Türkiye üzerinden göndermek istediler

Frederike Geerdink

Frederike Geerdink

  • Hewlêr'den Rojava'ya gitmek isterken hiçbir eksik evrakı bulunmamasına rağmen son anda durdurulup gözaltına alınan Hollandalı gazeteci-yazar Frederike Geerdink, daha önce sınır dışı edildiği Türkiye üzerinden gönderilmek istendi. 
  • Hollanda Konsolosu devreye girince bundan vazgeçilerek ülkesine gönderilmek üzere havaalanına götürülen gazeteciye yolda Türk marşları dinlettildi. Geerdink, "Türk askerleri de 2015'te zırhlı aracın içinde bu marşları dinletti" dedi. 

KDP’nin sınır dışı ettiği Hollandalı gazeteci-yazar Frederike Geerdink, kendisine ancak 'turist' olarak Federe Kürdistan'a gelebileceğinin söylendiğini belirterek, şunların altını çizdi: "Ben turist değil, gazeteciyim. Türkiye'dekilere de söyledim; benim kim olduğuma benim yerime karar veremezsiniz. Bana ‘gazeteci olma turist ol’ diyemezsiniz. Bana ‘gazeteci değilsin propaganda yapıyorsun’ diyemezsiniz. Ben ne turistim ne de propagandacı. Ben hayatımı gazetecilik etik kodlarına göre yaşıyorum. Gazetecilik sadece bir meslek değildir, bir yaşam tarzıdır. Bir kimliktir. Benim kimliğim gazetecilik ve kimse bunu değiştiremez. Gerçekleri yazmaya devam edeceğim." 

Hollandalı gazeteci-yazar Frederike Geerdink, Federe Kürdistan'ın Hewlêr kentinden Kuzey-Doğu Suriye’ye geçmek isterken KDP tarafından gözaltına alındı, ardından da sınır dışı edildi. Geerdink, 13 Temmuz gecesi Twitter'dan sınır dışı edilmek üzere Hewlêr Havalimanı’na götürüldüğünü duyurarak, “Irak Kürdistan’ı bölgesinden sınır dışı edildim” diye yazdı. Daha önce Türkiye’de de aynı uygulamaya maruz kalan Geerdink, sınır dışı edilmesi sırasında yaşadıklarını, MA'dan Gözde Çağrı Özköse'ye anlattı.
Rojava’ya geçerken KDP bölgesinde sorun yaşayabileceğini düşündüğü için Süleymaniye’den geçmeye çalıştığını belirten Geerdink, sınırdan geçiş yapılmadan önce gidileceğinin haber verilmesi, basın kartı ve çalışılan kurumdan bir mektubun ibraz edildiğini kaydetti. İşlemlerini yaptığını ve sabah saatlerinde sınıra ulaştığını söyleyen Geerdink, “Orada çalışan kadın bana gerekli izni verip, onaylayacaktı. Belgelerime baktığında bir sorun olmadığını, geçebileceğimi söyledi. Böylece prosedür başlamış oldu. Gerekli pul ve imzaları almak için iki saat kadar sıra beklemeniz gerekiyor, ondan sonra geçiş yapabiliyorsunuz. Burada sizi sınırdan geçirecek otobüs şoförüne vermeniz gereken küçücük bir kâğıt var. Tam o kâğıdı vermek üzerelerdi ki iki kişi gelip beni durdurdu” dedi.
 
Alındığı odadan çıkması engellendi
 
Neler olduğunu anlamaya çalıştığı sırada kendisine oturma izni olup olmadığının sorulduğunu dile getiren Geerdink, birkaç gün önce Süleymaniye’ye geldiğini ve vizesini gösterdiğini aktardı. Vizesinin dikkate alınmadığını kaydeden Geerdink, “Bana Kürdistan Bölgesel Hükümeti'nin tek bir bölge olduğunu, izinlerin tek bir yerden alınabileceğini söylediler. Bu elbette ki doğru değil ama öyle söylediler. Gazetecilerin geçiş prosedürlerinin yapıldığı ilk ofise beni geri gönderdiler. O zaman bir şeylerin yolunda gitmiyor olduğunu anladım. Valizimi sürükleyerek, söyledikleri ofise gittim fakat burada internet çekmiyordu. Sınırın ötesinde bana rehberlik ve çevirmenlik yapacak olacak olan arkadaşı aramak istedim ama internetin çektiği diğer ofise gitmeme izin verilmedi. Hollanda Büyükelçiliğini de aramak istedim, çünkü artık bir şeylerin ters gittiğinden emindim. Bunu orada çalışan kadına söyledim. Birilerine telefon açtı ve sonra bana odadan çıkamayacağımı söyledi” şeklide konuştu. 
 
