'ye gönderip askeri eğitim aldırıyorlardı.

Suriye'de eğitilip çatışmalara giren ve ardından Türkiye'ye geri dönen binlerce Türk faşistinden söz ediliyor. Suriye'de eğitilen, Kürtlere ve Suriye ordusuna karşı savaştırılarak deneyim kazandırılan bu çeteler Türkiye'de de Kürt halkına karşı saldırılarda kullanıldı. İzmir'de HDP üyesi Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer söz konusu çetelerden biridir. Suriye'de silahlı eğitim aldığını itiraf eden katil Onur Gencer, HDP binasına planlayarak ve ırkçı saiklerle girdiğini, binada bulunan herkesi öldürmek istediğini mahkemenin her oturumunda açıkça söyledi. Ancak katil Onur Gencer'in arkasındaki güç gizlendi, tetikçiyi azmettirenlerin izi sürülmedi. Orhan Gencer bireysel bir saldırgan gibi cezalandırılarak asıl katiller cezasız bırakıldı.

Suriye'de eğitilip çoğu Türkiye'ye geri dönen ülkücü çeteler, MHP'deki iç çatışmaların neticesinde 30 Aralık 2022 günü Ankara'da öldürülen Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı Sinan Ateş'in ardından yeniden gündeme geldi.

Sinan Ateş'in Bahçeli'nin yerine hazırlandığı ve hedefinde İyi Parti ile MHP'yi yeniden birleştirmenin olduğuna dikkat çeken geniş bir kesim, cinayetin bu nedenle işlendiği kanaatinde.

Bu gelişme, çoğu Suriye'de eğitilmiş ülkücü çetelerin birbirlerine yönelebileceğinin habercisi olarak da değerlendiriliyor. Bu çeteler ayrıca uyuşturucu pazarı başta olmak üzere birçok mafyatik ilişkinin de sürdürücüsü olmuştur. Çeteleri Kürt halkına karşı eğiten ve savaşa süren faşist Turancı akıl ile Neo Osmanlıcı dinci akıl, şimdi eğittiği bunca çetenin birbirine girmesi durumunda bunun üstesinden nasıl geleceğinin hesabını yapıyor.