Türkiye ile İran ortak saldırıda anlaştı

  • Erdoğan ve Ruhani’nin katılımıyla yapılan Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 6. Toplantısı sonrası yayımlanan ortak bildiride, PKK ve PJAK’a karşı ortak operasyonda mutabık kalındığı açıklandı.

Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 6. Toplantısı, Türk Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılımıyla önceki gün video konferans yöntemiyle yapıldı. Konseyin daha önceki toplantısı, Ruhani’nin Ankara’ya gelişiyle 20 Aralık 2018’de yapılmıştı.

Toplantının açılışında konuşan Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef salgın nedeniyle bu toplantımızı video konferans marifetiyle yapmak durumunda kaldık. Buna rağmen toplantımızı gerçekleştirme iradesini göstermiş olmamız dahi önemli bir mesajdır. Türkiye ve İran diyaloğu birçok bölgesel sorunun çözümünde belirleyici role sahiptir. Salgın şartlarının hafiflemesiyle beraber işbirliğimizin tekrar eski seviyelerine geleceğine inanıyorum. Bu salgın sürecinden Türkiye ve İran, hep birlikte bölge ülkeleri olarak çok daha güçlenerek çıkacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

İran Cumhurbaşkanı Ruhani ise normal koşullarda Tahran’da toplantı yapılacağını, ancak salgın nedeniyle yapılamadığını ve salgın sona erdikten sonra Türk heyetini ağırlamak istediklerini kaydetti. Ruhani, “Türkiye ve İran, bölgenin iki büyük gücüdür. İki ülkeye yönelik de düşmanlık ve kindarlık vardı ve bugün de var. Bu tür komplolara karşı başarılı olmak için iki ülkenin dostluk ilişkilerini takviye etmesinden başka bir yol yoktur” diye konuştu.

Ortak bildirinin hedefi Kürtler

Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 6. Toplantısı sonucunda yazılı ortak bildiri yayımlandı. Kürtlerin hedef alındığı bildiride, “(Taraflar) PKK/PJAK ve bölgedeki tüm terör örgütlerinin Türkiye’nin ve İran’ın güvenliğine karşı ortak tehdit teşkil ettiğini dikkate alarak, ortak sınırlarda bulunan PKK/PJAK ve diğer terör örgütleri unsurlarının eylemlerine karşı mevcut işbirliği mekanizmalarından tam olarak istifade etmenin ve terörizm ile örgütlü suça karşı sonuç odaklı işbirliği amacıyla ortak operasyonlar dahil eş güdüm içinde adım atmanın, her iki ülkenin sorumluluğunda olduğunu vurgulamışlardır” denildi.

Bildiride Suriye ilgili yer alan maddenin de hedefi yine Kürtlerdi. Bildirideki ifadesiyle şöyle: “(Taraflar) Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini vurgulayarak, Suriye ihtilafının Astana formatı çerçevesindeki tüm anlaşmalar doğrultusunda ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu bir siyasi süreç yoluyla çözüme kavuşturulabileceğine dair inançlarını teyit etmişlerdir.”

Filistin istismarı da unutulmadı

Türkiye ile İran’ın ortak komşusu Irak’ın siyasi geleceğindeki belirsiz devam ederken bildiride bu ülkeyle ilgili “istikrar ihtiyacı” dile getirildi. Bu konuda “(Taraflar) Irak’ın istikrarının, refahının ve güvenliğinin bölgesel ve uluslararası barış ve istikrar için bir gereklilik olduğunun bilinciyle Irak’ın toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin ve egemenliğinin korunmasına yönelik taahhütlerini teyit etmişler ve Irak hükümetine desteklerini yinelemişlerdir” ifadesi bildiride yer aldı.

ABD’nin geçen yıl İsrail’deki büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşımasıyla birlikte başlayan gerilimli süreçte, Türkiye ve İran’ın ortak görüşlere sahip olduğu da bildiride ifade edildi. Bildiride, “(Taraflar) İsrail-Filistin ihtilafının kapsamlı, adil ve kalıcı çözümüne sarsılmaz desteklerini vurgulamışlar, bu bağlamda, başkenti Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin Devletinin kurulması ihtiyacını yinelemişlerdir, Üçüncü ülkelerin Filistin Davasını zayıflatma girişimlerine karşı Filistin’e desteklerini ifade etmişlerdir” denildi.  ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.