Türkiye karanlık bir girdabın içinde

• Erdoğan, Diyarbakır zindanında neyi sergileyecek? Irkçı, işkenceci Esat Oktay Yıldıran’ın fotoğraflarıyla idare edecek anlaşılan. Öyle ya, ecdadı kötü şeyler yapmıyor. “Mehmetçik’in” sicili temizdir. Kimse Türk askerine söz söyleyemez!
• Diyarbakır Kolordu Komutanlığının arşivinde o dönemin bütün bilgi ve belgeleri vardır. Erdoğan bunları çıkarıp müzede sergileyebilecek mi? Edemez. Edebilseydi Roboski katliamını yapmazdı.
• Erdoğan, Hitler ve Kenan Evren’den ders çıkarmamış. Ş. Korur Fincancı’yı hapse atmakla kimyasal silah kullanmayı örtbas edeceğini, herkesi korkutup bastıracağını sandı. Ama öyle olmayacak.

ZEKİ AKIL

Türk faşizmi dolu dizgin gidiyor, saldırılarını gözü kara biçimde sürdürüyor. Özellikle Kürt düşmanlığında ve soykırım projesini sonuca götürme açısından bu daha belirgin. Bunun temel nedenlerinin başında muhalefetin de bu politikaların payandası olmasıdır. Bu Erdoğan’ı ve faşizmi ayakta tutuyor ve böyle pervasız olmasını sağlıyor.

Erdoğan Diyarbakır zindanını boşalttığını, Kültür Bakanlığına devredeceğini ve müzeye dönüştüreceğini belirtti. Diyarbakır üzerinde çok tartışma oldu. Yıllarca demokrasi çevreleri ve işkencelere maruz kalanlar sorunu gündemde tuttular, müze olarak kalmasını ve hafıza oluşturmak gerektiğini belirttiler. Erdoğan Diyarbakır zindanından daha fazla kaçamadı. Diyarbakır’a gelirken Kürtlere söyleyeceği bir şeyi kalmamıştı. Büyük araştırmalar ve keşifler yapmış S. Demirtaş ve M. Sancar’ın Kürt olmadıklarını Diyarbakırlılara anlatmıştı. Anlaşılan Diyarbakırlıların Demirtaş ve Sancar’ı hiç tanımadıklarını öğrenmiş!

Erdoğan Diyarbakır’da kuracağı müzede neleri sergileyecek? Bu çok önemli bir konu. Bir ara siyasi manevra yapma adına Dersim’de devletin katliam yaptığını yarım ağız söylemişti. Dersim’de Kürtler jenosit uygulanmış ve kimyasal silahlar kullanılmıştı. Eğer Erdoğan ciddi ve samimi olsaydı o arşivleri açar halk da gerçekleri öğrenirdi. Bunu yapmayan Erdoğan, Diyarbakır zindanında neyi sergileyecek? Irkçı, işkenceci Esat Oktay Yıldıran’ın fotoğraflarıyla idare edecek anlaşılan. Öyle ya, ecdadı kötü şeyler yapmıyor. “Mehmetçik’in” sicili temizdir. Kimse Türk askerine söz söyleyemez! 

Diyarbakır’da Türk ordusu başta PKK’lilere, Kürtlere ve sol, devrimci güçlere bu vahşeti uyguladı. PKK’nin kurucu kadroları M. Hayri Durmuş, Kemal Pir, Mazlum Doğan öncülüğünde yıllarca olağanüstü bir direniş sergilendi. İnsanüstü bir irade ortaya kondu. Onlarca cenaze o cehennemden çıkarıldı. Bu büyük bedeller karşılığınca Diyarbakır’daki zulüm deşifre edildi. Dünya ancak bu direnişler sayesinde olanlardan haberdar oldu. Bu direnişler olmasaydı Erdoğan, Diyarbakır’dan söz edemezdi. Kendisi aynı yıllarda bir tatlı su balığı olarak hayatını sürdürüyordu.

Diyarbakır Kolordu Komutanlığının arşivinde o dönemin bütün bilgi ve belgeleri vardır. Erdoğan bunları çıkarıp müzede sergileyebilecek mi? Edemez. Edebilseydi Roboski katliamını yapmazdı. Roboski için Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmasına izin vermeyeceğiz de demişti. Sonunda kendisi en büyük örtbas edeni oldu. Çünkü o da işin içindeydi.

Erdoğan şimdi Kenan Evren’i aşmış. O dönem mücadele böyle boyutlanmamıştı. Erdoğan şimdi Şengal, Rojava, Başûr, nerede Kürt varsa, bir kazanım elde etmişse tanklarla, uçaklarla, o da yetmedi mi, yasaklanmış bombalar ve kimyasal silahlarla saldırıyor. Türk devleti yüz yıldır Kürtlere karşı kimyasal silah kullanıyor. Uluslararası alanda yasaklandığı için şimdi inkar ederek durumu kurtarmaya, zamana yayıp unutturmaya çalışıyor. En iyi savunma saldırıdır taktiğine başvuruyor. Kimyasal silah iddialarını dile getiren, araştırılmasını isteyen herkesi tehdit edip, polisi ve mahkemeleri üzerine salıyor. Kapılarına bağlayıp havlattığı, halkın beynini ve yüreğini teslim almakla görevlendirdiği karanlık tipler televizyonları işgal etmişler.

Hitler’in Almanya’yı ve ardından dünyayı nasıl bir felakete götürdüğü az çok biliniyor. Türkiye’de şimdi Erdoğan aynı şeyi yapıyor. Hitler basını ele geçirdi. Muhalefeti susturdu. Orduyu ve ekonomiyi kendisine bağladı. Bütün kurumları ya ortadan kaldırdı ya da içini boşalttı. Tartışan bir Almanya ve etkili bir muhalefet olsaydı Almanya Hitlerin suç cennetine dönmezdi. Dünyanın en büyük katliamlarına, yıkımlarına tanık olmazdık. 

Erdoğan ve ruhu kurumuş kayyumu Bahçeli TTB kapatılsın, Ş. Korur Fincancı vatandaşlıktan atılsın, diye naralar atıyor. Ardından TTB ve TMMOB için yasal düzenlemeler yapılacağını adalet bakanı açıklıyor. TTB başkanı sadece mesleğiyle ilgili bir açıklama yapmış ve kimyasal silah iddialarının araştırılmasını istemiş. Bunun için Erdoğan ve Bahçeli hemen ortalığı tehdide boğdu ve bir saat sonra savcılar harekete geçti. Sedat Peker o kadar suç pratiklerini açıkladı, somut kanıtlar verdi, isimler söyledi. Kimse hakkında bir dava açılmadı. Erdoğan ve Bahçeli ağızlarını açamadılar, altında kaldılar. Ama iş Kürtlere ve demokratik çevrelere geldi mi, kırmızı boğa görmüş gibi saldırıyorlar. 

Erdoğan iktidarını ve geleceğini, faşizme ve savaşa bağlamış. Bunun için gözü karadır. Tıpkı Hitler gibi Türkiye’yi ve bölgeyi ateşe vermeye açıktır. Hitlerin yaptıklarının tekrarlanmaması isteniyorsa akıl, vicdan sahibi, demokratik bütün çevreler harekete geçmek zorundadırlar. 

Erdoğan, Hitler ve Kenan Evren’den ders çıkarmamış. Ş. Korur Fincancı’yı hapse atmakla kimyasal silah kullanmayı örtbas edeceğini, herkesi korkutup bastıracağını sandı. Ama öyle olmayacak. Hem içeride hem de dışarıda daha fazla bilinir olacak, işlediği suçların tutanaklara geçtiğini görecektir.