Türkiye depresyonda

Toplum/Yaşam Haberleri —

Depresyon

Depresyon

  • Tükiye’de ekonomik kriz nedeniyle pek çok kişide oluşan yoksunluk ve yoksulluk duygusu, psikolojiyi de olumsuz etkiliyor. Ekonomik kriz, kaygı bozukluğu ve depresyon şikayetlerini de artırdı. Mevcut belirsizlik ortamı nedeniyle artan şikayetler sonucunda, 2021 yılında satılan antidepresan kutu sayısı 60 milyona ulaştı.

Tükiye’de ekonomik kriz nedeniyle pek çok kişide oluşan yoksunluk ve yoksulluk duygusu, psikolojiyi de olumsuz etkiliyor. Ekonomik kriz, kaygı bozukluğu ve depresyon şikayetlerini de artırdı. Mevcut belirsizlik ortamı nedeniyle artan şikayetler sonucunda, 2021 yılında satılan antidepresan kutu sayısı 60 milyona ulaştı.

Ruh Sağılığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Halis Ulaş, ekonomik kriz nedeniyle antidepresan kullanımının arttığına ve krizin pek çok kişide kaygı bozukluğu yarattığına dikkat çekiyor.

Nitekim Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da 2017 ile 2020 yılları arasında 15 milyon 405 bin kişinin psikiyatri polikliniklerine başvurduğunu belirtti.

Psikiyatriye başvuruda artış var

Gazete Duvar'dan Meral Candan'ın haberine göre; Prof. Dr. Ulaş, ilaç kullanımının artışıyla psikiyatri polikliniklerine başvuru oranında da uyum olduğunu ifade etti.

Ulaş, Türkiye’nin 146 ülke arasında mutsuzluk sıralamasında 2022 yılında sekiz basamak gerileyerek 112. sıraya yerleştiğini hatırlatarak, “Tüm verileri beraber düşündüğümüzde; hem antidepresan kullanımında hem mutsuzluk oranında hem de psikiyatri polikliniklerine başvuruda artış var" dedi.

Yoksulluk, yoksunluk duygusu

Ulaş, "Krizle birlikte yoksulluk ve yoksunluk duygusu kadar belirsizlik duygusu da oluşuyor. Çoğu kişi yaşamla ilgili projeksiyonlarını seçime endekslemiş durumda. Dolayısıyla ekonomik krizle beraber gelen belirsizlik ortamı, insanlarda kaygıyı da artırıyor."

“İşsizlik ve yoksullukla mücadele edilmediği sürece bireysel olarak mücadele etmek çok katkı sağlamayacaktır” diyen Prof. Dr. Ulaş, kliniklerdeki yüke işaret etti. 5-6 dakikada hasta görmenin mümkün olmadığını anlatarak “Polikliniklerdeki yük azaltılmalı, psikiyatr sayıları ve toplum ruh sağlığı hizmetleri artırılmalı" önerisinde bulundu.

Depresyonun süreklileşmesi

"Depresyon ve kaygı durum bozukluğunun, süreklileşmesi halinde ne tür etkileri olur?" sorusuna yanıt veren Prof. Dr. Kaya şunları söyledi: “Yoksulluk ve yoksunluğun kalıcılaşması ile ortaya çıkan duyarsızlaşma ve yabancılaşma, beraberinde edilgenliği getirebilir. Bu da boyun eğicilik ile sonlama riskini taşır. Herkes duyarsızlaşmıyor ve kanıksamıyor. Aksine öfke duyan, karşı çıkan, isyan eden bireyler var. Öfkelerini sağlıklı ya da sağlıksız biçimde sergileyenler de var. Artan öfke, dolaylı olarak suç davranışını artırma riski taşıyor.” İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.