Türkiye üzerinden göndermek istediler
 
Yaşananlar ardından gözaltına alındığını fark ettiğini söyleyen Geerdink, akabinde polis üniforması giyen iki KDP yetkilisinin kendisini arabaya götürdüğünü ve havaalanına götürüleceğinin kendisine söylendiğini belirtti. Havaalanına gittiklerinde KDP yetkililerinin Hollanda için kendisine bilet alması gerektiğini söylediğini de dile getiren Geerdink, şöyle devam etti: “Onlara, ‘beni kovuyorsanız, biletimi almayacağım’ dedim. Beni yine bir odaya koyup iki saat kadar tek başıma beklettiler. Sonra gecenin geç saatlerinde konsolos geldi. Bana nasıl davrandıklarını sordu. Kötü muamele görmediğimi söyledim. Burası Kürdistan, seni kovabilirler ama bunu kibarca yapıyorlar, dedim. Bana, THY ile İstanbul aktarmalı gitmekle ilgili bir sorunum olup olmadığını sordular. Benim bir sorunum olmadığını ama THY'nin benimle ilgili sorunu olabileceğini söyledim. Çünkü Türkiye'de de başka sorunlarla karşılaşabilirdim ve bunu da zaten çok iyi biliyorlardı. Hollanda Konsolosu da o sırada hala yanımda olduğu için beni Türkiye aktarmalı gönderme fikrinden hızlıca vazgeçtiler.”

Türk tehdidi altındaki halkı yazacaktım
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rojava’ya saldırı tehditleri nedeniyle oraya gitmek istediğini dile getiren gazeteci Geerdink, şöyle konuştu: “Erdoğan, Tel Rıfat ve Minbic'e saldırı hazırlığı içinde olduklarını ifade etti. Bunun arkasından Kobanê’ye saldıracağını öngörmek için dahi olmak gerekmiyor. Zaten hali hazırda bir parçasında konumlanmış vaziyetteler. Çünkü Türkiye, Minbic ve Tel Rıfat'ı aldığında Kobanê tamamen izole edilmiş olacak. QSD buraya asker göndermekte güçlük çekecek ve Kobanê'de halk kendini savunmak zorunda kalacak. Planım Kobanê'de bir süre kalarak halkı gözlemlemekti. Türkiye'nin saldırı tehdidi altında nasıl bir yaşam sürüyorlar, nasıl DAİŞ tarafından yıkılmış bir şehri bu tehdit altında tekrar inşa ediyorlar ve bu olası saldırıya nasıl hazırlanıyorlar. Bu açıdan bir yazı yazacaktım. Kobanê'de DAİŞ'in yenilmesi Erdoğan'ın en büyük travmalarından biri. Yazacağım haberin başlığı 'Türkiye Kobanê'yi istiyor' olacaktı. 2014-2015 yıllarında da oradaydım ve oraya tekrar gitmeyi, bu yazıyı yazmayı çok istiyordum. Gidemediğim için çok üzgünüm.”
 
KDP-AKP ortaklığından bağımsız değil
 
Sınır dışı edilmesinin AKP-KDP ortaklığından bağımsız olmadığına dikkat çeken Geerdink, şunları söyledi: “Barzani ne yapması gerektiğini, Erdoğan'ı nasıl memnun edebileceğini çok iyi biliyor. Tam bir ortaklık içindeler ve beni ‘Persona Non Grata (istenmeyen kişi)’ listesine alıp oradan bu konuda İngilizce dilinde bir haber çıkmasını Erdoğan'ın istemeyeceğini de çok iyi biliyor. Oradayken Hollanda Konsolosu'na KDP yetkilileri 'isterse buraya turist olarak gelebilir ama gazeteci olarak girişine izin verilmeyecek' demişler. Ben bir gazeteciyim. Bu bir düğmeye basıp kapatabileceğiniz bir şey değil. İstiyorlar ki insanlar Kürdistan'a gelsin, dağlarda trekking yapsın, dağları arkasına alıp selfieler çeksin ve 'Kürdistan'ın harika dağları' hashtag'iyle paylaşsın. Türkiye ile olan ortaklıklarına dair haberler çıkmasını istemiyorlar. Türkiye'nin kendi halklarını nasıl öldürdüğünün, kendi köylerini nasıl bombaladığının yazılmasını istemiyorlar. O yüzden turist olarak gelebilirmişim. Ben turist değil, gazeteciyim.”
 
Benim kimliğim gazetecilik, 
kimse bunu değiştiremez
 
Gazetecilik faaliyetinin engellenmesine de dair de Geerdink, “Beni Türkiye'de gözaltına alıp propaganda ile suçladıklarında da aynı şeyi söylemiştim; Benim kim olduğuma benim yerime karar veremezsiniz. Bana ‘gazeteci olma turist ol’ diyemezsiniz. Bana ‘gazeteci değilsin propaganda yapıyorsun’ diyemezsiniz. Ben ne turistim ne de propagandacı. Ben hayatımı gazetecilik etik kodlarına göre yaşıyorum. Gazetecilik sadece bir meslek değildir, bir yaşam tarzıdır. Bir kimliktir. Benim kimliğim gazetecilik ve kimse bunu değiştiremez. Gerçekleri yazmaya devam edeceğim. Ölene kadar yazacağım ve onlar kazanamayacaklar. Ve ben de kalemimle buna katkı sunacağım” dedi.
 
Kürt gazetecilerden 
çok şey öğrendim
 
Geerdink, 10 yıl boyunca Amed'de Kürt gazetecilerle birlikte çalıştığını belirterek, şunları ekledi: “Kürt gazetecilerden çok şey öğrendim. Onlardan gazeteciliğin ne olduğunu, nasıl yapılacağını öğrendim. Onlarla çalışmak, gazeteciliğe onların gözlerinden bakmayı öğrenmek benim için çok kıymetliydi. Bana öğrettiklerini yaymaya, onların ruhuyla çalışmaya devam edeceğim." ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.